Aktan Uslu

Aktan Uslu

Fırtına Trabzonspor’da hamsili pilavın kılçığı, taşı…

Fırtına Trabzonspor’da hamsili pilavın kılçığı, taşı…

Yunus Yıldırım: Yeni yönetime başarılar dilerim. Derneğimize her maç gelen taraftarlarımızı göremedim. Taraftarlarımızda olmuş olsaydı daha şık olurdu diye düşünüyorum.

Gökhan Altıntaş: Taraftarlarımız için ayrı program yapacağız. Yeni başladık Yunuscum. (Minnet emojisi)

Yunus Yıldırım: Bekliyoruz başkanım. (Kalp emojisi)

Kaynak: Facebook/Gökhan Altıntaş

22 Eylül Cumartesi, 20.00 sularındaki paylaşımın yorum bölümünde; üçüncü sıradaki yorum.

Bir gazetecilik mesleği öğretisi der ki: Haber detayda, şayet sosyal medyadan haber veya yorum yapılacaksa detay, haberin aslı ve kralı o yoruma gelen yorumlarda saklı…

**

Çok bilinen futbol tabirlerinden biri, “Dakika 1 gol 1”dir.

Ayrıca canlı yayınlanan futbol maçlarında yorumcu varsa gol sonrası ilk dakikaların gerek atan, gerek yiyen içen çok riskli olduğunu söyler. Ya atan hemen bir tane daha atar veya hemen sonra, kalesinde golü görür. Yukarıdaki diyalog için şu tabir uygun bence: “Dakika 1 gol 2… Gollerden biri kendi kalesine…”

Başkan Gökhan Altıntaş ve yönetim kurulu üyeleri dâhil her bir dernek üyesi aynı zamanda Trabzonspor taraftarı değil mi?

Siz o derneğin sıfatına bir de “İş adamları” diye sınıflandırma, ekleme yapıp tabelaya eklerseniz Yunus Yıldırım şahsında dernek tabanı gayet doğal bir algıyla sizi alır ayrı bir yere koyar.

Siz de sanki dünden razı: Taraftarlarımız için ayrı program yapacağız…

Halbuki yine yerelimizden yakın tarihli bir örnek vermek gerekirse..

İlki korona sürecinde virüsten sebep kaybettiğimiz Avukat merhum Özgür Alparslan öncülüğünde kurulan Gebze Fenerbahçeliler Derneği’nin ikincisi kısa bir süre önce, Kulüp Başkanı Ali Koç’un da katıldığı törenle açıldı.

Gebze’den MMO Gebze Temsilciliği eski Başkanı, günümüz GTO Meclis Üyesi Sinan Yücel’in de üye olduğu bilinen Fenerbahçeli İş Adamları Derneği’ne de var. Belki ileride Gebze Fenerbahçeli İş Adamları Derneği de kurulabilir yani demem o ki bence taraftarlığı özdeşleştiren Fırtına Trabzonspor tanımlaması da kullanılmadan Gebze Trabzonlu İş Adamları Derneği kurulmalıydı. Bu isimle böylesi bir yapılanma futbolla hiç ilgilenmeyen veya futbolla ilgilenen ancak Trabzonspor taraftarı olmayan iş insanlarının da dernek üyeliğine girmesinin önünü açardı.

Fırtına Trabzonspor İş İnsanları ve Taraftarlar Derneği’nde bir diğer olası tezatlık şudur.

Gebze’ye bakıp yorumlarken nereden, hangi cephe veya taraftan baktığınız önemli. Sermaye ile emek cephelerini yanyana koyduğumuzda;

Sermaye yönüyle baktığınızda Gebze’de sanayinin başkenti. Ürettiklerinin yayılma ağıyla, sanayide dünya markası bir ilçe.

Emek yönüyle baktığınızda, emeğin de başkenti. Efsanevi Farplas direnişi başta olmak üzere greviyle, direnişiyle, emek hareketiyle de kendisini sadece Türkiye’de değil dünyada duyuran bir ilçe.

Senaryoyu oluşturmaya başlayalım:

Her sivil toplum örgütünde olduğu gibi Fırtına Trabzonspor İş İnsanları ve Taraftarlar Derneği’nin tüzüğünde de kesine yakın ihtimal; “İyi günde kötü günde cenazede düğünde üye ile dayanışma” var mıdır, vardır.

Hemşericilik ilişkileri de güçlü Trabzonlu bir sanayicinin Gebze’de fabrika kurup aradığı vasıflara sahip olması şartıyla işçi istihdamında Trabzonlu emekçilere öncelik verdiği fabrikasında sendika örgütlenmiş;

O işveren de “Nereli” ayırımı yapmadan ne kadar emekçi varsa kovmuş;

O emekçiler de direnişe geçmiş olsun.

Böyle bir olasılık mümkün mü…

Son derece mümkün.

Ve eskaza o sanayici de, sendikalı diye kovduğu işçi de Fırtına Trabzonspor İş İnsanları ve Taraftarlar Derneği üyesi olsun ve süreç gerek sanayici, gerek emekçi için “kötü gün” olsun.

Dernek başkanı ve yönetimi fabrika önüne gidip önce direnişteki emekçisine bir kilo çay, bir paket kesme şekerle gıda kolisi verip emeğe sermayeyi…

Ardından bir kutu madlen çikolata veya bir kilo fıstıklı Antep baklava ile sanayiciyi ziyaret edip sermayeye de emeği mi kötüleyecek?

Meselenin bir başka tahlili, biraz daha politik.

Ülkemizde hemşeri dernekleri yapılaşmasının özellikle hangi dönemde, neden önü açıldı?

İl dernekleri ile başlayıp ilçelere, köylere kadar “dayanışma” adı altında neden ayrışıldı.

Hemen hemen tamamı kahve gibi işletilen vergiden muaf “dernek” lokalleriyle hakiki kahveci esnafı arasında haksız rekabet zemine, nasıl oluşturuldu?

Ayrışma ilçeler, köyler ile sınırlı kalmadı. HemşeriSİAD’lar nasıl türedi.. gibi detaylar ayrı bir yorum konusu..

Adet gereği; yeni yapılanması ile Fırtına Trabzonspor İş İnsanları ve Taraftarlar Derneği hayırlı olsun.

Ayıklayıp dursunlar hamsili pilavın kılçığını, taşını…

Bu yazı toplam 5446 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi