Aktan Uslu

Aktan Uslu

24 – 25 Kasım Bitti. Ya şimdi…

24 – 25 Kasım Bitti. Ya şimdi…

Son derece hareketli iki günü, önce 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü hemen ardından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü..

Ama her iki günü de gölgede bıraktık.

24 Kasım’a dair eğitim camiasında üç farklı görüş hâkim.

Önemli bir kesim; 12 Eylül faşist cunta rejiminde üretilen 24 Kasım’ı kati bir duruşla ret edip 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kabul ediyor.

Bu kesimin neredeyse ve belki de yüzde 100’ünün, 24 Kasım’ın Atatürk’e başöğretmenlik unvanının verildiği gün olmasından sebeple, Atatürk ile hiçbir alıp veremediği yok. Tavır, tamamen uygulayıcılara.

Farzı misal; örneğin 24 Kasım, 1979 yılında veya 1990’larda falan ulusal bazda Öğretmenler Günü ilan edilse kuvvetle muhtemel onlarda kutlayacaklardı.

5 Ekim’i ret edip sadece 24 Kasım’ı kabullenenler ile

Her iki günü de kabullenenler diğer iki görüşün sahibi öğretmenlerimiz.

Hepsinin, birçoğunun hiç sesi soluğu çıkmasa dahi aslında hepsinin ortak sorunları malum.

Hele ki 24 Kasım’dan önce Öğretmenlik Meslek Kanunu daha doğrusu garabeti çerçevesinde unvan edinip maaşlarının artması gerekçesiyle düzenlenen sınav bize şunu öğretiyor kanaatindeyim:

12 Eylül 1980 döneminde zaten var olan günümüzde süre giden en vahşisinin temeli atıldı.

1980’li, 1990’lı yıllarda neoliberal bir vahşi kapitalizm uygulandı.

2002 sonrası ise siyasal İslamcı vahşi kapitalizm varlığını sürdürüyor.

Ve aralarında hiçbir fark yok.

Hatta ilginçtir şu tespitimi de tekrarla paylaşmak isterim.

Milli Piyango, Spor Toto ve emsallerinin alayı aslında bir kumardır.

Kumar malum, İslam’da haramdır.

Gel gör ki her birinin çeşidi, türü, versiyonları, AKP kurumsalında süregiden siyasal İslamcı vahşi kapitalist;

Ahlaken ve mantıken, ilmen bilmen aslında tamamen çökmüş, çürümüş bir şekilde varlığını sürdürmektedir.

Tek adam tarafından atanan Bakanlar’ın çoğu bize çok ahlaklı falan filanmış gibi pazarlanan tek adamın sanki asıl durumunu teşhir edercesine

Üstelik hem genel yasalara hem de toplum ahlakınca aykırılığına karşın akrabalarına halkın kaynaklarını peşkeş çekerken “Amcaoğlu değil Halaoğlu” diyecek kadar pişkin..

Karşısında çiçekle bekleyip meramını anlatmak isteyen atamayan öğretmene kulak kaşıyarak;

Kendisini yetiştiren ilkokul öğretmeni sağ ise içini sızlatıp rahmetli ise mezarda kemiklerini sızlatacak kadar pervasız..

Halen görevde kaldıklarına göre ömrü hayatları boyunca omurgadan sebep sağlık sorunu çekmeyecek kadar “sağlam” şahsiyetlerdir.

Olmayan organın, sağlık problemi mi olurmuş..

 

Önce 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü hemen ardından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü daha ama AKP’li belediyelerin samimiyetten yoksun şekilci organizasyonları..

Ama kent meydanlarında, sokaklarda alabildiğine isyankar ve samimi ortamlarda, şarkı türkü halay kıvamında yaşadık.

Bir 24 bir 25 Kasım daha bitti.

Ama eğitimin sorunlarıyla kadına yönelik başta, Konya’daki son vahşet gösterdi ki hayvanlara yönelik dahil olmak üzere şiddet sarmalı sürüyor.

Mücadele de sürecektir, diyorum.

Şimdilik, başka da bi’şi demiyorum.

Bu yazı toplam 1072 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi