Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

SIRADAN bir yazı!

SIRADAN bir yazı!

Sıradanlaşmış olayulara dair!

‎''Düşünceye câzip ve parlak bir biçim vermek küçültür düşünceyi. Büyük yazar içinden gelen sesi olduğu gibi haykırandır. Kelimeleri kullanırken avamın hoşuna gidip gitmeyeceğini düşünmez.'' 
- Cemil Meriç
-Söz söylenmez sözün üstüne- diyerek yorum yapmıyorum.
 Günün anlam ve önemini belirten  yazıyı paylaştım sadece...
 Anlayan,anladığını,anlamak istediği şekilde anlamıştır eminim...

  Aşağıdaki yazıyı,
"En fazla ölürsün" denilerek yardım talebi geri çevrilen ve katledilen,
"Kocanın zayıf yerini en iyi sen bilirsin,biz bilemeyiz,ona göre davran" diye akıl verilen,
"Baltayla tehdit edilen, yalvar yakar koruma isteyen, verilmeyen, neticede delik deşik edilerek öldürülen kadıncağızın, göğsünden girip sırtından çıkan 26 santimlik bıçağa “sapı uzun gösteriyor, yoksa öldürücü değil” diye" koskoca Adli Tıp Kurumu tarafından rapor verilen,
Son on yılda şiddetten kurtarılan yalnızca bir kadının olduğu,
Çağdaş,Demokratik,Laik ülkemde yaşayan bütün Cumhuriyet kadınlarına ithaf ederim.
 
Zordur kadın olmak, her an kırılıverecekmiş gibi yaşamak!
Herkesin yerine her şeyi düşünüyor olmak ama herkesçe çokta umursanmamak!
Bir türlü anlaşılamamak, hep bir şeyleri istemekle suçlanmak!
Onca kalabalığa rağmen yalnız olmak ve sadece içindeki çocuk tarafından sarılmak!
Anne olmak, eş olmak, her şey olmak, bir varlığıyla bin parçaya ayrılmak!
Bütün bunların yanında içindeki çocuğun elinden tutup O'nu da yaşatmak'
Zordur kadın olmak; hep bir şeyleri, birilerini toplamak zorunda kalmak!
Güçsüzlükle suçlanmak ama her zorlukta sığınılan liman olarak var olmak!
Ve bu tezat duygular arasında yinede ayakta kalarak yaşamak!
Zordur kadın olmak, her gün bir şekilde kırılmak buna rağmen tüm parçaları bir arada tutmak!
Kalbi kırılır, umudu kırılır, hayat yada biri kırmazsa tırnağı kırılır, saçı kırılır! 
Ama kırılır; Allah vergisi olmalı bu kadar çok kırılırken; hep ayaktadır hep tek parçadır!
Çok şeyleri saklar içinde, bilir belki de anlatamayacaktır kimselere!

Onca kalabalığa rağmen bu yüzden yalnızdır bütün kadınlar belki de!

Mehmet Koçyiğit adlı,28 yaşındaki genç arkadaşımızın duygularını dile getiren yazısını 
beğendiğim için sizlerle paylaşmadan edemedim.
(Yüreğine sağlık kardeşim.)

ŞİDDET! altı kelimelik,küçücük bir kelime.Kolayca yazılıp,kolayca söyleniverilen.

Vurmak,ezmek,kırmak,saldırmak,nefret,öfke,düşmanlık...

Düşünme yeteneğiyle diğer canlılardan ayrılan, insan denilen varlığın meydana getirdiği olumsuz davranışları

dir aslında!içeren kocaman bir kelime 

 

Kadına şiddet konusunu çok fazla ele alıyorum çünkü içim acıyor.
Her gün kadınlarımız canice öldürülüyor,seyrediyoruz sadece.
Bu tür haberleri o kadar çok seyrediyoruz ki,kanıksadık ve duyarsızlaştık adeta.
Bir şeyler yapamamanın çaresizliği altında eziliyorum.
Bir kadın,bir insan ve en çok da bir anne olarak...
Çok ciddi cezalar verilmedikçe,bu sorun asla bitmez.
Karısını doğrayan(!) adamı,çocuklara bakacak kimseleri yok diyerek serbest bırakırlarsa,daha çok sürer bu katliamlar.
Çocukların annelerini,çocuklarının gözü önünde öldürmüş bir adama nasıl babalık vasfını
yüklerler anlamıyorum. 
İnsanlıktan yoksun bir kalpte,babalık gibi kutsal bir duygu nasıl barınır?
Bu nasıl bir zihniyettir,nasıl bir adalettir?
O kadar çok biriktiki içimde,isyan ve kızgınlık,üslubu falan bırakıp avaz avaz haykırasım var
ağzıma ne gelirse..
Buradan,özellikle erkek okurlarıma seslenmek istiyorum.Sağduyunuzu kullanarak birlik olun lütfen!
Susmayın,banane demeyin ve yazarak,konuşarak,haykırarak,uyararak engel olun o ilkel zihinlere.
Mesela devletin ilgili sitelerine yazalım birer birer.Bıkmadan,belirli periyodlarla aynı gün
hepimiz yazalım defalarca...
Gebze'de yaşayanlar olarak yazalım rumuzumuzu.Ve Türkiye'deki bütün şehirleri de aynı hareket için davet edelim.
Denize bir taş atalım da biz,halka halka büyür dalgalar ardından.

 

Bu yazı toplam 6033 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi

NOKTA

03 Nisan 2024 Çarşamba 07:02

SEÇ

27 Mart 2024 Çarşamba 07:00