MEMURLARIN İŞ GÜVENCESİ SİZCE NE OLUR? (1)

MEMURLARIN İŞ GÜVENCESİ SİZCE NE OLUR? (1)

                AKP Hükümeti, yıllardır çıkardığı torba yasalarla, kanun hükmünde kararnamelerle, hatta fiili ve keyfi uygulamalarla, açığa alma, ihraç gibi pek çok hakkımızı tırpanladı. Şimdi de iş güvencemize gözünü dikti. 4/a, 4/b,4/c taşeron, sözleşmeli, geçici, vekil gibi onlarla istihdam biçimi ile emekçileri parçalayarak, birbirlerinin karşısına getirdi. Emeklilik yaşı kadın ve erkeklerde 65 yaşına, prim gün sayısı da 7200’e çıkarıldı. 2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı torba yasayla bireysel performans, esnek çalışma, ödünç memurluk gibi uygulamalar çalışma hayatımıza girdi. Aslında gördüğümüz gibi fiilen kadrolu ve güvenceli çalışma biçimi tasfiye ediliyor. Sözleşmeli personel çalıştırma, hâkim çalışma biçimi olarak yerini almış durumda.

                Bunlar yetmiyor, OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle hükümet 657’yi kaldırmaya ve güvencesiz bir personel rejimi oluşturmaya çalışıyor. Ortamın terörize edildiği, özgürlüklerin ve hakların yok sayıldığı böyle bir dönemde iş güvencesini kaldırmaları şaşırtıcı olmaz. Bu korku ortamında böyle bir şey başımıza gelirse büyük bir çalışan emekçi kesimi, yeni çıkarılan şartlara uyum sağlar. Çalışanlar bu kadar içe dönmüş ve basiretleri bağlanmış durumdadır.

                Hükümet iş güvencesi için, tembelliğe, işi ve hizmeti savsaklamaya, bir kişinin yapacağı işi birden çok kişinin yapmasına yol açtığını iddia ediyor. Tabii ki doğru değil. Yine devlete kapağı atanlar yan gelip yatıyormuş. Çok çalışanın, çok kazandığı bir rekabet ve yarış düzeni şartmış. Tabii ki doğru değil. Son zamanlarda Feto, PDY operasyonları çerçevesinde memurların işten atılmasını kolaylaştıran düzenlemeler olmaksızın “paralel yapı” devletten ayıklanamazmış. Bu da doğru değil. At izi, it izine karışmış durumda.

                İktidar bloku içerisindeki çıkar çatışmaları kamu emekçilerinin kazanımlarını budamanın kılıfı ve bahanesi haline getirilemez. İş güvencesi kamu çalışanlarının son kalesidir. Aslında bize dayatılan bellidir. Ya yandaş olacaksınız, ya da işten atılma tehdidi demokrasi kılıcı gibi başınızın üstünde sallanacak. Yani performansı iyi olan memur kazanacak lafı doğru değil.

                Şu an politik ve psikolojik bir saldırı sürüyor. İhraç edilen kamu emekçilerinden 14 kişi intihar etti. Sürgünlerden ikisi yolda kalp krizi geçirdi. Çalışanlar ise yılmış ve pısmış durumda. Bazıları ise 657’yi ortadan kaldırmanın tam zamanı diye düşünüyor. Fırsatçılık ve faydacılık, verimlilik ve karlılık gibi kavramlar çalışanların önüne geçmiş durumda. Bize sadece itaat edin diyorlar. Sizce kamu çalışanları itaat ederler mi?

Bu yazı toplam 65 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi