Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

Ölüm ve cimrilik

Ölüm ve cimrilik

 

Biri yoksul yüce gönüllü diğeri varlıklı cimri olan iki insandan söz edeceğim yoksul olanla bir verem hastanesinde tanıştım yatak arkadaşımdı bir pazartesi sabahı izin dönüşümde ahmet amcayı çok kötü buldum yaşlı astımlı adam yatağına yarım doğrulmuş öksürmeye çalışıyordu ama o

Öksüremiyordu garibin nefesi yetmiyordu çalıştığı iş yerleri onu verem etmiş ve nefesini kesmiştiler bu hastanede böyle yüzlerce insan vardı birden ağzından kan boşaldı yatağı kana bulandı ahmet amca orada kan kusarken onu o hale getirenler belkide soğuk viskilerini yudumluyor yanımda ki adam bu adam yarına zor çıkar dedi gerçekten de ertesi gün 

Ahmet amca öldü yaşadığı sefalet adamın nefesi kesmiş ciğerlerini sökmüş yaşama olan umutlarını öldürmüştü sefaletin adaletsizliğini bir kez daha ahmet amca da gördüm ölüm ölenin meselesi olmaktan daha çok geride kalanların meselesi oluyor ülkemizde ölüm güzeldir yaşlılıkta hastalıklarda bazen başkalarının eline insafına kalmadan ölmek güzeldir çirkin olan yanı çok kötü koşullarda çalışıp ahmet amca gibi kan kusarken ölmektir  yunanlılar ölüme uykunun kız kardeşi derler Ruslar gecelerin güzel kızı derler aslında ölüm bizi insanlar için aileden biri gibidir onunla yemek yeriz sohbet eder oyun oynarız gülüşürüz ağlaşırız

Zaman zaman sıkıntıya düştüğümüz zaman ağır hasta olduğumuz zaman kara sevdalara düştüğümüz zaman kurtuluş olarak görürüz yüzlerce defa ey ölüm duy beni duyda gel canımı al bu çileden bu baskıdan ve kötülüklerden kurtar beni demişimdir hepimiz demişizdir ahmet amca devamlı diyordu jan jak russoyu tanıyanlar bilirler ölmeden bir kaç saat önce yatağından doğrulur camdan dışarı bakar sonra yatar ağlar hız metcisi sizi dışarı çıkarayım der hayır dışarısı çok güzel bahçesinde birbirinden güzel güller yaseminler çam ağaçları kuş sesleri var onlara dayanamıyorum dedikten az sonra ölür

Kimse bu dünyadan bir şey götürmüyor en varlıklı olan cepsiz 3 metre bez götürüyor malda yalan mülk de yalan adam gel birazda sen oyalar demiş... şöyle de bir türkü vardır bir insan ömrünü ne ye vermeli _ harcanıp gidiyor ömür dediğin _ yolda kalanda bir yürüyende bir _ harcanıp gidiyor ömür dediğin. Ölüm düşüncesi çok güzeldir her gün bir kaç kez ölümü düşünmek iyi insan vicdanlı insan olmak için şifa gibidir hayata daha çok bağlanır insan her şey daha ışıklı ve hoş görünür insana. Ölümde eşitlik vardır en güzel tarafı da budur 40 yıl sonra Rusya'yı yönetmiş ordular idare etmiş

Ağır hastalığı yüzünden büyük acılar çekmiş Rus çarın ölürken söylediği şu sözler çok önemlidir yanındakiler dünyanın en büyük hükümdarıydım milyonlarca kişi beni alkışladı herkes bana hizmet etti ve benim ölümsüz olduğumu sandılar ama işte bakın ben şimdi ölüyorum ölüm acımasız bir hastalıkla önce beni şu yatağa bağladı biraz sonrada canımı alacak bu düşünceler beni boğuyor ve yavaş yavaş öldürüyor ölmeden bir iki dakika önce kısa bir süre evlendiği genç eşine seninle bu kadar kısa zaman geçireceğimi bilseydim seninle evlenmezdim der ve ölür çar için çok acı gelmiştir ölüm ama aslında belli bir yaştan sonra tatlı heyecanlı gizemli bir yolculuktur ölümün asıl güzelliğide geri dönüşü olmamasıdır ağlamaya sızlamaya gelmez ölmek istemiyorum demeye hiç gelmez altmış beş yılım kar topu gibi yuvarlandı gitti ben ernesto che quvara gibi ölüm nerden ve nasıl gelirse gelsin hoş gelir sefa gelir üryan geldim bu dünyaya yine üryan giderim bu yazıyı birazda gözü aç  ve cimriler belki ders alır diye yazdım psikolojik tedavi gördüğüm dönem tımarhanede tanıdığım varlıklı cimri biri vardı bu vatandaşla zaman zaman yemek yemeğe giderdik bir lokantaya hesapları hep ben öderdim o parasını çıkarmak için ceplerini ararken ben ödemiş oluyordum bu adam aşırıya gitmiş cimriliğinden kurtulma tedavisi görüyordu ölüm korkusu onu rahat yaşayamaz hale getirmişti para harcarım korkusundan dolayı evlenmemişti para harcama yüzünden yırtık ayakkabılarını tamir ettirmiyordu vs vs..

Bu yazı toplam 6033 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi