PALTO TERZİ ELİN KIRILSIN
Öykülerin ve hikayelerin çoğu ironik ve gizemli yöntemelerdendir mesela gerçek özüne uygun bir öyküyle anlatılırsa hem çok daha iyi anlaşılır daha hoş olur kuru dille anlatılan gerçekler bıktırıcı ve anlaşılmaz olurlar konuya örnek olsun diye ünlü filozof goethe’nin büyücünün çırağı isimli şiirini çok hoş ve gizemli bir öyküyle anlatır şiirin sonunda der ki kontrol edemeyeceğiniz güçleri çağırmayın çok ünlü bir öyküdür bu merak edenler kütüphanelerde bulup okuyabilirler sevgili okurlar inanın bu şiir sizi çok etkileyecektir hem çok güleceksiniz hem de düşüneceksiniz kuru kuruya ben size bir saniyede yaşamın dört ana elementini anlatabilirim ama bu elementlerin herbirinin çok hoş ve güzel öyküleri vardır bu öykülerle anlatılmaları gerekir daha anlaşılır olurlar okuyanlar hem düşünür hem de merak ederler mesela suyun öyküsü ya da toprağın öyküsünü kuru kuruya anlatmakla öyküleriyle anlatmak arasında kocaman bir fark vardır uzun süreden beri tamir ettirmek için pardesümü dün bir terziye götürdüm şimdi bende size bu pardesünün öyküsünü anlatmaya çalışacağım terzi elin kırılsın diyorum ya adam evirdi çevirdi bu tür şeyleri tamir etmiyorum ama senin hatırına bir bakacağım sonra bir de ama dedi ama demesinin nedeni pahalı olacağını belirtmeye çalışmasıydı benim kafamdaki ücretin tam dört mislini istedi adama ben bu pardesüyü sokakta satmaya çalışsam siz görseniz on lira verir alır mısınız deyince terzi çok kızdı sanki bizim terzi benzin gibi mazot gibi malzemeyi dolarla alıyor bütün bu malzemeler Türkiye’de üretiliyor bu kadar insafsızlık merhametsizlik olmaz hemen hemen herkes biliyor ve herkes tepki gösterdi kısa bir süre önce 6.2 şiddetinde depremin ardından deprem malzemeleri satan hemen hemen herkes bu malzemelerin fiyatını on katına çıkardılar ne yazık ki Türkiye’de her şey böyle oluyor Ramazan ayı gelmeden ramazanda tüketilecek bütün ürünlerin fiyatları artıyor neyse bu uzun bir hikaye terziden ayrılırken ünlü Rus yazarı gogolun palto isimli eseri aklıma geldi ben bu öyküyü ezbere bilirim bu öykünün kahramanı devlet dairelerinde çalışan küçük bir memurdur o da benim gibi yoksul ve garibandır çevresi ve amirleri tarafından aşağılanmış ve hor görülmüştür onun da benim gibi yıllarca giydiği bir paltosu vardır yıpranmış yırtılmış kardan yağmurdan koruyamaz olmuştur paltosunu bir terziye tamir ettirmeye götürür terziler hemen hemen aynı onun terzisi de paltoyu evirir çevirir olmaz der bunun tamir edilecek bir hali kalmamış en iyisi sana yeni bir palto yapalım adam param yok der ah eder aman eder ama terzi bir türlü tamire yanaşmaz mecbur kalır yeni bir palto diktirir iki gün sonra bir gece hırsızlar paltosunu sırtından alırlar onu da bir güzel döverler adam kahrından ölür gerçi ben ölmedim ama pardesümü dikmediği için gerçekten çok üzüldüm terziye de çok kızdım sevgili okurlar ben dua ederim de herhalde benim gibi bu ülkede milyonlarca insan da eder ha neye diyorsanız çok büyük zenginlerimiz var aldıkları elbiseleri kısa süre giyip çöpe atarlar bu elbiseler çöplerden bit pazarlarına taşınır benim gibi milyonlarca insan da gidip oradan bu tür ihtiyaçlarını alırlar yani ülkemizde çok iyi düşünülmüştür garibanlar ve yoksullar için mezarlıklar aşevleri düşük kaliteli oteller delirenler için tımarhaneler suç işleyenler için cezaevleri yapılmıştır çok garip bir ülkeyiz halkımızın bir kısmı ne yaşadığını ne yediğini ne giydiğini neye üzülüp neye güldüğünü hatta neden var olduğunu bilmeden ölüp gidiyor biz de bizim ülkemizde yasaları kapitalistler yaptırıyorlar onlar da bütün yasaları kendi çıkarları ve menfaatleri için yaptırıyorlar halk olarak bu yüzden bildiklerimizin yediklerimizin konuştuklarımızın çoğu yanlış ve çirkin şeylerdir tartışırken bile kendi sorunlarımızı değil zenginlerin sorunlarını tartışıyor onların varlıklarına dua ediyoruz işte ben de dua ediyorum ne iyi ki bit pazarları var da oradan ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz son kırk elli yıldır yaşananlar gerçekten hiç iyi şeyler değil kimse kimsenin hastalığını acısını derdini sormuyor akıl almaz bir biçimde halkın bir kısmında tüccar kafası oluştu emek vermeden zengin olmanın yollarını arıyorlar bu mantığın bizi nereye götüreceğini düşününce gerçekten kötü oluyorum yaşamımız çıkar ilişkileri üzerine kurulmuş ama konuşurken kendimizi dünyanın en doğru en harika insanları olduğumuzu sanarak tartışıyoruz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.