Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

SON NOKTA

SON NOKTA

Amerika ' da 15 yaşındaki bir çocuk marketten ekmek çalarken yakalanır. Kaçmaya çalışırken bir de raf kırar.

Çocuk tutuklanmış ve mahkemeye çıkartılır.

Kararı vermeden önce hâkim çocuğu da duymak ister.

Hâkim: Neden çaldın?

Çocuk: Ekmeğe ihtiyacım vardı.

Hâkim: Çalmak yerine ekmek alamadınız mı?

Çocuk: Satın alacak param yoktu.

Hâkim: Ailenden: Ailenden para isteyebilirdin .

Çocuk: ′′ Evde sadece annem var. Annem hasta ve işsiz. Sırf bunun için biraz ekmek ve peynir çaldım.

Hâkim: Sen küçüksün, normalde işin de yok. Zaten çalışmalısın.

Çocuk: ′′ Çalışmaya mecburum. Yıkama üzerinde çalıştım. Bir hafta önce anneme bakmak için izin aldım ve bu yüzden kovuldum.

Hâkim: Yardım isteyecek yeriniz ,kimseniz yok mu?

Oğlan: ′′ Her gün evden çıktığımda herhangi bir iş için eleman arayan en az elli adresle iletişime geçiyorum ama kabul edilmiyorum. Sonunda hırsızlık yapmak zorunda kaldım. Hırsızlık yapmanın kötü bir şey olduğunu biliyorum. Ancak çaresiz kaldım. Karnımız açtı.

Çocuğun ifadesinin ardından hâkim kararını açıkladı:

- Çalmak, özellikle ekmek çalmak çok utanç verici bir suçtur.

Ve işte hepimiz bu suçtan sorumluyuz. Bu odadaki herkes ve ben de bu suçtan sorumluyum.

O zaman tüm mahkeme katılımcıları 10'ardolar ile ceza alacak. Siz her biriniz 10 dolar gönderene kadar kimse mahkeme salonundan ayrılmayacak.

Hâkim de 10 Dolar'ını verdikten sonra aç çocuğu polise teslim eden markete de yardımcı olmadığı için resen 1000 dolar para cezası verdi.

Kararı duyduktan sonra çocuk gözyaşlarını tutamadı ve ikinci karar okunurken hâkimi görünce heyecanlandı.

Hâkim gözyaşlarını saklamaya çalışarak salonu terk etti.

Hâkimin son sözleri bunlardı:

-"Bir kişi ekmek çalarken yakalanırsa, o cemaatin, toplumun, devletin tüm insanları utanmalıdır!

Koltuk, refah, makam hırsıyla kör, sağır olanlar...

Amiyane tabirle kazık çakıp, sonsuza dek kalamıyoruz bu boyutta.

Haksızlıklar karşısında , 'bana dokunmayan bin yaşasın' limbik güdüsüyle hareketsiz kalanlar...

Son bir ayda ülkemizde gerçekleşen olaylar korkunç!

Narin cinayeti örtbas edildi.

İki kız, bir akıl hastası tarafından katledildi.

Bir bebek tecavüz sonucu öldü.

Ve...

'Yenidoğan çetesi' adıyla ortaya çıkan, hastane diye adlandırılan katillerin ticarethaneleri çöktü.

Diyecek söz yok!

Tanım yok!

Akla sığmıyor, mantık, duygu almıyor!

İnsanlığın tam olarak bittiği noktadayız.

Altından kimler çıktı?

İstifa yok!

Açıklama yok!

İstifa etmesi gerekenler gayet rahat , 'gerekeni yaptık' diyor.

İfade edebilecek kelime yok!

Detayları yazmaya bile ar ediyor insan.

Ki hepsini biliyorsunuz...

Diyeceğim şu ki:

En az 2000-3000 TL muayene ücreti alan bu ticari hastanelere gitmeyin!

Kapısından girer girmez, binlerce liralık gereksiz tahlilleri yapan, çalışanlarına asgari ücret veriyor biliyor musunuz?

Bunlara gitmek, adaletsiz ve acımasız sistemlerine katkı sağlayacak.

Ve bunlardan farkınız kalmayacak .

Aristoteles'in dediği gibi: Duygularınızın dinleyicisi, vicdanınızın bir ömür boyu esiri olun."

Bu yazı toplam 4187 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi

AHVAL

04 Aralık 2024 Çarşamba 07:02