Darıca’da eğitimin masaya yatırıldığını, basından öğrendik. Darıca Kaymakamı Ömer KARAMAN, TEOG sınavında Kocaeli başarısının yükselmesinde, Darıca’nın büyük payı olduğunu belirtiyor. Darıca’da eğitim masaya yatırılırken, bilimsel, demokratik ve laik bir eğitimi savunan, Eğitim-Sen’in çağrılmaması düşündürücüdür.

                               Demek ki TEOG sonuçları açıklandığından beri Darıca’da eğitim sorunlarına ilgi artmış gözüküyor. Hala devam etmesi de ilginç. Hala diyorum çünkü, genellikle sınav sonuçlarının yarattığı gündem birkaç günde yerini başka bir gündeme bırakırdı. Anlaşılan böyle olmamış, bir de yerini tek sesli bir çalıştaya bırakmış. Milli Eğitim Bakanlığı yapılan son sınavlardan sonra, eğitim sistemindeki başarısızlığı asıl sorunun eğitim siteminden kaynaklandığı görmüş olması ilginçti. Tabii ki bizim gibi çözümü eğitim felsefesinin değiştirilmesinde gören “eleştirel (radikal) eğitimcileri cesaretlendirdi” .

                               Eğitim sistemimizin çok yönlü çöktüğü bir zamanda, sadece TEOG sınav sonuçlarıyla Darıca’nın başarı öyküsünün ortaya konması, ilginç değil mi? Piyasacı, dinselleştirilmiş eğitim politikaları, eğitimde devrim diye yapılan açıklamaların sonuçları ortadadır. AKP Hükümeti Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçe büyüklüğü ile çok övündü. Bu dönemde yapılan derslik sayısı ve her okulun internete bağlanması, gösterişli törenlerle övgü malzemesi olarak kullanıldı. Ders programları ve ders kitaplarının değiştirilmesi; liselerin dört yıla çıkarılması, sınıf geçme ve orta öğretimde sınav sistemi değişikliği devrim diye sunuldu. Özel okullara ayrılan trilyonlarca para fakir insanların cebinden çıkarken, kendi okullarının paralarını kendileri karşıladılar. Ancak bütün bunlara rağmen devrim, gerçek anlamda çocuklarını yemeye devam ediyor.

                               Neden? Nedeni, zihniyeti değiştirmeden bir takım şeyleri değiştirmenin çözüm olacağını sanmakta aramak gerekiyor. Kendisini, çevresini, çağını kavrayıp anlayacak; ona göre tutum belirleyecek bireyler yerine kendinize benzeyecek bireyler yetiştirmeye kalkışmanın sonuçlarıdır bunlar. Darıca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü hariç, Türkiye’deki eğitimciler sınav sonuçlarına bakarak eğitim sisteminin “İyi” öğrenciyi yetiştiremediği tartışılıyor. Tartışmalardan anladığımıza göre, iyi öğrenciden, akademik bilginin yanı sıra, sosyal yönü ve becerileri gelişmiş bireylerin kastedildiğini görüyoruz.

                               Çocuklarımız bilgili, becerikli ve toplumsal yönü gelişmiş bireyler olsun istiyoruz. Oysa sınavlarla, çoğu gereksiz bilgileri ölçüyoruz. Çocuklarımızı mahvediyoruz. Test kafalı çocuklar ortaya çıkıyor. Darıca’daki okullarımızda bir tane piyano yok. Müzik odaları, resim odaları, laboratuvarlar, sergiler, okul takımları, serbestçe, özgürce tartışan, yazan, projeler üreten gençler nerede. Bir yandan piyasalaşıyoruz, bir yandan da dinselleşiyoruz. Aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetişmedikçe, ortaya çıkmadıkça her şeyden önce bu zihniyet ve eğitim felsefesi değişmedikçe bu çalıştaylardaki değerlendirmeler gerçekçi olmaz. Hele bu çalıştaylarda farklı görüşleri savunan eğitimciler yoksa bu çalıştayların demokratik ve çoğulcu olduğu da su götürür olur. Neyse herkese rastgele.