Cengiz Akgün

Cengiz Akgün

GEBZE'NİN ACISI VE SESSİZLİĞİN DUVARI!

GEBZE'NİN ACISI VE SESSİZLİĞİN DUVARI!

CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler'in Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki konuşması, vicdanlarda yankılanması gereken ancak ne yazık ki bazı kulaklara ulaşmakta zorlanan bir gerçeği bir kez daha gündeme getirdi: Gebze'de dört kişinin hayatını kaybettiği bina çökmesi faciasını.

Ve tabi Dilovası’nda 7 can kaybı…

Çiler, haklı bir endişe ve aidiyet duygusuyla bu olayı sürekli gündemde tutuyor. Zira kendisi, bölgenin dinamiklerini, sorunlarını ve acılarını iyi bilen bir isim. Hayat pahalılığının yarattığı ekonomik zorluklarla birlikte ihmaller zincirinin bu trajedinin asıl sebebi olduğunu vurguluyor ve yaşananların "kader" gibi geçiştirilmemesi gerektiğini haykırıyor. Bir muhalefet vekili olarak görevi de tam olarak budur: Olan biteni sorgulamak, olumsuzlukları dile getirmek ve halkın sesi olmak.

Peki, bu noktada akıllara takılan en can alıcı soru şu: İktidar milletvekilleri nerede?

Gebze'de yaşanan bu yürek yakan facia ve benzer şekilde Dilovası'nda yaşanan trajediler, iktidar partisinin Kocaeli vekilleri için gerçekten hiçbir anlam ifade etmiyor mu? Dört canın yitip gitmesi, ihmalin kokusu, halkın yaşadığı derin acı... Bu iki olayla ilgili olarak çıkıp da tek kelime ettiklerini duyan var mı?

Bir milletvekilinin en temel görevlerinden biri, temsil ettiği bölgenin her türlü sorununda görüş belirtmek, sorumluluk almak ve halkın karşısına geçip bir açıklama yapmaktır. Susarak, görmezden gelerek, yaşanan facialar ve trajediler unutturulamaz; sadece vicdanlardaki yara derinleşir.

Bu sessizlik, sadece Gebze faciası ile sınırlı değil. İktidar partisi vekillerinin genel bir tutumu haline gelmiş gibi görünüyor: Çoğu konuda suskun kalmak, düşüncelerini açıklamaktan kaçınmak.

E, ne olacak peki?

Siyaset, sadece hizmet üretmek değil, aynı zamanda halkla dertleşmek, onların acısını paylaşmak ve sorunlara çözüm bulma gayretini açıkça göstermektir. Hangi partiden olursa olsun, bir vekilin böylesine önemli konularda sessiz kalması, temsil ettiği kesim için olumsuz bir durumdur. Bu suskunluk, maalesef ki halkın vekille arasındaki bağı zedelemekte, "Bizi kim temsil ediyor?" sorusunu daha güçlü bir şekilde sordurmaktadır.

İktidar partisinin vekilleri, bu acı olaylar karşısındaki suskunluklarını bozmak ve halka karşı olan görevlerini yerine getirmek zorundadır. Aksi takdirde, Nail Çiler'in yalnız sesi, iktidar vekillerinin üzerindeki bu derin sessizliğin ne kadar rahatsız edici olduğunu ortaya koymaya devam edecektir.

Bu yazı toplam 1985 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Akgün Arşivi