Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

NÖROTİK KADINLAR

NÖROTİK KADINLAR

İsmine leyla diyelim çok sevdiğim bir isimdir uzun süre görüşmediği bir arkadaşıyla görüştüğü bir kitap fuarında eşinden ayrıldığını duydum kız doğrumu? Doğru der nedeni çok ilginçtir hanım efendi eşinı yeterince nörotik bulmamaktadır çoğu insan için hiç önemli bir ayrılma nedeni değildir nörotik Fransızca bir kelime depresyon anlamına geliyor sıkıntılı takıntılı yarı deli kimseler için söylenir yani bu hanım eşinden takıntılı biraz deli olmadığı için ayrılmış yapılacak bir şey yok böyle zor hanımlarda var bu tür  hanımlarla yaşamak çok zordur her gün yeni yeni soruları çıkarırlar sıkıntılarını takıntılarını her gün

Tedavi etmeniz gerekir devamlı yenilik ve farklılık isterler bu tür hanımlarla evlenmek isteyenler onların bu isteklerine katlanmaları gerekir ama sevdiler mi tam severler korkmadan her halinize sahip çıkarlar kızarsalar hem kendilerini hem de sizi yakarlar çok kızdırırsanız bunun intikamını alırlar Napolyon sevdiği kadına mektubu bunda yirmi altı yaşındayım generalim yarın roma ayaklarıma kapanacak ama bütün bunların hiç önemi yok çünkü yanımda sen yoksun bu tür kadınlardan biride Marlin monodur annesi gibi şizofren olmuş uzun yıllar tımarhane de yatmış manroo tüm zamanların en yaratıcı kadınıdır bu kadınlarla yaşamak her erkeğin karı değil açıkçası

Livaneli’nin serenat isimli romanının kadın kahramanı bir gün söylemediklerimi değil söylemek istediklerimi yüzümden anlayabilecek bir erkek çıkar karşıma inşallah der... başka bir nörotik kadında hava kötü dediğimde sadece havadan söz etmediğimi aslında başka şeyler söylediğimi anlayabilecek bir erkek çıkar karşıma der çok zor kadınlar bunlar der prenses diana böyle bir kadındı bir kadının sarıl bana demesi gerekmez demez de zaten erkek bunu anlamalı bilmeli zaten bunu bilen erkekler çok az

Evlilik iki nehrin birbirine karışması  gibidir nehirlerin devamlı aktıkları gibi evlilikte devamlı değişip dönüşüp ve güzelleşerek akması lazım evlilikteki durağanlık ölüm gibidir milyonlarca insan bu durağanlıktan dolayı boşanmaktadır zenginlerle evlenmek için can atan kızlar ve kadınlar böyle mutlu olacaklarını sanırlar olamazlar tabi insan mutlu eden şey bir alın teri dökerek kazandıklarıdır iki anlayış ve nezakettir böyle mutlu olsaydı bir zamanların dünyanın en güzel kadını olarak bilinen İran şahının eşi Süreyya mutlu olurdu zenginlik onu dünyanın en mutlu insanı etmiştir

Bu şahla Süreyya’nın öyküsünü biraz anlatayım isterseniz şah dönemin ıranın sahibi gibidir tıpkı Rusya'da ki çarlar gibi Bizans imparatorları da böyleydi şahın bu kimselerden ayrı bir özelliği var oda üzerinde para taşımamasıdır Süreyya buna çok üzülürmüş yiyip içtiklerinin ederlerini ödememek onu çok üzermiş bu yüzden şahtan nefret edermiş haklıda bu yüzden şahla dışarı çıkmazmış kadındaki asalete bakın bu öyküyü anlatmamın nedeni Süreyya'nın nörotik bir kadın olmasındandır Nörotik kadınlar  adaletli egzotik ve sıra dışı kadınlardır aynı zamanda Süreyya dünyanın en güzel en çekici ve en ışık kadınıdır tıpkı prenses diana gibidir Süreyya’nın bir başka üzüldüğü ve utandığı şey düğününde üzerine takılan takıların ağırlığıdır bir insan olarak aynı zamanda nörotik bir kadın olarak bundan çok utanır sırası gelmişken söyleyeyim birileri bana güzel bir yemeği kimle yemek isterseniz derseler kesinlikle nörotik bir kadınla derim ıran şahıyla asla yemem Napolyon da yemem

Bu yazı toplam 6156 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi