Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

KADIN VE İNTİHAR

KADIN VE İNTİHAR

 

 

Genç bir adam hastane de yatan arkadaşına İngiliz yazar Virginia Woolf a bir romanından anlatıyordu. Kafe de oturanların çoğu genç adamı dinliyordular. Bu eserin basın da şöyle demiş yazar yaşamı ve ölümü istiyorum iktidardakileri ve toplumu eleştirmek istiyorum. Adam telefonla bir saate yakın anlattı. Türk toplumun da pek görülmeyen bir şeydir insanların dikkatle dinlemeleri. Çok ilginç geldi bana ayda yılda güzel bir şeye şahit oldum ve bu durumu yazmak istedim. Woolf intihar etmiş bir yazardır. İntihar etmeden 10 dakika önce şöyle bir mektup yazmış. . Canım yine deliriyorum. Artık tahammül edemeyecek hale geldim sesler duymaya başladım. Dikkatimi toparlayamıyorum bu yüzden en iyisi ne ise onu yapacağım. Daha fazla mücadele edemem diyor sıkıntı stres bunalım böyledir insanı canında bezdirir.

Bu mektuptan sonra beline büyük bir taş bağlıyor ve kendini büyük bir nehre atıp hayatına son veriyor. Woolf dünya edebiyatının önemli bir yazarıdır. Zengin bir kadındır her istediğini yapmakta özgürdür. Her kadının kendisine ait bir çalışma odası olsun demesiyle Feministler tarafından çok sevilmektedir. Kendisi de feministtir. Kendine özgü diliyle İngiliz ve dünya edebiyatına yeni bir biçim getirmiş ve edebiyata nefes aldırmıştır. Bu büyük yazarı siz okurlarımızda tanısın isterdim. İntihar kişiye göre değişir. Göreceli bir konun ama ben biliyorum herkes yaşamı boyunca birkaç kes intihar etmeyi düşünür. Ressam gibi sanat edebiyat insanları yaratıcı insanlar durum bir tez konudur. Sıradan insanlar genelde intihar etmezler.

Söz kadınların intiharından açılmışken intihar eden bir şair ve yazar da Nilgün Marmara’dır. Çok iyi okullar da okumuş iyi hocalardan ders almış. Duyarlı, duygulu, heyecanlı, her türlü fikre açık güzel yaratıcı bir insan Nilgün Marmara ... İnsan intihar etmez intihar ettirilir diyor Tomris Uyar. İntihar cinayet delilik cinsellik yoksulluk açlık gibi bu tür öğeler işlendikleri romanları öyküleri daha okunur hale getirir. Hayat dediğimiz şeyde hemen hemen sözünü ettiğim bun konuların yaşandığı şeylerden ibaret. Dostoyevski’nin, James Joyce, Nietzsche ve Tolstoy’un romanlarının çok okunması klasikleşmelerinin neden bu konuların çokça yazılması. Mesela Cleopatra’nın, Katarina’nın, Prenses Diana’nın hayat öykülerinde cinselliğin-deliliğin çokça olması bu kadınları diyor normal sıradan kadınları ayırıyor. Sözünü ettiğim bu kadınlar çok karmaşık çelişkili ve gizemli şeyler yaşamışlar. Ayrıca zekâlarıyla dünyaya hükmetmişler. Cinsellik ve delilikleriyle de edebiyata konu olmuşlar. Hepsi de birlikte oldukları erkekleri kendilerine köle haline getirmişler. Rivayete göre Kloepatra kendisini zehirli bir yılana zehirleterek intihar etmiştir.

TUNCER ALTUNBULAK

 

 

Bu yazı toplam 1243 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi