Aktan Uslu

Aktan Uslu

Çayırova’da gündem: Bu mudur? Baldur mudur?

Çayırova’da gündem: Bu mudur? Baldur mudur?

Bugün, kendimden bir alıntı ile başlayacağım.

03 Aralık tarihli henüz bir önceki yorumumda naçizane bir tespitimi aktarmışım ve…

CHP Çayırova İlçe Başkanı Cihan Soyluçiçek’in hastane vakası sonrası açıklamalarını; sığ ve yetersiz buluyorum. Bence daha nitelikli vurgularda bulunabilirdi.

 Kimi cümlelerden sebep; kamuoyunda “CHP hastaneyi istemiyor” algısına sebep oldu.

 Sizin neyi ifade etmek istediğiniz kadar; kamuoyunun ne algılayacağı ve algıladığı da önemli.

 Bir aktif siyasetçi; hele ki deneyim sahibi olanı ölçüp biçerken, yazarçizerken, cümle kurarken biraz ölçüp biçmeli…”

demişim!

Abdal’a malum olmuş misali…

Başkan Soyluçiçek’in 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklama bence tam bir faciadır.

Dil, dil değildir. İfade, hiç değildir.

Naçizane; eleştirirken nasıl olması gerektiğini de ifade etmek gerekir.

Örneğin..

Alt alta sekiz satır, sekiz cümlenin bitiş kelimesi, düşman.

Düşman” kelimesi bir dönemler AKP’nin şahsım dâhil AKP’ye ve sisteme muhalifler içinde sıklıkla kullandığı tehlikeli bir kelime.

Bu topraklar üzerinde karşı düşüncede olanların hiçbiri birbirine düşman olamaz.

Muhalifi olur, eleştireni olur, karşıtı olur. Olur oğlu olur .. ama düşman olmaz, olamaz.

Tek bir cümleyi cımbızlayım.

Onu, insan sınıfına dahi koymayan bir karanlığın kölesi olmak onurlu Anadolu kadınına yakışır mı?

Madem 5 Aralık üzerinden siyasi propaganda yapacaksınız.

“Partimiz iktidarında Anadolu kadını hak ettiği değeri ve yeri bulacak, aydınlık Türkiye’nin özgür bireyleri olarak yaşamını onurluca sürdürecektir”

İfadesini tercih etmek daha doğru olmaz mı idi?

Gelinen aşamada tepki AKP, MHP dahil ve başta olmak üzere siyasi partilerin ilçe başkanlarının tepkisi ile sınırlı kalmamış..

Söz konusu ifade tarzıyla güya “koruma” altına alıp “savunulan” kitlenin dahi tepkisini almıştır.

Niye..

Çünkü onlar; bu ifade ve tanımlama ile tanımlanmayı ret ediyorlar.

Aynı açıklamayı siyasete bilimsel bir yaklaşım üzerinden sorgulayalım.

CHP dâhil ve başta olmak üzere hangi parti genelde ve yerelde iktidarı hedefliyor ise günümüz iktidarına oy veren seçmenin tercihini değiştirmediği sürece avucunu yalar.

O kişilerin tercihini değiştirmekte kimi günlerde salt yazılı basın açıklamaları, basın toplantıları ile değil onlarla bir araya gelmek, bire bir temas, diyalog, konuşma, muhabbet ile olur.

İyi de..

Söz konusu açıklamadaki ifadeler ile “masa” kurulmadan dağıtılmış olmadı mı?

Soyluçiçek’in söz konusu açıklamasına destek olanları, destek mesajı yazanları irdeliyorum..

Şayet mesele CHP tabanı içinde, zaten CHP’ye oy verecek… veya düzeltme:

Son yerel seçimlerde gösterdi ki CHP’ye oy verme ihtimali bulunan CHP’nin belediye başkan aday adayları, kurultay delegelerinin, “Helal sana” misali daha da pohpohlayan övgü sözlerini edinmekse..

Denilecek ne olabilir ki..

**

Vaka sonrası ve bence; halkımızın gerçek gündemi olan haber konuları yoğunluğundan yeterli yetersiz bir taramada bulundum.

Kenan Laçin’in; yanılmıyorsam sonradan sildiği, şahsımı da etiketlediği paylaşımında yorumlara göz attım. Meseleye CHP’den KBB ve Çayırova Belediyeleri Meclis Üyesi Halis Koç ile AKP İl eski yöneticilerinden İdris Demir de dahil olmuş. Biri bir TV kanalından CHP eski Milletvekii Barış Yarkadaş’ın konuşmasını paylaşmış.

Birbirlerine gerek AKP gerekse CHP içinde yaşanan cinsel taciz vakalarına dair haber kupürlerine dair göndermeler.

Her ikisinde de ortak özellik şu. Biri dahi; “Bu mesele siyaset ve partiler üstü, toplumsal bir vaka ve sorundur. Çözümüne bu zemin üzerinden gidilmeli” dememiş veya bana denk gelmedi.

Saadet’ten 27’nci dönem Kocaeli Milletvekili adayı da olan Fahrettin Taşkaya,Şimdi cevap versem mi vermesem mi diye çok düşündüm” deyip Face sayfasından, “CHP Çayırova İlçe Başkanı’nın düşmanca yazısına cevabımdır” diye yaptığı yorumda CHP Çayırova İlçe Başkanı Cihan Soyluçiçek’in görevden alınmasını gayet somut veriler üzerinden talep etmiş:

“İşin asıl ilginç yanı ise, Sayın Kılıçdaroğlu yumuşak mesajlar vererek Türk halkına, ‘CHP’den korkmayın, bizim iktidarımızda adaleti ve gerçek kardeşliği göreceksiniz’ derken bu …….. zat’ı şahane tam tersini söylüyor.

 

Buradan aklıselim CHP’li kardeşlerime sesleniyorum.

 

Bu ilçe başkanı derhal görevinden alınmalı ve yerine Sayın Kılıçdaroğlu’nun dediği çizgilerde bir arkadaş getirilmelidir.

 

Bu zat’ı şahane gibilerin yazdığı bu sorumsuzca ve edep dışı yazılar maalesef halk arasında kutuplaşmayı ve düşmanlığı artırmaktan başka hiç bir işe yaramaz.

 

Bence iki türlü sözün özüdür.

 

Öncelikle Saadet Partili Fahrettin Taşkaya, CHP’nin liderini CHP’nin İlçe Başkanı’ndan daha iyi analiz etmiştir.

 

Görevden alınması çağrısına gelince..

 

Bir süre önce CHP İl Başkanı Harun Özgür Yıldızlı, Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir hakkında aynı tespit ve talepte bulunmuştu.

 

Aktif siyasette böylesi çağrılar Yıldızlı için ne kadar hak ise, Taşkaya için de bu talep o derece haktır.

 

**

Kelime sayara baktım. 600’ü geçmiş.

 

Arkası yarın’a bağlamak durumundayım.

 

Soyluçiçek’in açıklamasına dair son bir değerlendirmem..

 

Bugüne kadar şahsıma siyaseten yakın çok sayıda kişi için, ideallerimi merkeze aldığımdan sebep tamamen gönüllülük temelinde basın açıklaması taslak metni hazırlamışlığım var.

 

Ötesinde.. Siyaseten bana zıt kişilerde naçizane önerime başvurduğunda, aynı desteği yine gönüllülük temelinde zaman zaman göstermişliğim var.

 

Bana siyaseten yakın olanlar dâhil olmak üzere hiçbiri, üstelik tekliflere rağmen ticari olmadı, olmayacak. Çünkü uzun bir detay ama yaşamam için ihtiyacım olan gelire dair gazetecilik alanı ve pratiği dışında her tür ek iş/uğraş; mesleğimizde çok önemli olan bağımsızlığımın önüne kendiliğimden set çekmek olur.

 

O açıklamada farklı bir kalemin izleri var. Bu gibi durumlarda elbette altına imza atanı bağlar.

 

Ama öyle bir kişi varsa ve öngördüğüm kişi ise..

           

Kılavuzu karga olanın burnu ……. çıkmaz ki.

 

Soyluçiçek dün tepkiler üzerine canlı yayınla basın açıklaması yapmış. Şahsıma da göndermiş. Doğaçlama değil, yazılı metin üzerindendi.

 

Tepki gösterenlere atar giderlerden fırsat bulup iki üç kelimelik bir “özür” ifadesi de var.

 

Aklıselimin kıyısından köşesinden geçen cümleler de kurmuş.

 

Sözün özü..

 

Çayırova’nın gündemi bu mudur?

 

Sazlıdere, internet, toplu taşıma, elekrik midir…

 

Greve hazırlanan Şekerpınar’daki Baldur mudur?

 

Diyorum.

 

Bir de, arkası yarın diyorum.

 

Bu yazı toplam 1460 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi