Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

J.J Rousseau

J.J Rousseau

Türk okurunun Rousseau’yu çok tanıdığını söyleyemem kendi yazarlarını bile tanımayan bir halk elin Rousseausunu nereden tanıyacak kendi Rousseaularımızı bile okumuyoruz ki belki akademik çevreler onların da bir kısmı tanıyabilir felsefeciler ve sosyologlar tanırlar çünkü Rousseaudan derslerinde söz etmek zorunda kalırlar Rousseaudan söz etmeden toplumsal yaşamı yarım yamalak anlatmış oluruz şimdi ondan önemli birkaç aforizmalı sözle başlayalım söze kapitalistleri aç kurtlar olarak değerlendirir dünyanın bütün meyveleri hepimize ait ama dünya hiçbirimize ait değildir der yine insan özgür doğar ama her yerde zincire vurulur sözü onun sözüdür en çok karşı olduğu şey hatta isyan ettiği özel mülkiyettir on yedinci yüzyıl edebiyatçıları Rousseau’yu düşünen ansiklopedi olarak tanımlarlar gerçekten de öyledir herkesten çok okur herkesten çok düşünür çok bilgiye sahiptir her konuyu merak eder araştırır ve analiz eder beni anam yazar olarak doğurdu demiştir sevgili okurlar onun çok önemli bir yazar olduğunu Heloise isimli romanını okursanız bunu anlarsınız roman tekniği açısından yazılmış bence en önemli eserdir bu romanda orta sınıfı özellikle de orta sınıf kadınlarını onların aydınlık yüzlerini anlatmaya çalışır bütün bu söylediklerime rağmen Rousseau sağlıklı bir yazar ve bir filozof değildir paronaya olduğunu kendisi söyler bence onu büyük bir yazar yapan da paronaya türü hastalıklardır aynı hastalıkları kafka da Dostoyevski de Nietche de ve daha birçok yazar ressam ve şairde de görebiliriz bu konu bilim insanlarının işi benim bildiğim okuduğum kitaplarından anladığım şeylerdir paronoya ve onunla eş anlamlı olan hastalıklar her insanı aynı derecede etkilemiyor bu hastalıklar kimi insanda patolojik vaka olarak görünür kimi insanlarda da yaratıcılık olarak ortaya çıkar Rousseau sıkıntılarını tedirginliklerini dostlarına anlatırken onlara hastalıklarının verdiği büyük sıkıntıdan da söz eder Rousseau yoksul gariban kimi kimsesi olmayan tek başına bir insandır Goethe gibi zengin varlıklı bir sınıftan gelmez en aşağı tabakadan avamdan çıkmıştır böyle olunca kimi varlıklı yazarlar tarafından hor görülmüş aşağılanmıştır ayrıca da yazdığı kitaplar yüzünden dönemin hükümetleri ve kapitalistler tarafından sürgün edilmiştir sakin sessiz biri değil ama kimselere de kötülük yapacak biri değil herkesle arkadaş ve dost olabilecek bir kişiliği var oldukça kibar ve nazik biridir eserlerini okuyanlar bu söylediklerimi göreceklerdir modern hayatın insanların ve toplumların ahlakını bozduğunu ve doğallıklarını yok ettiklerini söyler bu yüzden de dönemin aydınları tarafından müthiş eleştirilir mesela der ki insanlar doğuştan iyi doğarlar sonradan içinde yaşadıkları toplumlar tarafından kötüleşirler özellikle de yönetenler tarafından modernizm insanlığa büyük faydalar sağlamıştır saymakla bitmez ama sağladığı faydaların güzelliklerin yanında kötülükleri de vardır şuanda yaşadığımız yirmi birinci yüzyılda yaşanan kötülükler Rousseau’nun yaşadığı on yedinci yüzyılda da yaşanmış bütün Çağlar böyledir her çağın kendine göre iyilikleri çirkinlikleri ve kötülükleri vardır Rousseau delinin tekiydi desem Rousseau’yu okuyanlar tanıyanlar hadi oradan sen de sen çok mu akıllısın küçücük beyninle kalkmış dünya çapındaki bir adama deli diyorsun diyeceklerdir desinler doğruyu da söylemiş olurlar benim Rousseaudan anladığım bu siz bütün filozofları şairleri yazarları akıllı mı sanıyorsunuz yüzde yüzü olmasa da yüzde sekseni kafayı kırmış adamlardır genel bir çoğunluğu da veremlidir delilik olmasaydı ne Dostoyevski suç ve cezayı ne Tolstoy savaş ve barışı ne de Nietche Böyle buyurdu Zerdüşt yazamayacaktı Van Gogh dünyaca ünlü tablolarını yapamayacaktı hem sonra ben kafadan atmıyorum ki delilik konusunu okumuş tecrübe etmiş birisi olarak Rousseauda deliliğin bütün göstergeleri var kısacık hayatı boyunca devamlı takip edildiğini birilerinin kendisini öldüreceğini düşünüyordu bu yüzden ingilterede bulunduğu dönemde lordlar kamerası başkanından kendisine koruma istemiştir onlar Rousseau’yu bildikleri için böyle bir koruma falan vermezler Rousseau’nun siyasi görüşlerinde her zaman kafa karışıklığı olmuştur çok önemli konularda özellikle felsefede tutarlı olduğu kadar kimi konularda da çok tutarsızdı yazılarının çoğu çelişkilidir o bir devrimcidir ama zaman zaman devrimlere karşı çıktığı da görülür kapitalistlerden ve özel mülkiyetten nefret eder bir burjuva kadına yazdığı mektupta benden ve benim gibi yoksulların ekmeğini çalan ve bizi köleleştiren ürettiklerimize yabancılaştıran kapitalistlerdir der kadını sizin sınıfınız sizin zenginliğiniz mutluluğunuz benim gibi yoksulların neticesidir

Bu yazı toplam 4898 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi