Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

HUYSUZ DAHİLER

HUYSUZ DAHİLER

Öyle çok var ki hangisinden başlayalım diye düşünüyorum şu bir gerçek ki dahilerin hepsi huysuzdur yine de bir sıralama yapmak gerekirse birinciliği Tolstoy alır bir yılı bırakın onunla bir gün bile yaşamak zordur nerden bildiğimi sorarsanız ben bir Tolstoy hayranıyım kendi yazdıklarının dışında hakkında yazılmış bütün eserleri okudum onun ne kadar huysuz olduğunu eşi sonyadan da okudum elbetteki onu huysuz eden şeylerin başında kafasındaki binlerce birbiriyle çelişen çatışan bilgilerdir yüzlerce sorunu bilgiyi taşımak hiç kolay değildir doğum sancıları çeken sonra da büyük acılar içinde doğuran anneler gibidir dahiler hem annemde hem de eşimde gördüm sıkıntılarının ne kadar zor olduğunu Tolstoy bir gün gittiği doktor sorununuz nedir diye sorunca benim sorunum sonyadır der eşi sonyadan söz eder yani ona 13 çocuk doğurmuş yazdığı kitapları tekrar tekrar temize çekmiş her gün evine gelen yüzlerce insanı misafir etmiş bir kadından aklıma gelmişken söyleyim dünyanın en gizemli en yüce canlılarıdır kadınlar yüce oldukları kadar da can sıkıcıdırlar sıkıntısız sakin yaşamak istiyorsanız onlardan biraz uzak duracaksınız haa şunu da söyleyeyim güzel sözlerle onlara en zor işlerinizi yaptırabilirsiniz elbetteki canımızı sıkan şeylerin tamamı kadınlar değil sıkıntı hayatın bir parçası bu yüzden ona alışmamız gerekir sevgili dostlar doktora Tolstoy değil de sonraya gitmiş olsaydı doktor aynı soruyu sonyaya sormuş olsaydı o da kesinlikle Tolstoy diyecekti tolstoyla eşinin sorunlarından birisi bilenler bilir Tolstoy kontdur çok zengindir babasından yüzlerce köy kalmıştır ona yani bir köy ağasıdır bütün bu köyleri sahibi olan köylülere vermek ister ama buna her defasında eşi sonya karşı çıkar sorunlarından biri mudur Tolstoy çok özel bir kişiliktir inancı zayıf diye öz kardeşi dimitrinin cenazesine katılmamıştır çok sevdiği dostu yazar turganyev Avrupa’yı övüyor ve kızını Avrupa kültürüyle yetiştirdiği için ona silah çekmiş bir adamdır o idealist bir vatansever ve inançlı bir rustur tahammül edemediği tek şey Rus halkına yapılan hakaretlerdir yine turganyev bir röportajında ben mercimek çorbasını çok seviyorum desem inanın Tolstoy bu çorbadan nefret ettiğini söyler bilenler bilirler Tolstoy dünyanın en çok tanınan dünyada en çok okunan dünya edebiyatının tek ve tartışmasız dahisidir ve dünyanın her yanında onun için ölmek isteyen müritleri vardır öldüğünde söylediği en önemli sözü köylüler çok kötü ölüyor sözüdür Tolstoy’un bu öyküsüne benzer bir öyküyü ziya paşa anlatır dokuzuncu yy da yaşamış bir hükümdardan bahseder by hükümdar gördüğü bir rüyadan dolayı hükümdarlığı bırakır gezgin bir derviş olur bu öyküyü yazmamın nedeni aç gözlü insanlar ders alsınlar ünün Namın şöhretin insanlıktan daha önemli olmadığını görsünler ha şimdi kimileri o adama enayiymiş diyebilir bu da onların insana ve insanlığa bakış açıları olsun ahlaklı güzel insanlar böyle insanlardır parayı namı şöhreti hiç düşünmeden ayaklarının altına alırlar işte bizim devrimci dediğimiz insanlar bu insanlardır bugün dünyayı kana bulayan savaş çıkaran silah satan halkları birbirine düşman eden insanlar insan değillerdir kadınları çocukları öldüren yoksul halkları sömüren hiçbir kimse insan olamaz insanlık değerlerini taşıyamaz işte Tolstoy’un büyüklüğü bu zalimlere karşı çıkışındandır bugün görüyorsunuz milletvekili belediye başkanı ve bir muhtar olmak için insanlar birbirlerini yiyorlar öte yanda da dünya imparatoru İskender’e kafa tutan gölge etme yeter diyen diyojenler ve benzerleri var prusyalı bir doğa bilimci en büyük meraklarından birisi deli diye duyduğu insanları görmezmiş bir gün bu merakını dostu olan bir psikiyatra açar psikiyatr bir lokantada yemek tertip eder hastalarından birini ünlü Fransız yazar balzacı davet eder doğa bilimci yemekten sonra arkadaşına böyle delilere canım kurban olsun der sevgili anacığım yoksulluktan daraldığı zaman ey Allahım herkese akıllı bana da bir deli verdin derdi anneciğim ailemizin yoksulluğundan hep beni sorumlu tutmuştur yoksullara tutumlu olmalarını söyleyenler gibi kim ne derse desin zengin biri olmak yerine deli olmayı tercih ederim kitap okumak için parmağımdaki yüzüğü satmış bir adamım ben kahrolsun para ve onun hükümdarlığı kahrolsun para için yapılan bütün ilişkiler ve özel mülkiyet yaşasın paraya pula önem vermeyen delilik sevgili dostlar bizim ülkemiz gibi ülkelerde zengin olmak çok kolaydır zengin olmak isteyenlerin hepsi de istisnasız zenginleşmişlerdir ama onlar asla insan olmayı başaramazlar ve başaramamışlardır da

Bu yazı toplam 4676 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi