Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

HAYATIN ANLAMI

HAYATIN ANLAMI

Önce yaşamın gerçekten bir anlamı var mı yok mu ona bakmak lazım yaşamda anlam aramak tam olarak bilinmeyen bir şeydir ama insanlar her zaman bir anlam olsun diye beklerler bu konuda ısrar etmek uzun erimli bir şeydir sevgili okurlar bizler yaşamın umrunda bile değiliz varlığımızı yokluğumuzu bile umursamaz biz anlamlı olsun diye bekleriz de bekleriz yaşamın anlamı bekleyen insanın konumuna göre değişir köylüler için yağmur su ve toprağın verimliliği kesinlikle yaşamlarına muazzam bir anlam katar sanayide çalışan işçiler için iyi bir iş iyi bir ücret yaşamlarını anlamlı hale getirebilir çocukları olmayan aileler için günün birinde olan çocukları onların yaşamlarını gerçekten anlamlı hale getirebilir zenginler için yani kapitalistler için anlam daha çok para daha çok sömürü gibi şeylerdir Dostoyevski dünyada her şey kişisel çıkarlar temeli üzerine kurulmuştur herkes kendini sever ve her şeye sahip olmak ister yani hayatın anlamı genel manada çıkar ve menfaate dayalıdır kapitalist sömürü sistemlerinden bir anlam beklemek hayalperestlik olur yani sömürünün yaşandığı toplumlarda hayatın hiçbir anlamı olmaz böyle bir anlam beklemek hiçbir zaman yenmeyecek olan Godot’tu beklemek gibi bir şey olur bu tür bekleyişler bitmeyen güne benzer bazı günler hiç bitmeyecekmiş gibi gelir insana haftalardan aylardan hatta yıllardan uzun sürerler zaman resmen durur güneş batmayacak gibi gelir işte hayatın en çok anlamsızlaştığı günlerdir böyle günler bitsin dedikçe uzarlar ve ölümü ister hale gelir insan sevgili okurlar ne hayatlar ne hayatlar bir bilseniz mesela şizofrenler paranoyalar nasıl yaşarlar hayatlarının bir anlamı olur mu bilir misiniz mesela düşlerini ve hayallerini gerçekmiş gibi algılayanların yaşamlarında bir anlam olabilir mi sevgili üstadım Dostoyevski’nin en çok kafasına takılan ve en çok merak ettiği şey dilenen çocuklardır o bu çocuklardan birkaçını takip ederek ailelerinin ne şartlarda yaşadıklarını öğrenir bu tecrübelerini suç ve ceza isimli romanında anlatır orada der ki bu çocuklar asla bu halleriyle kalmazlar büyüdükleri zaman erkekler hırsız kızlarda kötü işler yaparlar sevgili okurlar alın size hayatın anlamı açlığın yoksulluğun cahilliğin olduğu adaletin eşitliğin olmadığı hiçbir yerde hayat anlamlı olamaz böyle toplumlar stresli sıkıntılı gergin yaralı toplumlardır buralardan adil bir hayattan söz edilemez burada yaşayan insanların yürekleri mahşer yerine benzer ben hayatın bir anlamını görmedim sözünü ettiğim gibi hayatım yoksulluk içinde geçti doğup büyüdüğüm Ardahan bölgesinin insanlarının tamamı olmasa da bu bölgede yaşayan insanların hayatları yoksulluk içinde geçer özellikle de çocuklarımız korkuyla ve sıkıntıyla yaşarlar hani o coğrafya kaderdir diyenler var ya bir nebze doğru olsa da kesinlikle doğru değildir hayatı anlamlı kılan yoksulluk ve zenginliktir zenginlerin kendi mantıkları içerisinde hayatları anlamlı olabilir ama yoksulların hayatları asla anlamlı olmaz yetmiş beş yaşına geldim ben bu ülkenin köylüsünün işçisinin mutlu olduğunu görmedim yoksulluğun açlığın olduğu yerde mutluluk olmadığı gibi hayatın da bir anlamı olmaz ha… yoksul gariban yaşayıp hayatlarının anlamlı olduğunu sananlar da vardır bu yanılgı içinde kaderlerine sarılırlar benim kaderim budur diyen milyonlarca işçimiz köylümüz var bu insanların bu mantıklarından dolayı kimileri coğrafya kaderdir demiş ben de kırk yaşıma kadar yaşadığım kötülüklerin kaderimden kaynaklandığına inanıyordum İstanbul’a gelip bir fabrikada çalışmaya başladığım zaman zengin ve fakir olmanın kader olmadığını anladım keşke bu gerçeği hiç anlamasaydım öğrendiğim bu gerçek hayatımı perperişan etti bilmeden çok daha rahat yaşıyordum bu bilgi kesinlikle hayatımı anlamsız hale getirmiştir yazının başında da söz ettiğim gibi çocuk sahibi olmayan aileler için gerçekten hayatın bir anlamı yoktur yine de hayatlarımızı anlamlı hale getiren bizi sevindiren mutlu eden çocuklarımızdır çocuğu olmayan bir kadının ruhu zehirle doludur onu kınayanları zehirler bir kadına hayatta en sevdiğin şey ne diye sormuşlar o da çocuk demiş en çok hangisini seviyorsun demişler ilginçtir ya hasta olanları demiş

Bu yazı toplam 7631 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi