PERİYOD
Ahlak bir günde çökmez.
Önce aşınır.
Sonra sessizleşir.
En sonunda da yokluğu normal kabul edilir.
Biz o aşamayı çoktan geçtik.
Bugün ahlak, vitrine konulan ama içi boş bir kavram.
Herkes konuşuyor, kimse taşımıyor.
Herkes savunuyor, kimse yaşamıyor.
Eskiden ayıp vardı.
Yanlış yapan saklanırdı.
Şimdi yanlış yapan bağırıyor, doğruyu söyleyen susturuluyor.
Utanmak zayıflık sayılıyor.
Merhamet fazla duygusallık.
Vicdan ise “bu devirde olmaz” denilerek rafa kaldırıldı.
Ve şiddet…
Şiddet artık bir istisna değil, alışkanlık.
Bir kadın öldürülüyor.
Haber düşüyor.
Hemen sorular başlıyor:
“Neden ayrılmak istemiş?”
“Gece niye dışarıdaymış?”
“Biraz da o kışkırtmış olabilir mi?”
Failin adı kısa geçiliyor.
Kadının hayatı uzun uzun didikleniyor.
Bir çocuk darp ediliyor.
Görüntüler ortaya çıkıyor.
“Disiplin amaçlı.”
“Anne-baba hakkı.”
“Biz de dayak yedik.”
Çocuğun korkusu konuşulmuyor.
Ağlaması susturuluyor.
Travması küçümseniyor.
Bir hayvan tekmeleniyor, yakılıyor, sürükleniyor.
Görüntüler izleniyor.
“Sokak hayvanı zaten.”
“Tehlikeliydi.”
“O da saldırmış.”
Can, can olmaktan çıkarılıyor.
Merhamet gereksiz bir lüks gibi sunuluyor.
Üç farklı mağdur.
Ama aynı zihniyet.
Gücü yetene vurmak.
Sessiz olana saldırmak.
Savunamayana hükmetmek...
Biz buna alışıyoruz.
İşte asıl çöküş tam burada başlıyor.
Çünkü şiddet, ilk tokatta değil; biz “yine mi” dediğimizde büyüyor.
Kadına vuruluyor, aile meselesi deniyor.
Çocuğa vuruluyor, terbiye deniyor.
Hayvana vuruluyor, hak etmiş deniyor.
Şiddetin adı değiştiriliyor, vicdanın adı siliniyor.
Her olaydan sonra kısa bir öfke.
Bir iki paylaşım.
Bir iki cümle.
Sonra gündem değişiyor.
Kur konuşuluyor.
Faiz konuşuluyor.
Maç başlıyor.
Dizi final yapıyor.
Şiddet artık olağan akış.
Sonra çıkıp ahlaktan söz ediyoruz.
Aile yapısından, değerlerden, kutsallardan…
Ahlak, sadece konuşularak korunmaz.
Vicdan, sadece nutukla ayakta kalmaz.
Bir kadının yaşama hakkını “ama” ile tartışıyorsanız...
Bir çocuğun acısını “biz de yaşadık” diye küçümsüyorsanız...
Bir hayvanın canını “zaten” ile başlayan cümlelerle yok sayıyorsanız…
Ahlaktan söz etmeyin.
Kusura bakmayın, biz Lût kavmini geçtik!
Çünkü orada bugünden daha çok utanç vardı.
Bizde utanmak bile fazla bulunuyor artık.
Bugün kadına, çocuğa, hayvana şiddet üç ayrı başlık değildir.
Tek bir şeydir:
Ahlakın, vicdanın ve insanlığın çöküşü.
Hâlâ değişmeyen acı gerçek şudur:
Şiddeti uygulayan kadar, ona bahane bulan, onu görmezden gelen, ona sessiz kalan da suçludur.
Ve dokunmayacağını sandığınız o yılan, bir gün mutlaka gelir sizi de sokar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.