Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

KADINLARIN ŞARKISI

KADINLARIN ŞARKISI

Macar edebiyatının önemli yazarlarından Magdaszabo’nun bir şiiriyle başlayalım şiir şöyle başlıyor

Yukarı odadaki genç kız

Matem yatağı beyaz kefen ile geliyor

Yıldızlı gözleri solmuştu sanki

Sevgili okurlar yazar evliliğinin ilk gecesini Türkler bu geceye gerdek gecesi diyorlar ya yani o geceyi matem gecesi olarak değerlendiriyor yazar işte gerdek gecesi ülkemizde herkes bilir bu geceyi bu yüzden nice evlilikler çökmüş eşler birbirini öldürmüşler işte bu yüzden biz bu şiire cahilliğin şiiri diyebiliriz o ilk gece yüzünden nice genç kızlar için ölüm zılgıtları atıldı nice anneler babalar o geceyi mateme dönüştürdüler güzel kuş tüyünden hazırlanmış yataklar matem yatağına dönüştü kırmızı gelinlikler beyaz kefenlere dönüştü sevgili dostlar ikinci kez evlenenlerin duvağı olmaz derler yani dul kadınlar için söyleniyor dul kadınlar ülkemizde gelinliksiz düğünsüz evlilikler yaparlar biz buna kaçak evlilikler de diyebiliriz elbette ki hiçbir gelin adayı böyle olmasını istemez ama ne yaparsınız ki gelenek görenek adet ve ananelerimiz böyle ister yani her konuda olduğu gibi kimi adet ananeler evlilik konusunda da kendi yasalarını koyarlar şimdi anlatacağım X yani S beş sene önce telli duvaklı gelinlikle çıkmış baba evinden davullu zurnalı hayli eğlenceli güzel bir düğün yapılmış ona doya doya sevdiğine sarılmış sevinmiş sonra aileler arasında kimi tatsız nedenlerden dolayı anlaşmazlıklar çıkmış erkeğin tarafı S’ye sen biz yaramazsın demiş götürüp babasının evine bırakmışlar S bu öyküyü bana anlatırken bir taraftan da gülüyordu ona üzüleceğin yerde seviniyorsun neden dedim ölümden kurtuldum da onun için seviniyorum dedi elbette ki çok haklı ülkemizde her yıl binlerce kadın aptal gerizekalı kimseler tarafından öldürüyorlar yani eşinizden ayrılmak yetmiyor ayrıldıktan sonra da takip ediliyorsunuz ve sonunda öldürülüyorsunuz eşi hiç konuşmayan bir adammış ailesi ona dert etme seni daha iyi birisiyle evlendiririz demiş sevgili dostlar Anadolu’da kız babası olmayan baba oldum demesin derler anlayanlar için büyük bir trajedi büyük bir acı Türkiye gibi medenileşmemiş eskimiş adetlerin hüküm sürdüğü ülkelerde kız babası olmak çok zordur atmıyorum iki kızı üç kız torunu olan bir insanım ben ülkemizde kadınların genç kız çocuklarının başına gelen kötülükleri hepimiz biliyoruz narin kızın başına gelenler gerçekten vicdanı olanların vicdanını yaralamıştır sanırım utanmayı arlanmayı unutmuş narini bu hale getirenler günahı da bilmiyorlar bazı yörelerimizde ne yazık ki evliliğe hazırlanmak ölüme hazırlanmak gibi duygular veriyor insana evlenmekle ayrılmak öldürülmek eş değerli olabilir mi ne yazık ki ülkemizde oluyor gelin olan bir kıza çıktığın eve geri dönemezsin denir mi ama ne yazık ki deniyor maalesef cahillik böyle bir şey bütün kötülükleri besleyen büyüten cahilliktir bu rezaletten kurtulmanın yollarınıdan biri iyi bir eğitimdir insanlığın baş düşmanı bu cehalettir ne yazık ki ülkemizde cehaleti seven cehaleti eğitimden üstün tutan okumuş yazmış insanlar var cahilliğin olduğu yerde iyilik güzellik olmaz bu insanlar kendilerine bile düşmanlık yaparlar onlardan nasıl iyilik güzellik bekleyebiliriz onları dikkate almamak gerekir desem hangi birini almayacaksınız bu anlamda epeyce bereketli bir toplumuz maksim gorkinin Artomonovlar isimli eserinde rusyada önemli bir kurumun başında kendine bile faydası olmayan cahil bir adam vardır halktan insanlar ondan nasıl yaşayacakları ne yiyip ne yemeyeceklerini ne giyip giymeyecekleri konusunda ona akıl danışırlar bir tartışma sırasında arkadaşına bana boşuna danışıyorlar ben kendim nasıl yaşayacağımı bilmiyorum ki der insanlara ve topluma nasıl yaşayacağı eğitim yoluyla öğretilir çünkü insanı insan yapan iyi bir eğitimdir sevmeyi sevilmeyi iyi insanlar olmayı güzel şeyler yapmayı eğitim ve sanatla kazanabiliriz ne yazık ki bu konuda da eğitim konusunda da tam olarak gelişmiş bir toplum sayılmayız tv kanallarındaki saçma sapan programlarından ve gangster filmlerden neler öğrenebiliriz ki bir zamanlar başrollerini bir figüran olan Behçet Nacar parçala Behçet isimli bir filmde oynamıştı daha sonra böyle parçala kır yık öldür içerikli yüzlerce film dizi yapıldı o günlerde de sansürcüler vardı ama bugünkü olduğu gibi o günün sansürcüleri siyasi fikri olanları özgürlük isteyenleri sansürlüyordu Behçet Nacar o filmde birlikte olduğu kadınlara hakaret ediyordu o günlerde de 1970 yıllarıydı yüzlerce kadın öldürüldü

Bu yazı toplam 6751 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi