Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

BATAKLIK

BATAKLIK

Bitmiyorlar...

İçişleri Bakanlığı, Musa Orhan denen aşağılık yaratığın ihraç edildiğini bildirdi.

Bu pisliği suçsuzsa neden ihraç ettiniz? 

Suçluysa neden serbest bıraktınız?

Siirt’te görev yapan bir Uzman Çavuş Musa Orhan, Batmanlı İpek Er’i on beş gün bir evde tutup sürekli tecavüz etti. 

Bu arada arkadaşlarıyla yazıştı.

Yazışmalar harfi harfine şu şekilde;hiç değiştirmeden 

“Nebtın gardaş kıza?“

15 gündür a…koydum gardaş usandım vallaha”

“Yuh gardaşım sakın başını yakma” 

“Sıkıntı yok almazlar daha önce de deneyimim var gardaşım”

“Bir ara bana da getir”

“Bakarız”

“Hadi lan naz yapma”.

On beş gün sürekli tecavüze uğrayan İpek Er, daha sonra serbest bırakılmış, o da şöyle yazmış bir kâğıda: 

“Bana tecavüz etti, ağladım.” O, bana “Ağlama, diktirirsin” dedi.

Ve ardından İpek intihar edip, bu iğrenç insansıların gezegeninden çekip gitti.

17 yaşında idi daha...

Batman’da çok sayıd kadın intiharlarına bir sayı daha eklendi. Batman kadın intiharlarının en çok olduğu kenttir.

Buralarda kız çocuklarına hiç değer verilmez, babalar kız çocuklarını çocuktan saymaz, onları okutulmazlar, mal yerine koyarlar.

Mirastan onlara hiçbir pay düşmez. 

Herhangi bir beceri edinmeleri, yaşamlarını kendi ayakları üstünde sürdürmeleri için hiçbir yardım almazlar. 

Bu durumdaki genç kızların iki seçeneği vardır; ya dağa çıkmak ya da kentlerinde görev yapan asker, bürokrat biriyle evlenerek kurtulmak. 

Bu nedenle pek çok genç kız umutsuzca kendini kandırır, evlilik hayalleri kurar ve ansızın bürokrat, asker bir başka bölgeye tayin olur gider. 

Çoğu bekâretini kaybetmiş genç kızlar için intihar, bir kurtuluş olur.

Bu aşağılık, önce tutuklandı, ardından kaçma tehlikesi olmadığı için serbest bırakıldı. 

Şimdi elini kollunu sallayarak geziyor ve bol miktarda bozkurt işareti yaparak arkadaşlarına zaferini ilan ediyor. 

Şu anlattığım durum, bu güzel ülkenin porno çukurunda debelendiğine bir örnek. 

Çünkü porno, sadece cinselliğin abartılı biçimi değildir, insana aykırı her davranış, her söz pornodur!

Bugünün modern teknoloji çağında, para ve ün tanrı oldu.

Ve bu tanrının kötü çocukları, gün gün çoğalıyorlar. 

Hep birlikte porno bataklığında debelenirken; edebiyatın, şiirin ya da müziğin bunun dışında kalması mümkün mü? 

Son süreçte, dört basım yapmış bir çocuk kitabının dehşet verici satırları önümüze düşüyor: 

 

“Kurnaz tilkinin aklından neler geçmez. Aklını tomografik süzgeçten geçirsek fena mı?

"Ben bu boz ayıdan çok çektim, öyle bir şey başına getireyim ki, ömrü boyunca unutmasın. En iyisi tecavüz! Namusunu beş paralık edeyim” fikri baskın çıkmış. 

Boz ayı, kurnaz tilkinin aklından geçen şeytanlık dürtülerini hissetmiş ama ne fayda, Japon yapıştırıcısı ile yere yapıştırılmış gibi sıkışıp kalan boz ayının son çırpınışları da yarar getirmemiş.

Kurnaz tilki, bozayının arkasına geçmiş ve çirkin emeline kavuşmuş. Bozayının bakireliği son bulmuş. Tilki, gerdekten çıkmış damat misali gerine gerine, göğsünü kabartarak böğürtlenlerin arasından çıkmış, doğru kaya dibindeki dere boyuna, dere sığ ve derin değilmiş. Kurnaz tilki derede boy aptesini aladursun, boz ayı ile Nasır Amca’ya dönelim.

Boz ayının üzerine kara bulut mu desem, kâbus mu desem bir ağırlık çöküvermiş. Mahcubiyet ve ar duygusuyla başı önünde eğik randevu evine düşmüş fahişeler gibi kendi kendine içerlenerek mırıldanmış: Bekâretim gitti, namusum beş paralık oldu. Hangi yüzle ayı âlemine çıkacağım. Damgayı yedim bir kere. Boz ayı yerine fahişe bozayı derlerse..." 

 

Bu satırları okumak zorunda kaldığınız için sizlerden özür dilerim...

Düzeltmedim.

Şimdi bu kitap “Gül ve Düşün” adıyla Arı Sanat Yayınevi’nden çıkmış, dört baskı yapmış. 

Bu korkunç satırları yazan Musa Dinç her fuarda, her etkinlikte bu kitabı çocuklara imzalamış ve meraklı olduğundan hep fotoğraf çektirmiş. 

Bir çocuk kitabında, ancak ucuz seks kitaplarında rastlanabilecek bu pornografik içerikleri kimse denetlememiş, okumamış.

Muhtemelen bu kitabı satın alan çocuklar,bu satırları okumuştur.

İşte, Musa gibi sapkın ruh hastaları böyle oluşuyor...

Bu sapkın sözde kitabı(!) metni hiç okumadan matbaaya gönderen yayınevine , denetlemeyen birimlere, okuyup şikayet etmeyen yetişkin insansılara  ceza verilmeli.

Amma velakin kimi kime şikâyet edeceksin? 

En tepedekinden en altına dek herkes ,boyunu aşan pislikte debelenip duruyor.

Battıkça batıyoruz,demeyeceğim.

Çünkü  battık...

Bu yazı toplam 4032 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi

NOKTA

03 Nisan 2024 Çarşamba 07:02

SEÇ

27 Mart 2024 Çarşamba 07:00

MESEL

07 Şubat 2024 Çarşamba 07:05