Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

Edebiyat Defterimden 1 Sayfa

Edebiyat Defterimden 1 Sayfa

Bugün Pazar büyük bir gök gürültüsüyle uyandım. Camdan dışarı baktım gök delinmiş. Yağmur yağıyor gökyüzü sim siyah kat kat olmuş kara bulutlar kaplanmış. Rüzgar parktaki ağaçları sağa sola salıyor. Ara ara şimşekler de çakışıyor. Yağmur, rüzgar, şimşek, karabulutla çok sesli bir orkestra oluşturmuşlar. Yağmurun çıkardığı sese hayran oldum. Yılanın sürünürken çıkardığı ses gibi on dakika sonra yağmur durdu. Bu defa da bahçeden gelen toprağın o nefis kokusu geldi. Ruhumu sarıp sarmaladı. Ay bir de kedilerin, köpeklerin yağmurdan kaçma mücadelesi görülmeye değerdi. Yağmurdan sonra çevre bir güzelleşti ki .. güller, karanfiller, çam ağaçları, çevredeki her şey yani sevişmiş eşler gibi insanın yüzüne gülüyordular. Dalga dalga açıldı saçıldı işte.

 

Bugün Pazar, yağmur sabahı güzelleştirdi. Yağmurun o denizlerden gelen mübarek sesi toprağın mis gibi kokusu.. Bir şarkıyı hatırlattı bana. Aşk nedir bilmezdim seni gördüm bent oldum. Şarkısının bu sözleri ve melodisi yaralı gönlümü bir kez daha yaraladı beni oldi. Başka başka yerlere götürdü. O sabaha birde veremden ölen Kamalyeli Kadını hatırladım. Aşıklar ve yoksulluğun hastalığı verem. Sonra salona gidip aynaya baktım. Ne çok eziyetler acılar ve aşağılanmalar çekmişim. Çektiğim bu acıların hepsi yüzümde ama sonunda hayattaki bu zor mücadeleyi ben kazanmışım. Başım dik. Ayaktayım emeğimi sömürenlere karşı hiç boyun bükmedim. Dostlarıma iki yüzlülük yapmadım. Onları satmadım. Sevmediğim insanlara da düşmanlık beslemedim. Beni annem mahir doğurmuş.

 

Bu gün yine becerebilsek edebiyat yapacağız. Edebiyat insanın farkındalığını geliştirir. Hayal kurma güdüsünü, kurgulama yeteneğini geliştirdiği gibi insan umut verir. Dar gönüllüğünü giderir. Güzel-yazma, okuma ve düşünme yetisini de geliştirir. Edebiyatımız bir İngiliz, İran ve Rus edebiyatı kadar yetkin olmasa da bu edebiyatlardan çık latda değildir. İnsanlık için önemli olan şeyleri bizde düşünüyor. Yazıyor onları yaşamanın mücadelesini veriyoruz. Daha bir godg Dostoyevski Tolstoy doğuramadık ama bizimde bir Yaşar Kemal’imiz, Oğuz Atay’ımız, Sait Fikrimiz, Orhan Veli’miz, Nazım Hikmet’imiz, Cemal Süreya’mız var.

 

 

Bu ay birincisi Kemal Tahir’in Ceza Evi notları diğeri Mevlana’nın Mesnevisi isimli iki kitap okudum. Mesneviyi henüz bitiremedim. Tuğla kalınlığında bir kitap. Mevlana her konu da fikrini yazmış. İslam değerleri sade anlaşılır bir dille anlatmış. Batılılar Mevlana’yı bizim gibi doğu toplumlarından çok daha iyi anlamışlar ve sevmişler. Ama hayatlarına geçirememişler. Doğu toplumları Mevlana’yı batılılardan daha çok sahip çıkıyorlar seviyorlar ve önemsiyorlar. Ama okumuyorlar araştırmıyorlar. Böyle olunca doğu toplumları da hayatlarına geçiremiyorlar. Türkiye de Mevlana’yı iyi anlayan bilen okuyan okuduklarını yaşamına geçirebilen kaç insan vardır. Çok merak ediyorum. Türkiye halkı her konu da böyle duyarsız okumadıktan  okuduklarımızı hayatımıza katmadıktan sonra bin tanen Mevlana on bin tane Yaşar Kemal Oğuz Atay Nazım Hikmet olsa ne olacak..

Bu yazı toplam 1133 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi