HANİFİ SURUN

HANİFİ SURUN

Güngör Arslan…

Güngör Arslan…

Cumartesi günü yine her zamanki gibi gazetede bazı işlerimi bitirmiştim.

 

İyi Parti Gebze İlçe Başkanı Sayın Av. Burak Uluköylü’nün daveti üzerine ilçe binasındaki programa da katıldıktan sonra önceden önemli bir randevum için buluşma yerine gittim.

 

Randevu saati 15.00 olmasına rağmen görüşeceğim kişi benden önce gidip beklediğini görünce özür dileyerek oturdum.

 

Oturmamın üzerinden bir veya bir buçuk saat sonra telefonum çaldı.

 

Telefondaki kişi ‘Hanifi duydun mu Güngör Arslan silahlı saldırıya uğramış” dedi.

 

Şaka sanıp tam telefonumu kapatacakken karşımdaki kişi bazı haber sitelerinde Güngör Arslan’ın silahla vurulma haberini gösterdi.

 

Ondan sonrasını ise tam hatırlamıyorum.

 

Susmayan telefonlar ve herkese yaptığım konuşmadan sadece birkaç kelime…

 

Evet, bende yeni duydum, bilmiyorum, yaşamını yitirmiş…

 

Uzun süre birlikte çalıştığım üniversite hayatımdan sonra meslek hayatımda bana çok şey öğreten gazeteci Güngör Arslan önceki gün uğradığı silahlı saldırı sonucu ne yazık ki hayatını kaybetti.

 

Güngör Arslan’ın ardından eşi Suna Arslan, kızı Nazlıcan Arslan ve oğlu Özgün Arslan kaldı…

 

Güngör Arslan’ın yaptığı gazeteciliği veya haberciliği sevmeyebilir, eleştirebilir zaman zaman da bu nasıl haberdir diyenler oldu.

 

Zaman zaman bende “Güngör Bey bu haberde yanlış yaptık veya bu haberde karşı tarafın da görüşüne yer vermeliydik” dediğim olmuştur.

 

Lakin hiçbir gazeteci bu şekilde bir ölümü hak etmiyor…

 

Buradan bir kez daha Güngör Arslan’a Allah’tan rahmet eşi Suna Arslan, kızı Nazlıcan Arslan ve oğlu Özgün Arslan’a başsağlığı dilerim…

 

Son olarak bana her zaman çok kızan, gazetecilikte her zaman daha çok çalışmayı ve farklı bakmayı öğreten büyük usta Güngör Arslan…

 

Üzgünüm büyük usta senin gibi bir gazeteci olamadım…

 

Belki de sen haklıydın…

 

Gazetecilik mesleğinin gün geçtikçe daha da kötü bir hal aldığı böylesi bir dönemde yapacak en iyi şey galiba ya bu ülkeden gitmek ya da….

 

Bu yazı toplam 936 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
HANİFİ SURUN Arşivi