Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

KADER

KADER

"Maden kazalarında en fazla ölümün yaşandığı Çin, ABD ve Hindistan çıkardığı yeni yasalar ve iş güvenliği önlemleriyle maden facialarının önüne geçti."

 

Ama Türkiye'de sayı maalesef hiç azalmıyor. Ders alınmıyor, caydırıcı cezalar hâlâ yok. İş güvenliği önemsenmiyor. Bu nedenle işçiler hayatını kaybetmeye devam ediyor.

 

1941 yılından bu yana Türkiye'de 3 binden fazla maden işçisi hayatını kaybetti.

 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de en fazla ölümlü kazaların yaşandığı sektörün başında maden ve taş ocakçılığı geliyor. 

Türkiye, maden kazaları sonucu yaşanan ölümlerde dünyada ilk sıralarda yer alıyor. 

Türkiye’de 1941 yılından bu yana 3 binden fazla insanın maden kazalarında hayatını kaybettiği, 110 binden fazla işçinin ise yaralandığı kaydediliyor.

Türkiye’de üretilen her bir milyon ton kömür başına gerçekleşen ölüm oranı, Çin, ABD ve Hindistan gibi iş gücü yüksek olan başlıca kömür üretici ülkeler ile kıyaslandığında ülkemizdeki ölüm oranının bu ülkelere göre daha yüksek olduğu görülüyor.

Çin, ABD, Pakistan ve Hindistan gibi işgücü yüksek olan ve Dünya’da en fazla kömür üreten bu ülkelerde iş sağlığı ve güvenliği performansı bakımından ölüm oranları yıllara göre düşüş gösterdi. 

Bu ülkeler yaptıkları yeni yasalar ve önlemlerle ölüm sayısının gözle görülür bir şekilde düşmesini sağlarken, Türkiye’de ise geçen yıllara rağmen ölüm oranları düşmedi.

ABD’de 1940’lara kadar maden kazaları ve ölüm sayıları artış gösterirken, 1940’tan itibaren kömür madenciliği iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çıkarılan yasalar, maden ocaklarındaki sorunlar ve iş güvenliğini tehlikeye sokan durumlar ile ilgili yeni teknolojiler geliştirildi ve yaygınlaştırıldı. 

Bu gelişmelerin sonucunda ABD’de ölüm oranlarının özellikle 1970’lerden itibaren hızla düştüğü görüldü.

Dünya üzerinde bugüne kadar en fazla ölümün yaşandığı madencilik kazası, 26 Nisan 1942 tarihinde kömür tozu patlaması sebebiyle Çin’de yaşandı ve toplam bin 549 kişi hayatını kaybetti. 

Çin'de, madenlerde meydana gelen kaza sayılarında ve ölümlerdeki hızlı artış sonucunda, 2004 yılında maden ocaklarının yenilenmesi kararı alındı ve maden ocaklarında yeniden yapılanmaya gidildi. 

Çin'de de 2004 yılından itibaren ölüm oranlarında büyük düşüş gözlendi. Ayrıca Çin'de yeniden yapılandırma ile birlikte küçük, verimsiz ve zarar eden maden ocakları kapatıldı.

Peki Türkiye 'de neler yapıldı?

Kaza önlenebilir miydi? 

 

(a) Eğer çalışma metodu değişik olsaydı,

 

(b) Eğer mevcut koruyucular kullanılmış

olsaydı,

 

(c) Eğer yeni tip bir koruyucu kullanılmış olsaydı,

 

(d) Eğer şahıs bu iş için daha iyi eğitilmiş olsaydı,

 

(e) Eğer nezaretçi görevini daha etkili bir şekilde yapmış olsaydı,

 

(f) Eğer şahıs yeraltı çalışma çevresine daha iyi alıştırılmış olsaydı,

 

(g) Eğer bazı ilâve kural ve nizamnameler uygulanmış olsaydı!

 

Genel bir ifadeyle kazalar, emniyetsiz fiziksel koşullar veya şahısların emniyetsiz davranışları neticesi olmaktadır.

Madenlerde fiziksel koşullar genetikle elverişli değildir ve cevherin işletilme metotlarına bağlıdır. Uygun bir işletme metodu seçimi üretim durumuyla olduğu kadar iş güvenliği konusuyla da yakından ilgili olmalıdır.

 

A.B.D.'de hazırlanan ilgili çekici bir listeye göre emniyetsiz şartlar şöyle sıralanmıştır :

 

— Muhafazasız

— Kifayetsiz muhafazalı

— Bozuk veya kötü bakımlı (kaygan, aşınmış, engellenmiş vs.)

— Kötü dizayn veya konstrüksiyon

— Tehlikeli yerleştirme {kötü sıralama veya ambarlama, dar saha vs.)

— Zayıf aydınlatma

— Tehlikeli havalandırma

— Emniyetsiz elbise

Yukarıdaki faktörler genel endüstriyel iş

güvenliği göz önüne alınmasına rağmen, maden endüstrisinde de tatbik edilebilmektedir.

 

Kişisel hatalı davranışlar da aynı şekilde

sıralanabilir :

— Yetkili olmadığı bir işi yapmak

— Tehlikeli bir hızda çalışmak veya çalıştırmak

— Emniyet cihazlarını çalışmaz hale sokmak

— Araçları hatalı bir şekilde kullanmak

— Bozuk araçlar kullanmak

— Materyal veya araçları hatalı yerleştir-

mek

— Kendini tehlikeli bir pozisyona koymak

— Tehlikeli cihazları kullanmada gerekli

tedbiri almamak

— Çalışma esnasında şakalaşmak veya diğer bir kimsenin çalışmasını kısıtlamak

— Kişisel koruyucuları kullanmamak

İş güvenliği ile ilgili kişinin görevi yukarıda bahsedilen şartlar veya davranışlardan hangilerinin kazaya sebebiyet verdiğini ortaya çıkarmak ve idarî kademedeki amirleri durum düzeltilinceye kadar uyarmaktır.

 

 Eğer yukarıdaki bütün yapılması gerekenler yapılmış , önlemler alınmış olsaydı bu elim olay meydana gelir miydi?

 

Bu, kader mi?

Bu yazı toplam 3074 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi

NOKTA

03 Nisan 2024 Çarşamba 07:02

SEÇ

27 Mart 2024 Çarşamba 07:00