Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

BEN KİMİM – SİZLER KİMSİNİZ?

BEN KİMİM – SİZLER KİMSİNİZ?

 

Önünüzde bir kitabı okurken kontrolünüzde olmadan gözünüz bir başka yere kayıyorsa yada birden kitaptan kopuyorsanız. Okuduklarınızdan bir şey anlamıyorsanız okuduğunuz kitabın konusunu ve yazarının ismini unutuyorsanız kesinlikle psikolojik sorunlarınız var demektir. Psikolojik bozukluklar için verdiğim örnekten daha önemli bir örnek olamaz.

Böyle şeylerin olacağını nerden biliyorsunuz diyorsanız? Bütün sorunları epey bir zamandır yaşadığım için biliyorum! Bu tür sorunlara sebep olabilecek hepimizin sorunları olabilir mesela geçmiş zamanlarda yaşadığımız travmalı bir anımız. Büyük travma yaratmış bir trafik kazası yaşamış olabiliriz, bir büyük aşk bir arazı davası bir iç hesaplaşma olabilir.

Çoğumuz bir iş yaparken ayırdında olmadan başka yerlere gider dolaşır geliriz birisiyle çok önemli bir konuşma yaparken de aynı hareketi yapabiliriz. Şuan ben bu yazıyı yazarken inanın birkaç kez doğduğum köyüme birkaç kez gittim geldim onlarla ilgili hayaller kurdum birkaç köyümle konuştum babamın evini gezdim dolaştım evin önündeki çeşmeden kara , kara su içtim bütün bunlar biz insanlara özgü şeyler.

Hiç kimse benim başıma böyle şeyler gelmez diyemez bu çok hassas bir konudur. En realist insanı bile bazen romantik bir söz, bir şarkının melankolik sözleri, bir renk gökyüzünün güzelliği ayın muhteşemliği, bir nehrin akışı, bir dağın yüceliği bir insan alır başka diyarlara alır götürür insanı inanmayacaksınız ama insan böylesi karma karışık zamanlarında gider bir yerlerde hasta olan birini iyileştirir gelir biriyle sevişir. Gelir bütün bu büyük işleri bir anda , bir saniyede yapar insanı yaşatan, yükselten, hayaller ve düşlerdir.

Bundan dolayı diyorum insanların bir resmi görünen hayatları vardır, birde görünmeyen kendisinin bile zaman zaman ayırdında olmadığı gizli ve gizemli hayatı vardır. Bu tür şeyler genelde kişilik parçalanması yaşayan paranoyak dürtüleri çok önce çıkmış insanlarda vardır. Yazarların  bir çoğu şairlerin hepsi ressamların hepsi bu tür duygu bozuklukları yaşarlar. Mesela böyle bir duyguyu yaşamak istiyorsanız ünlü Rus yazarı Dostoyevski’nin herhangi bir eserini okuyun bundan karamasanız yine Rusya’da bir döneme damgasını vurmuş ünüyle dünyaya mal olmuş Pas Pütünün ilgili bir kitap okuyun. Pas Pütünün kızı isimli bir kitap var bu kitap da  Pas Pütünün kızı babasının o gizemli sıra dışı hayatını anlatıyor.

Yaşadığımız bu coğrafyada yüzde seksenimiz çocukluğu kötü geçmiştir. Ben çocukluğumu zaman zaman anlattım fırtınalarda aşağılanmalarla, dışlanmışlıklarla ve hayal kırıklığıyla doludur. Böyle şeylerin bilmemin altında çocukluğum yatmaktadır çoğu yazımda anlattım psikolojik tedavi görmemin en önemli nedeni çocukluğumda yaşadığım travmalardır. Hiç birimizin çocukluğu güllük gülistanlık değildir. Sizlerde şöyle çocukluğunuzu bir hatırlayın babaanneleri yaşayanlar hatırlamıyorlarsa baba, annelerine sorsunlar onlardan öğrendikleriniz şuan ki durumunuzu hemen değiştirip dönüştürecektir bir deneyin görün.

Hayatınız değişsin inanın ertesi gün çoğunuz bir psikiyatriye görünmeyi hissedeceksiniz. Elbet de ki yaşadığımız güzel anlarda olmuştur. Olur ama olumsuzluk sisleri bu güzelliğin etrafını sarmış ve görünmelerine engel oluyordur. İnsan olarak güzelliklere bakışımız travmalı olanlara bakışımız aynı değildir, böyle şeyleri yazmamın nedeni yaşadıklarımızı önemseniz onlardan ders çıkarmamız içindir bu konuda beni bir kadavra olarak kullanabilirsiniz her konuda hiç çekinmeden ben ruhumu  açıyorum sizlere bende yazarken tanıyor öğreniyorum kendimi, sizlerde okuyarak öğrenin benim kaynağım Dostoyevski gibi biri sizlerin kaynağı olmaya razıyım.      

Bu yazı toplam 1339 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi