Halkın iradesi emeğine de ekmeğine de sahip çıkacak
“Seçme seçilme hakkına el uzatan iradeyle grevlerimizi yasaklayarak ekmeğimize el uzatan irade aynı irade.
Ama bilinsin ki halkın iradesi demokrasiye de, adalete de, ekmeğine de, memleketine de sahip çıkacak!”
Arzu ÇERKEZOĞLU
DİSK Genel Başkanı
**
Henüz haberleştirmeye fırsatım olmadı.
Aldığım bir ihbar üzerine Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün giriş katına kurulan..
Özende iyi ki de kurulan mini kütüphanenin kitapları arasında ne var ne yok diye bakarken ihbar dışı dikkatimi çeken eserlerden biri, Recep Tayyip Erdoğan’a dairdi.
Bence kabullenilebilirdi, detayına girmeyeceğim.
Dini motifli birkaç yayın..
İlçe Müftülüğü’nde yer alması daha şık yayınlar olabilir. Onlar da kabullenilebilir.
Ancak ihbara konu kitap, ne derece kabullenilebilir.
Karıştığı karanlık ilişkilerin açığa çıkmasından ötürü kalemini kıran ve mesleğimizdeki her tür kirliliğe, dejeneriliğe katkılarını yazmadığı sürece “esirgeyecek” olan Süleyman Özışık’ın..
Kapağında bir ampul logosu da olan, “7 Haziran 1 Kasım. Kederden zafere” adlı yazılarının yer aldığı kitap diye tanımlayıp eser diye betimleyemeyeceğim kâğıt kümesi topluluğunun o kütüphanede yer alması en amiyane tabirle, ayıptır artık yahu.
Kaldı ki kendisinin de bölgemizde adı, sanı, namı görecelidir.
Dünümüz AKP’li belediye başkanı Şevki Demirci’nın kesin, günümüz AKP’li belediye başkanı Muzaffer Bıyık’ın kuvvetle muhtemel kankası, dünümüz AKP’li belediye başkanı Şükrü Karabacak’ın “kankası” olması bir tarafa..
AKP diktasının halen hazmedemediği İstanbul Büyükşehir Belediyesi yerel seçimlerinin yanı sıra yine hazmedemeyip ülkeyi yine ve yeni bir bataklığa sürüklediği o süreçte;
20 Temmuz: Suruç’ta IŞİD’li canlı bomba kendisini patlattı. 33 kişi hayatını kaybetti.
22 Temmuz: Ceylanpınar’da iki polis, evlerinde uyurken öldürüldü. Saldırıyı PKK üstlendi.
23 Temmuz: IŞİD, Kilis’te sınırdan ateş açtı bir astsubay öldü. Diyarbakır’da bir polis PKK tarafından öldürüldü.
20 Ağustos: Lice’de 4 asker öldürüldü. Bir gün sonra Siirt’te yola döşenen patlayıcılar askeri aracın geçişi sırasında patlatıldı, 8 asker hayatını kaybetti.
5 Eylül: Cizre’de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 20’ye yakın sivil çatışmalarda öldü.
6 Eylül: Dağlıca’daki PKK saldırısında 16 asker öldü.
8-9 Eylül: Iğdır’da gümrük kapısını koruyan polislere yönelik saldırıda 13 hayatını kaybetti.
10 Ekim: Ankara Gar’daki barış mitinginde iki ayrı bombanın patlaması sonucu 102 kişi hayatını kaybetti. Saldırganlar IŞİD’li çktı.
200 insanın terörden hayatını kaybettiği..
AKP’de insan olmadığı şüphesiz bir yaratığın, “Oyumuzu yükselttik” diye tanımladığı süreci, “Kederden zafere” diye kitaplaştıran Özışık’ın o kitabının İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü mini kütüphanesinde yer alması..
En amiyane tabirle, insanlık adına yüz karası bir vakadır…
**
Gerek ülkemiz gerek ilimiz ve hatta bölgemizde gündem o kadar çabuk değişiyor ki, yetişmek mümkün değil.
Iskaladığımız gündemlerden birinde, ilimizde…
Elektriği, iletişimi özelleştirip SEKA Kağıt Fabrikası’nı kapatırken hiçbir milli güvenlik riski görmeyen siyasal İslamcı vahşi kapitalizm tarafından İzmit’teki Beakert grevi yasaklandı!
Sistem; sermayeye olan bağımlılığından sebep grev ve direnişlere ketumunun sabit, diyet borcu ve biatının sınırsız olmasından bildik tutumunu sürdürecektir.
Tek adam…
İzmit’teki Bekaert grevi öncesi, “Milli güvenlik” gerekçesiyle yasaklama girişimi ile 28 Şubat sürecinin çakma mağduru ve sürecin timsah gözyaşı dökeni olduğunu şahsında bir kez daha teşhir ederken başta emperyalizm ve sermaye olmak üzere hiçbir zümreye biat ve diyet borcu olmayan asil, dik ve tam bağımsız emekçi grevi fiiliyatta hayata geçirmiştir. Hadi ocak ayındaki Farplas direnişinde patrondan aldığın talimatı yerine getirdiğin gibi, yolla emekçinin üzerine tüm tanklarını, tüfeklerini!
Aslında bir senaryo parçası olduğu her geçen gün daha da açığa çıkan “Şiirden sebep tutuklama”da;
Güya tutuklu yargılandığı Saray Cezaevi’nde 7/24 ziyaretçi kabul eden..
Bu ülkenin kadınlarına “sürtük” derken ne yazık ve acıdır ki partilisi kadınlar tarafından o tavrında bile bağırlara basılan tek adam..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu değil milli iradeye mahkûm ettirmiştir.
Hakim değişikliğine de gidilen bu süreçte yargının bağımsız olduğuna dair söylemlere başta söylem sahibi “Adalet” Bakanı olmak üzere her kim inanıyorsa inansın.
Yorumun finali de girizgahtaki gibidir. Çerkezoğlu’nun söylediği gibidir…
“Seçme seçilme hakkına el uzatan iradeyle grevlerimizi yasaklayarak ekmeğimize el uzatan irade aynı irade.
Ama bilinsin ki halkın iradesi demokrasiye de, adalete de, ekmeğine de, memleketine de sahip çıkacak!”