Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

HAYATIN SENFONİSİ

HAYATIN SENFONİSİ

Annem ayaklı gazete gibiydi. Benim hayatımın senfonisi annemdi mahallede, ülkede ve dünyadaki olup bitenleri bize hep o anlatırdı. Rahmetlinin gizli iletişim hatları vardı. Öyleki bazen olacakları önceden söylerdi. Şimdi anlatacağım her şey bana annemden geçme şeylerdir. Zaman zaman  dertten, kederden, sıkıntılardan söz ediyorum şizofreni, paranoyayı ve diğer ruhsal hastalıkları anlatmaya çalışıyorum bildiğim yaşadığım şeyler bunlar benimde aklımda bu tür işlere çalışıyor. Hayatımıza renk katan şeyler bunlar. İnsanın gizliliği farklı davranışları insanı insan yapan şeyler bunlar.

 

 

Hayatın senfonisi dedik ya hayat dediğimiz şey büyük bir karmaşa karışıklık bit tiyatro oyunu gibi kimimiz oynuyor kimimiz seyrediyoruz bu ilişkileri bütünüyle anlamak mümkün değil. Bugüne kadar kimsede anlayamamış hayatta var olan şeyler birbirleriyle öyle içli dışlı ki  bir şeyi başka bir şey var ediyor geliştiriyor sonra başka bir şey onu öldürüp yok ediyor. Anlamaya çalışıp anlayamadığımız sırlar bunlar ne kadar anladığımızı sansak da sonsuzluğa kadar anlayamacağımız öyle çok şey var ki. Külün altındaki ateş gibi onlar her rastladığımızda ellerimizi yakar, gözlerimiz, bir güneş gibi alırlar hayat dedik mesela zifaf  gecesi hayatın başka karmaşası ve senfonisi ve sırrı erkeklerin ve kadınların ölüm ve korku odaları zifaf gecesi demişken eskiden evlenecek kızlardan gergef işlemesi, dikiş dikmesi, dantel örmesi ve güzel yemekler yapması istenirdi. Zamanımızın kızları bunların hiçbirini yapmıyorlar.

 

Hayatın senfonisi dedik söz böyle başladık hayatın bütün ortak sesleri desenleri, renkleri ve tüm bu güzelliklerin toplandıkları orkestra yani toplum. Ünlü şarkıcı Saluatore Adamo rüzgarın rengini, suyunu, şeklini ve zamanın yaşını sorguluyor. İşte bu büyük orkestranın en büyük bileşenleride bunlar hayatımızın özüde burada müthiş bir güzellik ve derinlik var.

 

Hayatın senfonisi dedik mesela renkler gökkuşağını düşünelim o renklerin içindeki sesler ve o seslerin içindeki tatlar ve tatların içindeki var oluşlarının hikayeleri insanlığa renklerin insanlarla bu renklerin bu renklerle rüzgarın rengi suyun şekli ve zamanın yaşı hayatın senfonileri insanlar, mekanlar, dağlar, bulutlar, güneş, ay, deniz ve gökyüzü hasta insanlar ölüm döşeğinde yatanlar, evlenenler, düğün törenleri, ölüm törenleri, doğum törenleri…

 

Bu yazı toplam 901 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi