VAN GOGH
Her kötülük derinlemesine kötülük değildir hepsi olmasa bile kimi kötülüklerin içinde saklı gizli iyilikler vardır bilimsel gelişmelerin sanatın edebiyatın gelişmesinde bu gizli sihirli iyilikler ortaya çıkar kötülüğün nasıl bir iyiliğe dönüştüğünü dünyaca ünlü ressam Van Goghun hayat öyküsünde göreceğiz bu öyküde öykünün özü olan şey aşktır Van Gogh da her insan gibi aşık olur kötü olan şey aşık olduğu komşularının kızı ressamın aşkına karşılık vermez karşılık bulamayan Van Gogh büyük bir bunalıma girer sık sık panik ataklar geçirir zaten anadan doğma melankolik kişiliği resmen çöker gittiği psikolog Van goghun resimle ilgilenmesini söyler sevgili okurlar Van Gogh alımlı çalımlı karizmatik güzel biri değildir söylentiye bakılırsa Sokrattan bile çok daha çirkindir bu yüzden de doğal olarak kadınlar tarafından pek sevilmez kadınlar böyle davransalar da her insan gibi Van goghun da doğal olarak sevmeye sevilmeye hatta bir kadınla olmaya ihtiyacı var aşka gelince aşk böyledir hem var eder sever sevilir hemde tam tersini yapar mecnunu delirttiği mecnuna dağları deldirttiği gibi Van goghu da yataklara düşürmüştür Van Gogh zaten sıkıntılı bir insandır hayatı boyunca topluma çevresine ve insanlara uyum sağlayamamıştır bütün insanların günahkar hatalı ve suçlu olduklarını düşünür asıl ilginç kişiliği baktığı her şeyin arkasında gizli saklı şeyler olduğunu düşünür yaptığı bütün resimlerde de gözlemlediği o gizli saklı kimselerin göremediği şeyleri yansıtmıştır bu farklılıkları anlamak için elbetteki resim sanatından anlamak gerekir Van Gogh okuyanlar tanıyanlar bilirler kimi resimleri devamlı fokurdayan patlamaya hazır dağlar gibidir kimi tarlalara atılmış tohum kimileri kaynayan su kimileri de gökyüzünde birbirileriyle yarışan bulutlar gibidir çünkü Van Gogh heyecan verici olduğu kadar trajik olaylarla da dolu biridir hayalperestlikte bence Don Kişottan da çok ileridedir birgün sohbet ettiği bir dostuna günün birinde aklımı yitireceğimi düşünüyorum der ayrıca da arkadaşına da kadınlara olan kuşku dolu fikirlerini de anlatır arkadaşı üstatın bu hallerini kardeşi Theo’ya anlatır şimdi geldik bu öykünün en trajedik bölümüne üstat birgün Paris’te bir kahvede Kristina isimli esmer uzun boylu veremli güzeller güzeli bir hayat kadınıyla tanışır düşman başına kadın her öksürdüğünde ağzından kan gelmektedir yani hayatın bütün kötülüklerini acılarını yaşamış biridir üç çocuğu vardır bir de karnında vardır yani hamiledir Van Gogh önceleri ona yardım etmek istese de sonra evlenmeye karar verir bir süre birlikte de yaşarlar kadın bulaşıcı olan hastalığını Van Gogha da bulaştırır yine kardeşi Theo imdadına yetişir üstatı bir hastaneye yatırır hastaneden çıktıktan sonra da kadın dördüncü çocuğunu doğurur kardeşi Theo kadına yüklü bir para vererek Van goghtan ayırmayı başarır sevgili okurlar Van Gogh kardeşi Theoya yazdığı bir mektupta bir süre sonra tımarhanelik olacağını söyler sevgili kardeşim içimde benim de anlayamadığım bir ateş yanmaktadır bu ateş beni tımarhaneden başka bir yere götürmez bunun böyle olacağını hissediyorum çünkü kendimi iyi tanıyorum sıkıntılarım devamlı çoğalıyor çok az ömrümün kaldığını düşünüyorum sevgili kardeşim bu kafayla bu ruhla birkaç yıl ancak dayanabilirim az ya da çok yaşamışım hiçbir önemi yok şimdi geldik Van goghun kulağını jiletle kesip sevgilisi Christinaya göndermesine kulağını kesmesine neden olan olay uzun süredir birlikte çalıştığı ünlü ressam Gauguindir onunla tartıştığı için büyük bir bunalıma girer sol kulağının memesini keser bir mektup zarfına koyar sözünü ettiğimiz o kadına gönderir yine sonunda kardeşi Theo imdadına gelir yine bir hasteneye yatırır hastaneden çıktığı gün o kadının çalıştığı randevu evini basar gazeteler bu olayı manşetten verirler Hollanda asıllı Van Gogh isimli ressam bir randevu evini bastı sevgili okurlar Van Gogh sık sık bunalımlar geçiren sık sık olaylar çıkaran hiç yerinde duramayan biri haline gelir topluma zararlıdır diye oturduğu semtin ileri gelenleri devlete şikayette bulunur Van goghun bir tımarhaneye yatırılmasını sağlarlar oradan da bir daha çıkamaz Van Gogh yattığı tımarhanede otuza yakın tablo yapar dünyanın en yaratıcı ressamıdır artık o kendinden geçişin deliliğini yaşamaktadır
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.