EDEBİYATTAN BİR SAYFA
Bilimin sanatın felsefenin özellikle de edebiyatın olmadığı yerde cahillik sahtekarlık ikiyüzlülük ile olur çünkü edebiyat özgürlükleri güzellikleri ve sevgiyi yaratır bu yüzden de emperyalistlerin kapitalistlerin ve ülkeyi yönetenler için hiçbir değeri yoktur edebiyat ve sanat en çok emekçilere fayda sağlar emekçilerin özgürlüklerin güzelliklerin yolunu açar sevgili okurlar cahilliğin ve kötülüklerin batağına düşmek istemiyorsanız okumalısınız Türk halkı ilk defa kötülüklerin ikiyüzlülüklerin cahilliklerin yaşanmadığı bir dönemi eğitim enstitülerinin olduğu dönemde yaşadı insanlar ilk defa özgür bireyler olduklarını anladılar her şeyden daha önemlisi köylüler ve işçiler yaptıkları işlerin anlatılmaya değer olduklarının farkına vardılar bu önemli konuları bilmek için okumak gerekiyor enstitülerde okuyanlar çok okuyordular ayrıca da okuduklarının pratiğini de görüyordular sanatla edebiyatla daha çok da felsefeyle ilgileniyordular dünyanın en önemli klasiklerinin çevirileri o dönem yapıldı ülkemizde ilk defa o dönemde yüzlerce yazar şair ressam ve edebiyatçı yetişti işte bu yüzden köy enstitüleri kapatıldı dönemin köy ağaları hükümete baskı yaparak kapattırdılar bu dönemin tamamı on yıldır o on yılda Türkiye sosyal ve kültürel olarak dünyanın en önemli ülkelerinden oldu çünkü halkların edebiyatları sosyal kültürel ve siyasi yapılarının yansımasıdır yazarlar şairler ressamlar ve müzisyenler içinde yaşadıkları toplumun yaşayış biçimlerini sözlü kültür haline getirdiler Aristoteles edebiyatın olan ve yaşanan şeyler değil olması ve yaşanma ihtimali olan şeylerdir der sevgili okurlar sıkıntılarımıza dertlerimize hastalıklarımıza bir ilaç bir iyilik ya da bir şifa arıyorsanız edebiyatla ilgilenmeniz gerekir psikiyatrlar psikologlar bile insan üzerinde edebiyat kadar yararlı olamazlar toplumları savaştan baskıdan zulümden kurtaracak en önemli güç edebiyattır yaşadığımız şu son altmış yılın üzerimizdeki baskısına rağmen az da olsa gülüp eğlenebiliyorsak yüzümüzde bir mutluluk varsa bunun sebebi edebiyat ve sanattır ufak tefek şeylerimizi paylaşabiliyorsak bunu edebiyatla ilgilenmemize borçluyuz nazik kibar anlayışlı ve toleranslı olmamızı sağlayan eğitimle birlikte okuduğumuz kitaplar öyküler ve hikayelerdir istenilen seviyede okumadığımız ve düşünmediğimiz için içimizde halen ne yazık ki tuvaleti kullanamayan sigara içmesini bilmeyen asfaltta yürümekte zorlanan birbirlerine küfürlü konuşan dedikodu yapan insanlarımız var madem ki konumuz edebiyat bu konuda dünyaca ünlü bir yapıttan yani Maksim Gorkinin Ana isimli eserinden bahsetmek istiyorum Gorki bu eseriyle dünya halklarına esin kaynağı olmakla birlikte Rusya’da yapılan ekin devrimine de yol göstermiş ve büyük katkılar sunmuştur eserin kahramanı Helaga isimli yaşlı bir kadındır eşi öldükten sonra oğluyla tek başına kalır onu iyi yetiştirmek için bir lokantada bulaşıkçı olarak çalışır ama birgün oğlunun Bolşeviklere katıldığını öğrenir onu oradan kurtarmak için çok uğraşır ama başaramaz başaramayınca oğluyla birlikte o da Bolşeviklere katılır iki ciltlik harika bir eserdir ve dünyada da en çok okunan romanların başında gelir bu romanı örnek vermemin nedeni okumanın yazmanın ve düşünmenin ne kadar önemli olduğunu göstermek içindir mesela yaşar Kemal’in ince Mehmed isimli romanı bu romana çok benzer ince Mehmeti okursanız bunu görürsünüz edebiyat işte bu kadar önemlidir Japon halkı vazoda yetiştirdikleri çiçekleri kuruduğu zaman bizim gibi çöpe atmıyormuşlar ya toprağın içine kazıp koyuyormuşlar ya da bir nehre denize atıyormuşlar bu öyküyü anlatan yazar japon edebiyatının en önemli yazarlarındandır
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.