Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

FIRKA- İ FIKRA

FIRKA- İ FIKRA

Gülüyoruz ağlanacak halimize.

Ne edelim?

Fıkra gibi yaşıyoruz zira...

Bir dönem siyasetine damgasını vuran, eski meteorolojiden sorumlu devlet bakanımız Ali Rıza Septioğlu fıkraları çıktı karşıma.

İlkokul mezunu olan Septioğlu'nun yapmadığı görev, bulunmadığı makam yok neredeyse...

İlçe Başkanlığı, bağımsız belediye başkanlığı, bağımsız milletvekilliği, milletvekili, meclis başkan vekilliği yapmış.

Hatta Şıh' lık makamında bile bulunmuş!

Ecevit döneminde de kendi deyimiyle ' hava cıva bakanı' olmuş.

Yani 'Meteorolojiden Sorumlu Devlet Bakanlığı' görevinde bulunmuş.

Bu göreviyle ilgili birçok fıkra ortaya çıkmış.

Septioğlu, Meteorolojiden Sorumlu Devlet Bakanı olunca bölgede büyük sevinç yaratmış bu durum.

Kutlamak için bir temsilci seçerek Ankara’ya bakanı kutlamaya göndermişler.

Temsilci kutlamada bakana sormuş :

"Efendim, Şıh'ım siz bakan oldunuz da ne bakanı oldunuz?

Şıh düşünmüş, 'meteoroloji' dese köylü anlamaz, onun anlayacağı dilden konuşmak lazım.

- Kar, yağmur, dolu, rüzgâr, fırtına, sel her ne olursa bunlardan ben sorumluyum.

Kutlama bitip temsilci köye dönünce, köy halkı merakla sormuş:

- Şıh ne bakanı olmuş?

Temsilci sevinçle şöyle söylemiş:

- Şıh bakan değil Allah’a yardımcı olmuş.

Kar, yağmur, dolu, rüzgâr, fırtına, sel her ne olursa

Şıh'tan sorulurmuş.

Bir diğerinde, Palu’dan eşraf toplanmış Septioğlu’nun yanına meclise gitmişler.

Demişler Şıh'ım bize bir tane iyi bir doktor gönder. O dönemde de Elazığ’da bir branşta ihtisas yapmış doktor fazla yokmuş.

Septioğlu bir doktor çağırıp sormuş:

- Sen ne doktorusun?

- Efendim ben kalp cerrahıyım.

Septioğlu başka bir doktor çağırtmış.

Efendim ben kulak burun boğaz doktoruyum.

Septioğlu bunu da gönderir.

Branş doktorlarından sonra pratisyen hekim de gitmiş Septioğlu’nun yanına .

Septioğlu “sen ne doktorusun?” diye sorunca:

- Şıh'ım, ben pratisyen hekimim.

- Peki ne işe bakarsın?

“Her şeye bakarım” deyince Septioğlu hemen Palu’yu aramış:

- Size çok iyi bir doktor gönderiyorum.

Her şeyden anlıyor.

Geçenlerde karşıma Çayırova Belediyesi Organizasyon Şeması çıktı.

Üç tane başkan yardımcısı var belediyenin.

Saadettin Arıkboğa, Ercan Aslan ve İsmail Kandemir.

Görev tanımları dikkate şayan.

Saadettin Arıkboğa'nın on beş birimden görev tanımı var.

İsmail Kandemir 'e yedi görev tanımlanmış.

Ercan Arslan 'a üç görev verilmiş.

Önce dedim , Ercan Bey'e üvey evlat muamelesi yapılmış.

Ama inceleyince aslında en kallavilerinin kendisinde olduğunu gördüm.

Bütün kutsal görevler Ercan Aslan Beyefendi'ye verilmiş...

Afet İşleri Müdürlüğü (kollektife hizmet)

Muhtarlık İşleri Müdürlüğü ( yerel idarelere duyulan sahiplenme)

Veteriner İşleri Müdürlüğü (hayvan sevgisi)

Sevapların hepsi Ercan Bey'e gitmiş.

Daha ne olsun?

Şimdi sorsalar ; 'Ercan Aslan' ne olmuş?

'Allah'a yardımcı olmuş.

Cümle kar,Boran,sel , deprem,börtü -böcek, kedi- köpek, yerel -genel beşeriyet ondan sorulur!' denmez mi?

Denir bence...

Ya sizce sevgili okur!

Bu yazı toplam 10316 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi

KEŞKE

12 Kasım 2025 Çarşamba 07:03