Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

ROMANTİK EDEBİYATTA VEREMİN YERİ

ROMANTİK EDEBİYATTA VEREMİN YERİ

 

Çoğu yoksul garibanlar bir süre bende yattım bir sene Toryumda yattığım günün ilk sabah orada gördüğüm anlatacağım. Bu trajediyi hiç unutamam, unutulacak gibi değildir. Ruhumda kapanmaz derin izler bırakmıştır… sıkıntılı, hüzünlü bir öksürük sesiyle uyandım yan tarafımda ki! Yatakta yatan orta yaşlı adam otomatik tüfek gibi hiç durmadan öksürüyordu yüzü mosmor olmuş ölü rengine dönüşmüştü adam nefes alamıyordu. Gözleri büyümüş, elleri titriyordu.

Gözüm yastığına ilişti ağzından kan gelmiş, yastığı kıpkırmızı olmuştu. Doktor çağırayım dedim. Gerek yok dedi bu yeni bir şey değil altı aydır böyleyim böyle, böyle öleceğim beni bu hale getirenler ellerine kına yaksınlar. Nefesi azıcık durulmuş konuşmaya başlamıştı. Ben Zonguldaklıyım ismim Necati yirmi yıldır madende çalışıyorum, maden yerin dibi çürüttü bizi çalışanların çoğu verimlidirler neler, neler konuşmadık ki!  Bir hafta sonra Necati öldü.

İç karartıcı yağmurlu, bulutlu bir günde toprağa koyduk. O çoktan erimiştir onun ruhu kuşlarla, karıncalarla, arılarla konuşuyordur. Koğuş kalk sesleriyle değil bülbül sesleriyle uyanıyordur. Ne doktor bekliyor, ne hemşire, nede ziyaretçi insan birinin ölümüne sevinmez ama ben Necati’nin ölümüne sevinmiştim. Necati’de tüm madenciler gibi yaşarken ölmüştü daha dün Soma’da 30 madencimiz öldü. Ne yapabildik ölenler öldüler toprağa gömüldüler.

Necati namusuyla insanlığıyla haysiyetiyle öldü o üreterek hayata çok güzel katkılar sundu. İnsanların değerler hayata katkılarıyla ölçülür ne ise Türk halkının yaşamında böyle veremle ve madenle ilgili anlatımlar çoktur. Onlarca türküler, şarkılar söylenmiş filimler yapılmıştır. Altı ay yattığım bu hastanede insana insanlığa ait çok şeyler öğrendim verem tarihe geçmiş bir hastalıktır. Ünlü delilerin çoğu veremlidirler.

Romantik edebiyatın önemli figürlerinden sayılan hatta en önemlisi sayılan Donkişot ’da veremliydi. Okuduğu o macera romanları onun kanını sulandırmıştı. Bu verem illeti sonunda delirtti yaşadığı çağın ilk delisiydi Donkişot 19.Y.Y önemli romantik delilerinden Dostoyevski’yi, Kafka’yı, Victor Hugo’yu sayabiliriz romantik edebiyattan romantik edebiyattan söz edip kamelyalı kadın ve ekmekçi kadın kahramanlarımızdan söz etmeden edemeyiz. Bu kadınlar aynı zamanda veremliydiler romantik edebiyat aşkı ve veremi çok sever. Ünlü yazar Goethe’nin  genç Werther'in acıları isimli romanı büyük tutkulu bir aşkı anlatır. Acıların Nirvana’ya çıktığı bir romandır bu konuda çok ünlü bir kadın sanatçımız var. İsmi Mevhibe Meziyet Beyattır. Mevhibe hanım bir akşam Beyoğlu’nda bir mekanda, arkadaşlarına Öztürk Serengil’in kendisine nasıl aşık olduğunu İlhan Selçuk’u, Oktay Akbal’ı ve Özdemir Asıf’ı nasıl sevdiğini anlatır. Özdemir Asıf’ın – Sana gitme demeyeceğim / Genelde sen bilirsin - Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim – incinirsin – sana gitme demeyeceğim ama gitme Lavinia isimli şiirini bu hanım içi yazdığı söylenir. Geldik yine yazının sonuna veremden, aşktan, delilikten söz ettik kapitalizm verem ettiklerine sene toryum, delirttiklerine tımarhane, fikirlerini sevmedikleri içinde Hapishaneler yapmışlar.                    

Bu yazı toplam 1372 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi