Dilek ALP

Dilek ALP

ÜRETKEN OLMAKLA MEŞGUL OLMAYI KARIŞTIRANLARA…

ÜRETKEN OLMAKLA MEŞGUL OLMAYI KARIŞTIRANLARA…

Kime sorsanız herkes çok yoğun, herkes çok meşgul… En kabul edilebilir mazeret “kusuruma bakma ne olur çok meşgulüm.” Sürekli meşgul olmakla o kadar meşgulsünüz ki, aslında üretken olmak için zamanınız yok. Gerçekten yoğun musunuz? Bu kadar yoğun temponuzda ne kadar verim elde ediyorsunuz, samimi olarak sordunuz mu kendinize…

Daha üretken olabilmemiz için meşgul olmakla zamanımıza değer vermek arasındaki farkı öğrenmemiz önemlidir. Emin olun, hayat kafası kesik tavuk gibi sağa sola koşmaktan daha fazlasıdır.

Çok fazla çalışıyor ve hala tamamlanması gereken her şey için zamanınız yetmiyor mu? Bir günü 30 saat geçirmek isteyen insanlardan biri misiniz? Ne yazık ki, sizin de bu gezegendeki herkes gibi sadece 24 saatiniz var. Ve inanın size ekstra 30 saat daha versek sonuç değişmeyecek.

Zamanı yönetemiyorsanız, yapabileceğiniz şey, günlerinizi akıllıca kullanmak ve önceliklerinizi yönetmek olmalıdır. Konuştuğum hemen herkes “zamanım yok” diyor.
 

Zaman kazanmanın en pratik yolu, her gün bir saat daha az TV izlemek ya da telefonumuzla daha az meşgul olmak olabilir. Bu, yılda 365 saat, yani ayda bize ortalama 30 saat kazandırır.

Haftada fazladan yedi saatle ne yapardınız? Yeni bir hobi edinmek için bu yeterli bir zaman olur mu? Ya da spor yapmaktan hoşlanır mıydınız? Kendinizi geliştirmenize yardımcı olabilecek bazı kitaplar okur muydunuz? Ailenizle daha fazla zaman geçirebilir miydiniz?

Tabii bunlardan daha kolay bir yol var; sabahları biraz daha erken kalkmak…Hayatı boyunca sabah 6’da kalkan biri olarak, zamanımın bolluğu konusunda olumlu düşüncelerim hiç değişmedi. Hayata erken başlamak bana her zaman avantaj sağladı.

Bu konuda başlangıç adımlarınız net olmalı. Önceliklerinizi belirleyin ve zamanınızı nasıl harcayacağınıza karar verin. Türk toplumu olarak zamanı yönetmekte iyi olduğumuz söylenemez. Ne zaman müsait olduğunuz ne zaman müsait olmadığınız konusunda açık kurallarınızı belirleyin ve başkalarının zamanınızı çalmasına izin vermeyin. İşin komik yanı, zamanınıza ne kadar değer verirseniz, o kadar çok sahip olacaksınız ki insanlar da sizin zamanınıza değer verecektir.

 

İnsanların planlarınızı sürekli değiştirmesine izin verirseniz, aslında onlara zamanınızın çok değerli olmadığını göstermiş olursunuz ki bu durumda kaç saat çalışırsanız çalışın verimli olamazsınız. Günümüzde kişilerin bu konuda nezaket sahibi olmadığını bir çoğumuzun deneyimlerinden biliriz. Zaman planlamanıza siz saygı duyarsanız, karşınızdaki insanlar da değer verecektir.

Araştırmalar, çalışırken her 5 dakikalık kesintinin size 12 dakikaya mal olduğunu, çünkü beyninizin yeniden odaklanmak için 7 dakikaya ihtiyacı olduğunu buldu! Günde kaç kez kesintiye uğruyorsunuz?  10? 12? Çalan telefonlar, gelen mesajlar, plansız misafirler, rahatsız eden gürültüler bizi çalışmadan uzaklaştırır. Diyelim ki bir iş gününde 12 kez kesintiye uğradınız: 2 saat gitti! Fazladan bir haftaya sahip olmak bir buçuk ayda! Çalışanların, arkadaşların veya müşterilerin sizi kesmesine izin vermeyin. Bu konuda net kurallarınızı belirleyin. Belki de günümüzde en önemli öğe olan sosyal medyaya kurallarınızı koyun!

Sosyal medya ve e-posta sizin için diğer iki zaman hırsızıdır. Sosyal medya etkinliğiniz için sabit zamanlar belirlemek ve e-postaları kontrol etmek, çok zaman kazanmanın başka bir yoludur.

Planlama konusunda zayıf olan kişilerin “Hayır” diyemediklerini görürüz. HAYIR” demeyi öğrendiğimizde iş hayatında çok zaman kazanmaya başlayacağız emin olun. Kendinize duyduğunuz saygının bir göstergesidir, yerinde kullanılan “Hayır” kelimesi.

Kişisel olarak bir numaralı zaman kazandıran tekniğim, haftamı önceden planlamak için Pazar günleri 30 ila 40 dakika ayırabilmek.  Ve biraz boş zaman, kısa deniz kenarı yürüyüşleri, okuma, meditasyon vb. gibi dinlenme zamanları ve acil durumlar için de ara ara, zaman ayırmayı unutmayın.

Ayrıca her gün 10 dakikamı bir sonraki günümü planlamaya ayırıyorum. Bu şekilde, bilinçaltıma üzerinde çalışması için bir şans veriyorum. Ertesi güne başladığımda fazla düşünmeme gerek kalmıyor.

Zaman kazandıran birkaç ipucu ekleyebiliriz;

  • Yapılacaklar listesi yapın.
  • Telefon görüşmelerinizi arama başına 3 dakika ile sınırlayın.
  • Yaptığınız her arama için istediğiniz sonucun farkında olun.
  • Zamana karşı çalışın ve işinizi daha hızlı bitirin.
  • Her akşam ertesi gün için istediğiniz 5 şeyi yazın.
  • Zaman blokları oluşturun (90 dakikalık bloklar).
  • Günlük aktivitelerinizi takip ederek zamanınızı nasıl kullandığınıza gözatın.
  • Önce hoşunuza gitmeyen işlerinizi bitirin.
  • Sürekli meşgul gözükmeyi bir kenara bırakın ve sonuçlara gidin.
  • Zaman soyguncularına karşı dikkatli olun
  • Bir görevi tamamlamak için bilgi eksikliğinizi giderin.
  • Her şeyi tek başınıza yapmaktan vaz geçin, işleri paylaşın.
  • Dikkatinizi bozan ortamlardan uzaklaşın.
  • İş ve özel hayatınızda düzenli olun.
  • İşleri alıştığınız tarzda yapın, her defasında farklı yöntemler denemeyin.
  • Her zaman ve her yerde ulaşılabilir olmanız gerekmediğini artık kabul edin.

 

Peki bundan sonra ne yapacaksın? Vaktiniz yok bahanesinde ısrar mı edeceksiniz yoksa her seferinde küçük bir şeyle zaman kazanmaya başlayıp değişimi kendiniz deneyimleyecek misiniz? Her şeyin kararlar ve alışkanlıklarla ilgili olduğunu unutmayın!

Bu yazı toplam 4668 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Dilek ALP Arşivi