VEREM EDEBİYATI
Sevda yüzünden ya da başka başka nedenler yüzünden verem olup ölen insanlara çok üzülürdüm yakın bir döneme kadar ilacı da yoktu günümüzün kanseri gibi vereme yakalananlar da ölüyorlardı ölümcül bir hastalıktı verem artık insanları öldürmüyor tedavisi de çok kolay öldürmüyor ama yine de süründürüyor eskiden köyde köyün yaşlı insanları veremden ölen insanların hazin öykülerini anlatırlardı nedendir bilmem ama gençlik zamanlarımdan bu yana hastalıkla yakından ilgilenmişimdir nereden bilecektim ki yıllar sonra benim başıma gelecek talih kuşu gibi göğsümün üstüne oturacaktı hiç unutmam Gebze belediyesi cumhuriyet gazetesinin yazarlarından ilhan Selçuk’u getirmişti konuşması sırasında devamlı müdahale edip sorular sorunca hüzünlü bir sesle yahu kardeşim sen veremli misin demişti veremliler dertli sıkıntılı oldukları gibi çokça konuşurlar da ilhan Selçuk doğru söylemişti o günlerde veremliymişim ama bilmiyormuşum ilhan Selçuk nasıl anlamışsa anlamıştı panelden sonra bir süre de bu konuya özgü sohbet etmiştik zaten bir ay sonra da Gebze’de gittiğim hastane beni ünlü verem hastanesi süreyyapaşaya sevk etmişti o günlerde okuduğum bir dergi verem edebiyatı isimli bir yazı yayınlamıştı yapılan bütün siyah beyaz filmlerde nerdeyse hepsinde verem konusu işlenmiştir yoksul gariban bir genç köyündeki ağanın kızına aşık olur yoksuldur diye ağa kızını vermez adam da derdinden sıkıntısından verem olur bu tür duygulu duyarlı yüzlerce köy romanımız yüzlerce öykümüz vardır verem olunca araştırıp öğrendim ki verem hastalığının nedeni yoksullukmuş yetersiz beslenmekten kaynaklanıyor başka bir şey yine öğrendim verem hastalığı gelişmiş batı ülkelerinde olmazken genelde demokrasinin özgürlüklerin olmadığı milli gelirin adaletsiz bölüşüldüğü halkların fakir ve yoksul olduğu Türkiye gibi gelişmemiş Asya ülkelerinde Hindistan’da Çinde Pakistan’da görülüyor sebebi çaresizlik ve cahillik günümüzün kanseri de aynı yoksulluk eğitimsizlik garibanlık gibi önemli nedenlerden ortaya çıkıp genelde yoksul insanların başına bela olmuyor mu sevgili okurlar çokça büyük hastaneler yapmakla sağlık sorunları çözülmüyor hastane yapmak yerine ülkeyi halkı zenginleştirmek hastalıkların geliş nedenlerini ortadan kaldırmak gerekir dünyanın en büyük hastanelerinin yapıldığı ülkemizde hastalıklar asla bitmedi aksine daha da arttı nedeni adaletsiz milli gelirin bölüşümü cahilliktir cahillik dedim de aklıma geldi verem tedavisi gördüğüm günlerdi hafta izni için evime gelmiştim bir partide birkaç arkadaşla sohbet ediyorduk o zaman kapalı alanlarda sigara içmek yasak değildi devamlı sigara içtiğimi gören yaşlı bir amca ne iş yaptığımı sormuştu ona bir verem hastanesinde tedavi gördüğümü söyleyince sen adam değilmişsin bende adam değilim ki iki saattir senin gibi cahil birini dinliyorum hem veremim diyorsun hem de hiç ara vermeden sigara içiyorsun sevgili okurlar işte cahillik dediğimiz de bu o günden sonra elbette ki sigarayı bıraktım ama çok mahcup olmuştum ayrıca da cahilliğimi öğrenmiştim hayatımda yapıp sonradan çok pişman olduğum en kötü alışkanlıklarımdan biri de budur sevgili okurlar verem hastalığından önce frengi hastalığı varmış o dönemde frengiyle ilgili romanlar öyküler yazılmış filmler çekilmiş ünlü yazar Albet Camus’un Veba isimli muhteşem bir kitabı var bir dönem bütün dünyayı kasıp kavuran vebayı Camus tüm detaylarıyla anlatmış muhteşem bir eserdir yazıma Verem ismini vermemin nedeni de bundandır bütün hastalıkları var eden yaygınlaştıran adaletsizlik haksızlıktır bu adaletsizlik haksızlık yok olmadan başta dünyada sonra da ülkemizde ne yazık ki hastalıklar asla ortadan kalkmayacaktır
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.