Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

BİZİM KÖYÜNDE BİR AĞASI VAR

BİZİM KÖYÜNDE BİR AĞASI VAR

Yüzlerce dekar toprağı yirmiye yakın köyü olan bir bey bir gün teyzesine bundan sonra adaletli bir bey olacağını yazar. Adam çok zalim bir beymiş demek ki iyi bir insan bey olmaz ben bir beyim demez.

Böyle şeyler utanç verici şeylerdir. İnsan her şeyden önce iyi bir insan olmalı ve bununla övünmeli.

Türkiye dünyanın en güzel ülkesi bu ülkede güzel insanlar var tabi böyle kötülerde var. Ünlü Rus yazarı Tolstoy bir beydir. Elli yaşından sonra beyliğinden, insanlığından utanmaya başlar ve bütün topraklarını toprağın asıl sahipleri olan köylülere dağıtır.

Kendisi de köylülerin safına geçer. Ağlığa, beyliğe ve çarlara karşı mücadele vermeye başlar. Lenin devrimi yaptıktan sonra bir konuşmasında biz devrime Tolstoy’un bıraktığı yerden başladık, o bize devrimin yolunu açmıştı. Söz ağalardan, beylerden açılmışken Amerikalı yazar Jack London’dan söz etmemek olmaz demir ökçe isimli eserini okumuştum.

Bu eserde bir fabrikatör çalıştırdığı işçileri fabrikasına ortak eder, işçilere ait düğünler, sünnetler ve her türlü kutlamaların giderleri ortak gelirden karşılanır. Bunu gören çevre fabrikaların işçileri patronlarını kendilerini işlerine ortak etmelerini isterler.

İşler karışır fabrika sahipleri toplanır, işçilerini ortak eden adamı uyarırlar, olmayınca ortadan kaldırırlar.

Yine bir romandan okumuştum. Yoksulluğu yüzünden oğlunu evlendiremeyen yaşlı bir kadın köyün ağasına gider. Ağa kadına siz neden yoksulsunuz diye sorar. Toprağımız yok olanlar da verimsiz der. Ağa hayır sizin yoksulluğunuz tembelliğinizden ve var olanla yetinmemenizden der. Kadın ağlar sızlar yapma ağa sen bizim anamız, babamız, atamızsın bizler sensiz yaşayamayız, sen dersen herkes verir kızını oğluma.

Ağa köydeki dul bir kadını kadının oğluyla evlendirir. Yıllar sonra ağa köylerini dolaşırken evlendirdiği adamın evine de gider. Evin içi çocukla doludur. Ağa bu hikmetin sebebini adama sorar.

Adam kadın çok bereketli çıktı. Tek bir yıl ikiz doğurdu. Ağa evden çıkarken adam ağam bir isteğim var der. Ağa yine kadın mı istiyorsun, yok der. Öğretmenler kızların okula gitmesini istiyorlar kocaman olmuş kızların okulda ne işleri olur.

Ağa sen takma kafana o işi ben hallederim. Siz bana dua edin yeter. İşte böyle bizim köyünde bir ağası vardı Ali Amca. Ali Amca benden çok büyüktü. Köyün en çok okuyan yazan ve düşünende adamıydı sakın espri filan sanmayın Ali Amca aynı zamanda bizim köyün devrimcisiydi.

Devrimci ağa Ali Amca Tolstoy’a benzerdi. Ali amcanın babası toprak iskanı zamanında zenginleşmiş varın orasını düşünün eskiden yani bir elli yıl önce toplumun yüzde sekseni köylerde yaşardı. On iki eylül 1980’den sonra büyük göçle köyler birkaç büyük kente taşındı. Tabi o ağlar da kentlere geldiler fabrikatör oldular.

Siyasete girdiler, milletvekili falan oldular olan yine gelen köylülere oldu. Bir kısma iş bulsa da büyük bir kesimi işsiz güçsüz birkaç gün önce köyden Gebze’ye gelmiş birisiyle konuşmuştum. Ne köylü kalabilmiş ne de kentli olabilmiş.

Devamlı geçmişiyle övündü dedesini babasını köydeki inekleri koyunları anlattı. Aradan tam otuz yıl geçmiş tamam iyi bir eğitim almadık. Bizi yönetenler zaten eğitimli olmamızı istemiyorlar. Haklılar da  otuz yılda insan kendisini yetiştirmez mi?

Bu ülkede yoksulların kendilerini yetiştirmekten başka umutları yoktur, ha ben kimim anlatayım dostlarımın kimisi cebimdeki paraya göre kim olduğumu belirlediler kimileri konuştuğum dile ve sözünü ettiğim konulara göre kimileri giysilerime göre papaz diyenler de çok oldu.

Onları kınıyorum kimileri adam gibi adam dediler, kimileri deli dediler. Ben bir işçiyim, emekçiyim, vatan ve halk severim. Halkımın inandığı her şeye ben de inanırım ve de halkın sevdiği her şeyi ben de severim.

Bu yazı toplam 3467 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi