Halil Yeni

Halil Yeni

Çatlaklardan Korkuya: Gebze’deki Yıkımın Düşündürdükleri

Çatlaklardan Korkuya: Gebze’deki Yıkımın Düşündürdükleri

(1) Bir bina çöktü. Bir aile yok oldu. Metronun geçtiği yerlerde halk diken üstünde. Bu bir kaza değildi. Bu, halkın uyardığı, dilekçelerle bildirdiği, çatlakları gösterdiği bir felaketin göz göre göre gelişiydi. Ve kimse duymadı. Kimse durdurmadı.


29 Ekim sabahı, Gebze Mevlana Mahallesi’nde 7 katlı Arslan Apartmanı yerle bir oldu. Muhammed Emir Bilir (12), Hayrunnisa Bilir (14), baba Levent Bilir (44) ve anne Emine Bilir (37) hayatını kaybetti. Enkazdan yalnızca 18 yaşındaki Dilara Bilir sağ çıkarıldı.


Yıkımın tatil günü ve sabah saatlerinde gerçekleşmiş olması, olası daha büyük bir felaketin önüne geçti. Çünkü binanın devrildiği yol; dar, trafiğin yoğun olduğu, halk otobüslerinin ve işçi servislerinin sık kullandığı bir güzergâhtı.

(2) Gebze-Darıca metro hattı, AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yerel seçim vaadiydi. Daha ortada bir şey yokken, kentin bazı noktalarına metro durak tabelaları dikildi. Bu gösterişli ama temeli atılmamış hamleler, eleştirileri de beraberinde getirdi. 5 yıl içinde tamamlanacağı söylendi. Ancak proje ilerlemedi. Belediye bütçesinin yetersizliği nedeniyle 2020’de proje Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na devredildi. Bugün metro projesi 7. yılında. Hâlâ faaliyete geçmiş değil.


Gebze Belediyesi aylardır “Kenti sağlama aldık” diye propaganda yapıyordu. Oysa metro çalışmaları nedeniyle zeminde kaymalar yaşandığı, çevredeki binalarda çatlaklar oluştuğu defalarca bildirildi.
Çöken binanın hemen yanında metro inşaatı vardı. Ama iddialara göre bu bina için “sorun yok” denildi. Saatler sonra bina çöktü. Şimdi ise 21 bina, 28 iş yeri ve 79 bağımsız daire boşaltıldı. 252 kişi evlerine giremiyor.

(3) Peki halkın CİMER’e yaptığı “kazı sonrası çatlak oluştu” şikayetleri ne olacak? Yıkılmadan saatler önce binada hasar olduğu, belediye ekiplerinin gelip “sorun yok” dediği iddiası ne olacak?

Bu sadece bir ihmal değil. Bu, halkın sesini bastıran, dilekçeleri görmezden gelen, “sorun yok” diyerek sorunu büyüten bir sistemin çöküşüdür. Enkazda kalan sadece bedenler değil; bilgisizliğin, ilgisizliğin, denetimsizliğin kendisidir.

(4) Bu yıkım şunu da gösterdi: Bizlerin depremden sonrası için değil, depremden öncesi için hazırlık yapması gerekiyor. Neden mi? Kentimizde yıkılan bina için 628 arama kurtarma personeli, 913 görevli, 161 araç, 6 arama köpeği, 10 sismik cihaz kullanıldığı söyleniyor. Ve tüm bu rakamlara rağmen, arama kurtarma faaliyeti ancak 19 saatin sonunda tamamlanabiliyor. Sesli düşünüyorum: Hazır mıyız gerçekten? Yüzlerce binanın yıkıldığı, bu rakamların yan yana bile gelemeyeceği olası bir depremde, enkaz altında yardım bekleyenleri nasıl kurtaracağız?

(5) Ve şunu da açıkça söylemek gerekiyor: Eğer bu metro projesi muhalefetteki bir bakanlığın sorumluluğunda olsaydı… Eğer bu bina başka bir siyasi partinin yönettiği bir kentte çökmüş olsaydı, Çoktan birileri tutuklanmış, görevden alınmış ya da kayyum atanmıştı. Ama şimdi, sorumlular hâlâ görevde, hâlâ suskun, hâlâ en ön saflarda.

Ve hiç sorumlulukları yokmuşçasına, enkaz alanlarında en önleri tutup sosyal medya üzerinden “buradayız” fotoğrafları paylaşanlar…“Biz tuttuğumuz eli bırakmayız, zararı karşılarız” diyenler… Dilara Bilir’in ailesini kaybetmesinin zararını nasıl karşılayabilecekler?

(6) Binanın çökmesinden sonra geniş çaplı inceleme başlatıldı. 300 metre yarıçapındaki bütün binalarda ve zeminde detaylı ölçümler yapılıyor. Neden şimdi? Bu yıkım olmadan, şikâyetler dikkate alındığı zaman yapılması gerekmezmiydi?


Bu yazı, bir enkazın altından yükselen öfkenin ve yasın sesidir. Sadece bir aileye değil, bir kente, bir sisteme, bir suskunluğa tutulmuş aynadır. Gebze’de çöken bina, sadece beton değil; ihmallerin, duyarsızlığın ve sorumsuzluğun da çöküşüdür.

Bu yazı toplam 3763 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Yeni Arşivi