Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

İNSANSI

İNSANSI

Ah,her şey çok yolunda!
Nereye gitsem ,içim açılıyor!
Geçenlerde,Darıca 'da bilinen  özel bir hastaneye,genel  sağlık taraması yaptırmak için  gittim, içim açıldı!!!
Kayıt, sıra, tahliller tıkır tıkır yürüdü.
Hasta yok,koridorlar bomboş. 
Dahiliye doktorunun odasına girdim.
Öyle boş boş oturuyordu.
Hayattan bezmiş ifadesi ile...
Beklememizi söyledi.
Kapıyı kapatmadan ,kapının önünde beklemeye başladım. 
Beş dakika geçti, amcada ses yok!
İçeri girdim tekrar ve niçin beklediğimizi sordum.
'Gördüğüm kadarıyla işiniz yok, niçin muayeneye almıyorsunuz? Yorgunsunuz diyeceğim ancak hasta yok ve saat daha sabahın 10'u!''
"Muhasebeye gitmeniz gerekiyordu önce." diye ağzında kelimeleri geveledi.
Gittik zaten. Niçin bekliyoruz, söyler misiniz?
Bir bahane bulamadı, bana sorular sorarak muayene etti.
"Şeker , tansiyon, kollesterolünüz var mı?"
Yok!
"Ciddi bir ameliyat geçirdiniz mi?"
Hayır!
"Ailenizde kanser gibi hastalık oldu mu?"
Yok şükür!
"Kan grubunuz nedir?"
BRh +.
Yazdı, işaretledi bir şeyler ve sözde muayenemiz bitti.
Başka bir doktora sonuçları göstermemiz gerekiyormuş, sora sora bulduk! 
Önündeki bilgisayara bakan bir kadın doktorun odasına girdim.
Tahlilleri aldı, yazdı, çizdi bir kelam etmeden geri verdi.
Yüzüne baktım, hani iyi mi kötü mü bir malûmat versin diye.
Hanımda tık yok,döndü yine bilgisayarına. 
Muhtemelen ya oyun oynuyordu ya da burç yorumuna vs. bakıyordu. 
Bir şey yok herhalde diye çıkıyordum ki ,sinir uçlarım şase yaptı, geriye döndüm. 
'Hiç yorum yapmadınız , sorun olmadığını mı anlamam gerekiyor? ' diye sordum.
Bir zahmet gözlerini kaldırıp yüzüme baktı;
"Ha evet, sorun yok,olsa söylerdim. " dedi.
'Niçin bu şekilde davranıyorsunuz? Bu tavrınız bir doktora uygun değil!'
Anlayamadı, öyle  boş boş yüzüme baktı yine.
'Yani , iletişim probleminiz mi var? Hasta gelince böyle davranmamalısınız! Üslup,güleryüz insan iletişimi için oldukça önemlidir.Hele doktor iseniz bu önem daha da gerekli.' diye açıkladım.
Yüzündeki maskeyi indirerek;
" Ben Suriyeliyim, sizin konuşmayı bilmiyorum.Bu nedenle konuşmuyorum. " diyerek gayet güzel cevap vererek maskesini tekrar taktı. 
'Mesele memleket meselesi değil. Nereli olduğun, ırkın, cinsiyetin de önemli değil. Onu sormadım. Bir doktorsan, hasta girince tebessüm ile sağlıklı iletişim kurmalı ve hastaya sonuçlar ile ilgili bilgi vermelisiniz.'  
Öyle yüzüme baktı yine boş boş ve maskesini indirerek güya tebessüm etti;
"Oldu mu şimdi?" dedi.
Seyrettim öylece, doktor müsveddesini.
İnsansılardan biriydi işte, ötesi yok!
Hastanenin sahibini tanıyorum, siteden komşum.
Danışmada hastane sahibinin kardeşi vardı.
Konuşmayıp, bir daha gelmem diyerek gidecektim dayanamadım. 
Hastane doktorlarının böyle olmaması gerektiğini,  hastanelerine   ciddi güven kaybı yarattığını söyledim.
Hayatından bezmiş, işini sevmeyen yaş almış bir adamcağız ile;  yüksek ihtimalle  YÖK denkliği olmayan Suriyeli'yim diyerek ajitasyon yapan doktorlarla çalışma nedenlerini sordum.
Bugüne dek kimsebu şekilde  uyarmamış  olmalı ki ne diyeceğini bilemedi.
Mırın kırın cevap vermek istedi ama kelime bulamadı. 
Gözlerini kaçırdı, evraklarımın fotokopi işini sekreterden alarak  iş yapma bahanesiyle.
Muhtemelen çok daha az ücret alıyorlar, neden bu olmalı. 
Üstelik özel bir hastane burası. 
Devlet hastanelerinde bile bu davranışların olmaması gerekliliğini sürekli belirtirken, özel hastanede olması vehamet...
Tek bir kelime bile edemedi.
Cevap ver kardeşim!
Yok ki verecek cevabı! Durum ortada...
Mesleğini sevmeyen yapmasın... 
Silah zoruyla doktorluk yapıyorlar sanki!
Bir çok atanamayan sağlıkçı var.
Emeklisi geçmiş zorla çalışan  ve Suriyeli ajitesini kullanan doktorlar olmasın yahu!
Böyleleri doktorluk yapmasın!
Yazıma ironi yaparak giriş yaptım sayın okur.
Ne salgın, ne ölüm, ne afet adam etmez bizi!
Akıllanmıyoruz,ders almıyoruz. 
'Hayat kısa,  insan olmayı öğrenelim .' demiyoruz. 
Bırakın insanlıktan nasip almayı, insansılığımızı bile yitirmeye başladık.
Şeklen insanız!
 

Bu yazı toplam 4740 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi

NOKTA

03 Nisan 2024 Çarşamba 07:02

SEÇ

27 Mart 2024 Çarşamba 07:00