Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

BEN KÖYÜMÜN DELİSİYİM

BEN KÖYÜMÜN DELİSİYİM

 

                                                        Benim öteki ismim Murat !

 

Bu günkü Türkiye’de ekonomik,sosyal ve kültürel dengeler otuz yıl önce 12 Eylül 1980 Faşist askeri darbesiyle bozuldu.Önemli nedenlerinden birisi de köylerden kentlere giden göçtür. O günlere kadar halkın yüzde sekseni köylerde yaşıyordu o göçle yüzde otuzu köylerde…Yetmişi kentlerde birikti. Bu bir devlet Politakısıydı..Bende o günlerde gelip Gebze’nin yolsuz susuz ve elektriksiz bir tanesi olan Mudurlu tepeye yerleştim.O günlerden sonra İstabul’un tüm tepeleri gece kondulaştı işi-aşı geleceği olmayan insanların yaşamaya çalıştığı bir şehir oldu İstanbul.Uzun bir hikaye bu otuz yıldan sonra bu yıl üç günlüğüne gittim doğup,büyüdüğüm köyüme...Şairin dediği gibi “gitmesek de görmesek de o koy bizim köyümüzdür”.

 

 

 

Gerçekten çok özlemiştim evine misafir olduğum yaşlı adam yatıyordu,yastığına gömüldüğü başını yavaş yavaş kaldırdı elleriyle beyazlamış saçlarını taradı,diliyle kurumuş dudaklarını ıslattı ,doğruldu döşeğe oturdu.Bana şöyle melankolik baktı oğluna bu adam kim dedi.Oğlu tanıştırdı bizi.Olan deli sen misin?.Amca beni deli murata mı benzettin ? dedim deli deli konuşma deli Muratta kim ?. Deli Murat bir Osmanlı padişahı.Anlat o zaman dedi...Beşinci Murat da diyebiliriz delidir diye tahttan indirilir Çırağan sarayına kapatılır. Bu adam Osmanlı padişahlarının en kültürsüzüdür iki üç yabancı dil bildiği gibi piyano çalar iyi bir bestekardır.Sarayın merdivenlerinden inip,çıkarken sık sık halka hali  nasıldır diye konuşurmuş.Aklı fikri hep halktaymış.Ben bunu niye anlattım..

 

Ki şimdi Amcanın bana deli demesinin sebebi bir türkü vardır köyde yaşadığım o zaman ben düğünde,dernekte,dağda bayırda hep bu türküyü söylerdim.“Beni deli sanma doktor ben köyümün delisiyim benim yaram derin yara…yolu yoktur suyu yoktur…Vilayete gelmez doktor.. cahilsem bana haktır..gibi delilik atadan kalma  annemin Rahmine deli ve yoksul düşmüşüm.Benim için ülkemin her yanı çok değerlidir ama ginede insanın çocukluğunun geçtiği yer başka oluyor.Köyümün dağlarını,yaylasını,derelerini her yanını bir güzel gezdim.Kuzu kulağı,mantar,yayla koğanı,hingal,bışi,paşpur,eş gili,kaymak,kuymak yedim.Ömürümün Kesintisiz otuz yılı burada geçti…

 

 

Hodalık,Köy kuruculuğu,cobanlık yaptım her köşesinde bir hatıram vardır bu gümlerde hatıralarım arasına girdi.Türkiye’nin özelikle de bölgenin en kültürlü köylerindendir köyüm.Biliyorsunuz her kısımın,her bölgenin,her ülkenin kültürü bulundukları yerin sosyal,ekonomik koşullarına göre şekillenir.Aile yaşamı,dil,gelenekler,muzik,yemek kültüre dahildir.Yani hiç kimse kültürsüz ve boş değildir.İstabul’da yaşauan birisiyle Ardahan’da yaşayan birinin kültürü aynı değildir .Bundan dolayı karşımızdakini yermek için kültürsüz sıfatını kullanmayalım.

 

Her insanda bütün insanlar vardır.Ve bütün insanlar birdir der.Yunus,yani benim Ayşe kardeşim de biraz komşusunun kızı Fadime biraz Rusya’da ki bir nine yada Almanya’da ki Helga vardır…Yalan mı bu fikrimi Yunus’unveciz bir sözüyle isbat edeyim.“Bende bir ben var benden içerde”. Köylümdür diye övmüyorum otuz sene önce her evde mutlaka bir müzik aleti vardı düzenli olarak kitap okuyan çok insan vardı.Her seçimde gerici partilere bir veya iki oy çıkardı.Köyün yarısının Rus devriminden Marks’dan Lenin’den haberi vardı.Gine köyümün yarısından fazlasının evinde kütüphane vardı..Bütün bu güzellikler o büyük göçle yok oldu.Şimdi evler yıkılmış,çeşmeler kurumuş,dağlar,yaylalar insansız kalmış köyümde baykuşlar ölüyor geceleri kurtlar uluyor..ben yazmayı köyümde öğrendim eşleri askere giden  kadınlarla gurbete giden eşlerine mektup yazardım onlarda yumurta,para,bal veririlerdi.Sıra geldi köyümü tanıtmaya benim köyüm Ardahan iline bağlı Hanak ilçesinin bir dağ köyüdür eski ismi Vardasan,yeni ismi yamaç yoludur bende o köyün garip bir delisiyim.Burda etraf muafızlarla çevrili olan deli Murattan kaçar tahta yeniden çıkar diye…Korku yormuşlar zamanın padişahı Murat ismini yasaklamış ismi Murat olanların isimleri Mirat’a çevrilmiş.Keşke benim ismimde Murat olsaydı da bir şeye yarasaydı.

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1227 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi