Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

SOKAK İNSANLARI

SOKAK İNSANLARI

Kamil amca birgün benim öykümü yazar mısın demişti Kamil amca kim demeyin evsiz barksız sokaklarda yaşayan altmışın üzerine çıkmış bir Türk vatandaşı onu büyük bir hastanenin acil servisinde tanıdım kimi zaman da inşaatlarda yazın parklarda ve otobüs duraklarında geceliyormuş hayat öyküsünü yazacağıma söz vermiştim sözümü yerine getiriyorum Kamil amca sokaklarda yatmanın en zor tarafının gece olduğunu söylemişti gecenin soğuğundan karanlığından daha çok hırsızların tehlikesini anlatmıştı gündüz sağdan soldan aldığımız parayı elbiseyi ve öteberiyi hırsızlar gece ellerinden alırlarmış Kamil amcanın anlattığından anladım ki bu insanlar hayatın zorbalığından ve insanların kötülüklerinden sokaklarda yatarak aç kalarak da kurtulamıyormuşlar yaşadığını sürece sokaklarda köprü altlarında parklarda sizi bekleyen kötülükler bitmiş olmuyor üstelik bu insanları koruyan kollayan kimseleri de yok Kamil amcanın birilerinin verdiği paltosunu ayakkabılarını zorla elinden almışlar ne yiyip ne içtiğini sordum rızık allahtan kimileri para veriyor kimileri lokantaya götürüp karnımızı doyuruyorlar kimileri üzüm helva ekmek gibi gıdaları alıp getiriyorlar birisi şu sırtımdaki paltoyu verdi kötü insanlar kadar iyi insanlar da var evinden yemek getirenler bile oluyor demişti Kamil amca birlikte parklarda hastanelerin acillerinde kaldığı insanların hayat öykülerini anlatmıştı onlar gibi olmadığına da şükretmişti düşünebiliyor musunuz evsiz barksız sokaklarda yatan bir adamın kendinden daha kötü yaşayanlar gibi olmadığı için dua etmişti Kamil amca gülerek ah kardeşim benim hayatımdan ne çıkar ki benden daha kötü hayatlar yaşayanlar var onların bir ikisinin hayatını anlatınca tüylerim diken diken olmuştu bu kötülükleri dinledikten sonra gerçekten yaşama olan umutlarım o an için yıkılmıştı bu anlattıklarım bir film falan değil yaşanmış hayatlar biz bu insanları sokakta hastane acillerinde parklarda zaten görüyoruz sonuçta onlar da bu ülkenin vatandaşları bu ülkede doğmuşlar büyümüşler sokaklarda yalnız yaşlılar hastalar değil her yaştan her kesimden insan var anlatının bir yerinde bana bakarak sana bir şey söyleyeyim mi dedi ben ölümümün nerede ve nasıl olacağını biliyorum nereye ve kimler tarafından gömüleceğimi de biliyorum nereye gömüleceksin dedim nereye dedim nereye olacak kimsesizler mezarlığına bir ihtimalde sokaklarda öleceğim belediyeden kimseler gelip alıp götüreceklerdir hayat öyküsü sayfalara sığmayacak kadar derin olan Kamil amca sevgili dostlar hayatı anlamak ne kadar zorsa anlatmak da bir o kadar zordur bu tür insanlardan ve hayatın kendisinden iyi bir üniversiteden öğrendiklerimizden daha çok şeyler öğrenebiliriz yani hayatı üniversitelerden değil hayatı sokaklarda yaşayanlardan öğrenmek lazım hayat bu bazıları ahlaz bazıları kör bazıları topal bazıları da patolojik deli olarak doğuyorlar öte tarafta da kimileri trilyoner kimileri üç beş fabrikanın sahibi kimileri yirmi otuz köyün ağası kimileri milletvekili kimileri de anadan doğma bakan olarak doğuyorlar sokak insanları yalnız bizim ülkemizde bu yüzyılda var değiller her ülkede her asırda her zaman var olmuşlardır yalnızca Hindistan’da otuz kırk milyona yakın insan devletin nüfus kütüğüne geçmeden doğar yaşar ve ölürmüş sokakta yaşayanların ülkemizde ne kadar oldukları konusunda ülkemizde herhangi bir istatistik bilgi yok ama Gebze’de sokakta yaşayan epey insanın var olduğunu biliyoruz acil servislerde sokaklarda inşaatlarda otobüs duraklarında bu insanları görebiliriz neden sokaklarda yaşadıklarını anlatacak değilim bu ülkede bunun nedenini herkes biliyor birkaç gün önce seksen beş yaşındaki bir kadın tedavi gördüğü hastaneden yakınları tarafından alınmadı alınmayınca da mecburen devlet ona sahip çıkıp huzurevine yerleştirdi bu sadece bir örnektir çocukları tarafından evlerinden atılan hasta yaşlı insanların olduğunu da gazetelerden okuyor televizyon haberlerinde görüyoruz utanç veren bu durum yüzlerce insanın sokakta kalmasına neden oluyor ülkemizin en önemli sorunlarından biri de budur kanayan bir yaradır Kamil amca birisi tarafından kendisine verilen paltosunu bana gösterirken paltonun iç cebinde solmuş siyah beyaz köylü giyimli bir kadının resmini gördüm kim olduğunu sordum eşim dedi neredeyse ayrılalı on yıl oldu bu tür sorunlardan dolayı da eşlerinden evlerinden ayrılan sokaklarda kalan insanlarımız var nasıl anlatsam bilmiyorum ya o da bu ülkenin vatandaşı adamın yüz tane evi denizde yatı var öteki tarafta da hiç evi olmayan milyonlarca insan var bunu yalnız ben anlatmıyorum Türkiye’de bu adaletsizlikleri anlatan yüzlerce film öykü hikaye ve tiyatro eseri vardır

Bu yazı toplam 3245 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi