HANİFİ SURUN

HANİFİ SURUN

Kızılay

Kızılay

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türk Kızılay’ın pek iyi bir sınav verdiği söylenemez.

Deprem bölgesine giden kime sorduysam aynı şeyi söyledi.

“Deprem bölgesinde ne Kızılay’ı ne de bir Kızılay çadırını görmedik.”

Gerçi bunu diyenlere AKP Genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan ne ahlak ne namus ne de adilik bırakmadı ya.

Kızılay’ın çadırlarının neden görülmediği ise daha sonra ortaya çıktı.

Meğer Kızılay deprem bölgesine çadır göndermek yerine çadırları AHBAP’a satmış.

Sadece çadır satmakla kalmamış Kızılay yine depremzedelere gönderilmesi gereken konserve gıdaları da sattığı ortaya çıktı.

Peki Türkiye’nin en önemli kurumların başında gelmesi gereken Kızılay neden böyle oldu derseniz?

Çok uzağa gitmeye gerek.

Örneğin Kızılay’ın Gebze Şubesi’ne bakalım.

Kızılay’ın Gebze Şubesi’nin 25 yıl şube başkanlığı Ertan Tunçel yaptı.

AKP Kocaeli İl Kadın Kolları Eski Başkanı olan Oya Tunçel’in eşi olan Ertan Tunçel’in ardından bu kez Kızılay’ın başkanı kim oldu?

Bu kez da AKP Kocaeli İl Kadın Kolları Eski Başkanı olan Oya Tunçel başkan oldu.

Karı-koca 30 yıldan fazladır Kızılay’ın Gebze Şubesi’ni yönetiyorlar.

Ne hikmetse bu duruma kimse ses dahi çıkarmıyor.

Her ikisine de Allah uzun ömür versin lakin 70 yaşın üzerinde olan karı-koca Kızılay’ın Gebze Şubesi’ni kimseye bırakmaya niyetleri de yok.

Durum böyle olunca 30 yıldan fazladır yönettiğiniz bir yeri kendinize ait bir kurum olarak görüyorsunuz.

Yaptığınız her işe ve aldığınız her karara kimsede itiraz etmiyor.

İtiraz eden olursa da onu hemen saf dışı bırakıyorsunuz.

Etrafınızda da yalaka ve evet efendicilerle doluyor.

Günün sonunda da depremzedelere çadır ve konserve gıdaları göndermek yerine bunları satmaya karar veriyorsunuz.

Neden mi?

Çünkü etrafınızda bulunan hiç kimse yaptığınız bu durumun yanlış olduğunu söylemiyor.

Dilerim Gebze’de kısa bir süre içerisinde bir deprem olmaz.

Gebze’de olası bir depremde 30 yıldan fazladır karı ve kocanın yönettiği Kızılay Gebze Şubesi’nin ne yapacağını düşünmek dahi istemiyorum.

Bu yazı toplam 936 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
HANİFİ SURUN Arşivi