KRİZ, KRİZ, KRİZ

KRİZ, KRİZ, KRİZ

                                Dünyanın her yerinde belirgin bir şekilde hissedilmeye başlayan ve dünya çapında yaşanan kriz süreci, gelişmiş ve az gelişmiş kapitalist ülkelerdeki ekonomik, sosyal ve siyasal bunalımın derinleşmesi yönünde etkide bulunma eğilimini güçlendirmiştir. Sürekli derinleşen bir ekonomik bunalım koşullarında mevcut sistemi sürdürmek isteyenler açısından oluşan olumsuzlukların içinden çıkılması gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Dünyada bütün bu gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, Türkiye adım adım derin ekonomik ve sosyal sorunların yaşanacağı ve bu sorunların yaratacağı muhtemel siyasal sonuçlarının etkisinin hissedileceği bir sürece girerken, ülkede yaşanan ekonomik, sosyal, siyasal gelişmeleri yeterince önemseyen, AKP Hükümeti her geçen gün her türlü hak arama eylemini baskı ve zorla bastırmaktadır. Bu hak arama mücadelesini ve toplumsal muhalefetin kendisini Gezi türü eylemlere dönebileceğini düşünmekteler.

 

                               Pek te haksız sayılmazlar, Türkiye’de %40’lık bir kesimde AKP’ye dair bir öfkenin biriktiği gerçekliği vardır. Fakat bu Türkiye’ye ait bir durum. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde sermayenin saldırılarının ciddi boyutlara ulaşıldığı bir dönemden geçilmektedir. Bunlardan biri de Fransa, emekçilerin kazanılmış haklarına, ekonomik, demokratik haklarına yönelik sermaye yanlısı politikalarına Fransa işçi ve emekçileri ülke çapında direniş ve grevle karşılık verdi. Fransa’da işçiler birlikte hareket ederek Fransa Hükümeti’ne gereken dersi veriyorlar. Fransa’da sokaklar özgürleşiyor. Sermayeden yana “Değişim” ve “reform “ gibi sözcüklere karşı, direniş ve grev sözcükleri belirdi.

                               Direniş, insan olma ve özgürlük için Fransa’da ki işçiler tüm güçlerini seferber ediyorlar. Tarih, Fransa’da Fransa işçi ve emekçilerince yeniden yazılıyor. Kapitalizm dünya çapında hareket ediyor. İşçi ve emekçiler de dünya çapında direniyor. Fransa’da ki heyula yayılacaktır.

 

                               Türkiye’de şartlar işçiler açısından örgütlülük, mücadele gibi noktalarda istenilir durumda değil. Sendikalar sadece kendilerini koruma ve savunma noktasında bir şey üretmeden eriyorlar. Dünyadaki bu yeniden yapılanma ve gelen dalga Türkiye’de ki sendikal hareketi de dağıtacaktır. AKP Hükümeti korkmakta haklıdır. Bu kadar biriken sorun patlayacaktır. Nasıl patlayacağı, neler yaratacağını hep birlikte göreceğiz. Özgürlük mücadele eden işçilerle gelecek.  

Bu yazı toplam 84 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi