CHP Çayırova Kadın Kolları eski Başkanı Suna Çınar’ın dün bir sitede de yer verilen açıklamasında yer alan bir detaya gözüm takıldı:

Bir çocuğa musallat olan ve ceza alan meclis üyenizi unuttunuz mu?

Vakanın ve meselenin üzerine hayli uzun süre giden ve somut belgeyi, Çayırova Polis Merkezi’ne verilen şikâyet belgesinin bir fotoğrafını elinde tutanlara ve seyirci kalanlara rağmen soyut bir sosyal medya paylaşımı üzerinden suçlananın şahsımla irtibat kurmasını sağlamış, kimliği gizli kalmak kaydıyla demecini dahi yayınlamıştım.

O süreçte ne yaşadığımı ben bilirim.

Suna Çınar yine meseleyi bir parantez arasında gündeme getirmiş.

Yorumumun özünden sapmamak için, salak’a yatmayı tercih ediyorum.

Ancak sözün özünü de ifade etmek isterim ki..

Bu tür vakaları siyasete bu derece alet edip şantaj malzemesi olarak kullanmayı ahlaki bulmadım, bulmuyorum, bulmayacağım.

**

CHP Çayırova İlçe Örgütü yakın bir tarihte müthiş bir icraata imza attı.

Sazlıdere…

Şayet Sazlıdere mevzuunda meseleyi izah biçiminde kullandığı dil ve ifade..

Başkan Soyluçiçek’in 5 Aralık’a dair açıklamasındaki dil ve ifade ile eşdeğer olsaydı..

Ne AKP İl Başkanı Mehmet Ellibeş ne de KBB Başkanı Tahir Büyükakın’ı yerinden kıpırdatamaz idi.

Öte yandan aynı meselede gelinen aşamada..

Büyükakın’ın Sazlıdere’yi ziyaretinin ardından 1.5 aylık bir süreç geçmiştir.

Zaten Sazlıdere sakinleri arasında bir bütünlüğün olmaması önemli bir detay olarak ortada dururken..

Malum pandemi sürecinin de gölgesinde hayli ağır işleyen bir bürokrasi daha da tıkanık hale gelmiştir.

Bir dürtüklemeye daha ihtiyaç vardır.

17 Aralık’taki KBB Meclisi pas geçilmemelidir diye öngörüyorum.

**

Gazetemizde bir süredir gündemde tuttuğumuz Çayırova’nın yakıcı sorunu toplu taşımaya

AKP Çayırova İlçe Başkanı Servet Günay kayıtsız kalmamış ve sorunun zirve yaptığı Emek Mahallesi geçişli hatta ek bir hat geleceğini duyurmuştur.

Bu iki örnekten esasla iktidar ve ana muhalefet partisinin ilçe örgüt ve teşkilatları gerekçe her ne olursa olsun, sebebi her ne olursa olsun halkın asıl gündemiyle ilgisi olmayan tartışmalarda boğulmadığı sürece güzel işlerin ortaya çıktığı, kentin ve kentlinin bundan kazanım edindiği örneklerde görüldüğü gibi, ortadadır.

Bu tür tartışmalar ilçenin yanı sıra ilçeyi yakından ilgilendiren bölgesel veya il geneli vakaların da dikkatten kaçmasına etken olur.

Örneğin..

Bir Gebze Bölgesi ilçesi olarak Çayırova’yı..

Eski askeri alanda hazırlanan projede neyin yer alıp almadığı ilgilendirir mi, ilgilendirmez mi?

Çayırova’ya kadar uzanan Gebze – Gölcük hattındaki 700 numaralı otobüste yolculuk bedelinin 25 TL olması… aynı zamanda bir Çayırova sorunu değil midir?

Yenimahalle’de PTT Şubesi’nin üstelik pandemi sürecinde kapatılması, aktif siyasette ne kadar konu edildi ve tartışıldı.

Yeni bir eğitim öğretim döneminde virüsün hızla yayılmasından sebep eğitimde yine uzaktan eğitim modeline döndük. İnternet bağlantısı için altyapı yetersizliği, cihaz yetersizliği bir tarafa Türk Telekom bakkal esnafına bayilik vererek hizmet vermek amacında.

Asla bakkal esnafını küçümsediğimden değil ama ya Fatih Caddesi başta olmak üzere afili caddelerde sırf bu işler için yer kiralayan girişimciye haksızlık boyutu bir tarafa..

Türk Telekom, Çayırova’nın internet problemini bu kafa yapısıyla mı çözecek?

Herkesin para kazanmak adına her işi yaptığı bir ticari süreçte Türk Telekom’un yanı sıra Vodafone, Turkcell… gibi refiklerinin de bakkal esnafına bayilik vermesine karşın..

Asıl ve tek işi bu tür bayilikler olan esnaf yakında bakkaliye ürünleri mi satmaya başlasın?

Kasapların fotokopi çekip giyim mağazalarının “Kars balı.. Ezine peyniri” pazarlamasına yönelip kuru yemişçilerin aynı zamanda emlakçılık yaptığı karman çorman bir ticaret akışı mı hayal etmektesiniz?

Ya da kim ne kadar böylesi bir eksikliğin farkında ama Çayırova’da nitelikler üzerinden sivil toplum örgütlenme yapısı..

Yeterli yetersiz tartışılır, engelli dernekleri haricinde var mı?

Kimse Çayırova Gazeteciler Derneği’ni örnek göstermesin. Dernek kuracak kadar gazetecisi olmayan Çayırova’da;

Gazete sahibi yatırımcıları gazeteciden saysanız dahi dernek kuracak kadar gazeteci mi var.

Ne yani, sorgulanmamalı mıdır?

Yorumu nereden nereye getirdiğimin ve “Saçmalıyorsun” tarzı olası eleştirilerinizin farkındayım.

Ama daha başka ne tür bir örnekleme ile izah edebilirim..

Yerel ölçekli aktif siyaset bir gerekçeyle mecrasından çıkınca en az bu yorum kadar, saçmalamaktadır.

**

Bir konunun ikinci bölümü ve kelime sayar’a göre 610’lardayım.

Başlıkla bağlamak gerekirse

Çayırova’nın asıl gündemi Sazlıdere, toplu taşıma, elektrik, internet, bir ülke sorunu olarak pandemidir.

Şekerpınar’da direnişten greve hazırlık halindeki Baldur işçileridir ve işçilerin önemli bir kısmı Çayırova’da oturmaktadır.

Çayırova’nın gerçek gündemi çoğul haliyle bunlar, tekil haliyle budur.

Sazlıdere’dir, toplu taşımadır, elektriktir, internettir, kapanan PTT şubesidir, pandemidir…

Baldur’dur..

Bu mudur?

Budur..