Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

YAZMAK BİR TÜR MAZOŞİSTLİKTİR.

YAZMAK BİR TÜR MAZOŞİSTLİKTİR.

 

            Annemin yaşadıklarını çektiği acıları, aşağılanmaları onun hayat öyküsünü yazmak için yazar oldum hayatımda gördüğüm en vicdanlı, merhametli ve devrimci bir kadındı o annemin çektiği acıları birlikte yaşadık onun bu ızdıraplı yaşam öyküsünün tek şahidi benim… Hayatımız hatıralarımızdan oluşur. Onun yaşamını hatırladıkça içerim yanar, ruhum kanar. Doğduğumda iki kiloymuşum yememiş,içmemiş acılar çekmiş bir kadın aslan yavrusuna emzirememektir… Beni keçiye emzirmişler herkes bu çocuk yaşamaz demiş.

 

            Annem ne yapmış, ne etmiş büyütmüş sütünü içtiğim o keçi yıllar önce öldü ama ben yaşıyorum… Yani ben hayatımı anneme borçluyum. Nasıl büyüdüm bu yaşa geldim hayret ediyorum… İşte benim hayatımın temel taşları böyle atıldı en büyük ustam, ve mimarım annemdir. Bugünkü  Nevrozlu, melankolik, bunalımlı ve tedirginliklerimin sebebi bu yaşadıklarımdır. Hayatım boyunca kaybetme korkusunu yaşadım. Psikolojik tedavi görmemin nedeni de bu… Hayatım da en çok istediğim şeylerden biri de işte bu aklımın ve bedenimin tedavisini yazmaktır.

 

            Kaybetme korkusu dedim ya… Kızlarımın evlenmelerinde tekrar tekrar yaşadım bu korkuyu… Tımarhane patentli olmam bu korkuların eseridir. Başka travmalarım da var ama şükür artık bu travmalarımı yönetebiliyorum. Bir de rol modellerim vardır. Dostoyevski, Tolstoy, Nietzsche gibi deli dahi deliler… yani çok kişilikli zengin biriyim bu hususta… Bütün bunları yazmak için yazar oldum yazmasaydım Dostoyevski’yi kim anlatacaktı sizlere Romancı filan değilim ama epey öykü ve hikaye yazdım edebiyatla ilgileniyorum.

 

            Çocuklarım var, torunlarım var müridi olmak istediğim çok sevdiğim Dostoyevski gibi rol modelim olan bir yazarım var. Sıradan bir hayat değil benim hayatım yaşadıklarım normal olan sıradan şeyler değil işte bütün bu yaşadıklarımı yazarak yaşadığımı itiraf ediyorum. Param olmadığı için değil param olduğu için treni kaçırdım.

Geri zekalı olduğum için değil çoğunluğa ve eğitim sistemine uyum sağlayamadığım için okuldan atıldım işte hal böyle, böyle, böyle…

İnsanlığın beyin bahçesinde yetişen en gizemli ürünlerden biride yazarlıktır.yazar halkının vicdanı ve merhametidir… Toplum topluma anlatır. Toplumun önüne konulan engelleri saplar ve bunlara çözüm önerileri getirir. Kimisi roman yazarak, kimisi öykü, kimisi de benim gibi köşe yazısı yazarak anlatır… Ben yamaya on beş yıl önce Gebze Haber Gazetesinde başladım. Yazmak mazoşist bir eylem biçimidir. Yazar yazmak için önce kendisine acı çektirir yazdıktan sonrada zevk alır. Yani bir tür deliliktir… Benim için yaşamanın adı yazmaktır. Ben bu yazıyı Sevgili Dostum, yoldaşım, Barış öğretmene… dostuma ithaf ediyorum. 

 

   

Bu yazı toplam 1101 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi