ŞİDDETİN TONLARI
Her gün yeni bir şiddet haberiyle uyanıyoruz.
Bir kadın öldürülüyor.
Bir çocuk darp ediliyor.
Bir öğrenci, kendisini koruması gereken yerde yere atılıyor.
Bursa’da bir okulda, vekâleten müdürlük yapan bir kişi -bu şahsa eğitimci yahut öğretmen diyemiyorum - bir öğrenciyi yakasından tutup yere atıyor.
Görüntüler ortada.
Şiddet açık.
İnkârı yok.
Peki sonrası
Görevden alma yok!
Meslekten men yok!
Caydırıcı bir yaptırım yok!
Sadece "başka bir okula öğretmen olarak görevlendirme."
Yani şiddet cezalandırılmıyor, adres değiştiriyor.
Bu artık münferit bir olay değil.
Bu, sistemin şiddetle kurduğu ilişkinin özeti.
Bir çocuğa şiddet uygulayan birinin, başka çocukların karşısına yeniden öğretmen olarak çıkabilmesi topluma şu mesajı veriyor:
Burada şiddetin çok da bir bedeli yok.
Ve işte tam burada durup şunu söylemek gerekiyor:
Eğitim Bu Değil
Eğitim; yakadan tutmak değildir.
Eğitim; yere atmak değildir.
Eğitim; korkutarak terbiye etmek hiç değildir.
Eğitim şiddet içermez.
Bir çocuğun gözünde korku varsa, orada eğitim yoktur.
Orada travma vardır.
Eğitim; sabırdır.
Eğitim; rehberliktir.
Eğitim; çocuğu koruyarak büyütmektir.
Bir yetişkinin öfkesini kontrol edemediği yerde, disiplin beklenemez.
Şiddet uygulayan biri, hangi unvanı taşırsa taşısın,
eğitimci değildir.
Ama biz ne yapıyoruz?
Faili sistemin dışına çıkarmak yerine,
sistemin içinde gezdiriyoruz.
Şiddeti uygulayanın sadece yerini değiştirmek,
adalet değildir.
Bu, sorunu başka bir okul koridoruna taşımaktır.
Bir çocuğun yaşadığı travma, bir görevlendirme yazısıyla silinmez.
O çocuk büyür ama o an zihninde kalır.
Ve bu olay, daha büyük bir sorunun parçası:
Şiddetin cezasızlığı...
Şiddet; denetimsizliğin, yaptırımsızlığın, hukukun uygulanmamasının beslendiği bir alanda büyür.
Yasalar var.
Yönetmelikler var.
Ama irade yok.
Bu ülkede şiddet artık haber değil, alarmdır.
Ve her alarm, cevap verilmediğinde daha yüksek sesle çalar.
Bugün Bursa’da bir çocuk yere atıldı.
Yarın başka bir şehirde, başka bir okulda kim?
Eğer bir ülkede çocuğa şiddetin bedeli sadece okul değişikliği ise, orada şu soru ortaya çıkıyor:
Okul güvenilir bir yer midir?
Çocukları koruması gereken kimlerdir?
Çünkü eğitim, insanı incitmeden büyütme sanatıdır.
Korkuyla değil.
Şiddetle hiç değil.
Evet…
Eğitim bu değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.