Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

ŞİRAZE

ŞİRAZE

Şiraze tam kaydı artık...

Bilir misiniz 'şiraze' ne demek?

Genellikle halk arasında, dengesini yitirmiş, kontrolünü kaybetmiş anlamında kullanılır ve bu anlam pek doğru olmamakla birlikte, bir yakıştırmadır diye açıklamışlar.

TDK' ya göre şiraze kelimesinin biri gerçek biri mecazi olmak üzere iki anlamı vardır.

"Basım - yayın sektöründe kullanılan ve kitaplar yapraklarını bir arada tutan bez şeritlere şiraze denir.

Ciltleri tutan bu şiraze bir kaydı mı, sahifeler darma duman olur.

Başı sonu belli olmaz kitabın.

Oku oku, bir şey anlaşılmaz.

Bunun dışında şiraze mecazi olarak denge ve düzen anlamına gelir.

Dengesiz, düzensiz olunca alt üst karışır.

Zemberek boşalır, teker patlar.

Öyle sallan yuvarlan gider tepe takla bozulan...

Şirazesi kaymak, kontrolünü kaybetmek, saçma sapan konuşmak ya da davranmak demektir."

Deli der geçersin.

İpe sapa gelmez davranışları, sözleri olanı kim takar!

Bir de pehlivanların giydiği kispetlerdeki uzun parçaya da şiraze adı verilirmiş.

Bu bayağı fena imiş...

Uzun paça kayarsa ne açıkta kalır?

Zaman kötü, kolla d..ü durumları, malûmunuz...

Astrologların gezegensel hesaplamaları, dünyanın kova çağına girdiğini söylemişti yılın başında.

Teknoloji, bilim, buluşlar hızlanıp yeni bir çağa geçiş yapacaktık.

Bu gelişmeler gerçekleşmedi daha ama bunların dışında birçok alanda jet hızında yaşanıyor her şey...

Gündem o kadar hızlı ki takip edemiyoruz.

Hatta bırakın takip etmeyi, ne olduğunu algılayacak zaman aralığı, ışık hızıyla yarışıyor.

Ocak ayında 78 kişinin hayatını kaybettiği Bolu yangını yaşandı.

Konya'da 5 katlı bina çöktü.

5 Teğmen TSk' dan ihraç edildi.

Şubat Yenidoğan Çetesi'nin sanık doktoru hapishanede intihar etti.

Ardından malûm diploma olayları, protestolar, gözaltı olayları, ekonomik boykot...

Geçen haftadan itibaren de, damat- kaynana olayı gündemde.

Son civciv baronlarını henüz anlayamadım!

Kıssadan hisse:

Tımarhanedeki deliler, bir odanın anahtar deliğinden sıraya girip devamlı o delikten içeri bakıyorlarmış.

Biri baktıktan sonra diğeri onun yerine geçiyor ve bu böyle sürüp gidiyormuş.

Bu hâle şaşıran bir doktor da delilerin arasına karışmış, nihâyet sıra ona gelmiş ve o da merakla delikten içeri bakmış.

İlk bakışta bir şey göremeyince, birkaç defa daha sıraya girmiş ve aynı delikten birkaç defa daha bakmış ama her seferinde boş bir odadan başka bir şey göremeyince, delilere dönüp demiş ki :

"Yâhu ne var bu odanın içinde? Neye bakıyorsunuz? Ben baktım, hiçbir şey görmedim"

Deliler doktora sormuşlar :

"Sen kaç kere baktın?"

Doktor cevap vermiş :

"Birkaç kere baktım"

Deliler şaşırtıcı şu cevabı vermişler :

"Ayol, biz yirmi senedir bakıyoruz, bir şey göremiyoruz, sen iki-üç kere bakmakla mı göreceksin!"...

Daha yılı ortalamadık, cilt dağıldı, terazi ters yüz oldu, kispet düştü kabak ortada!

Şiraze fena kaydı!

Amma velakin, hiçbir şey sebepsiz değildir.

Vardır bunların da hikmeti, göreceğiz.

U-mutlu kalmaya devam.

Bu yazı toplam 2836 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi