BARBAROS TANTAN

BARBAROS TANTAN

Bir koyup beş alacaklardı, olmadı !..

Bir koyup beş alacaklardı, olmadı !..

Başlıktaki "Bir koyup beş alacağız" sözünün ne anlama geldiğini yazacağım ama "Coronavirüslü günlerde, salgın yaygınlaşırken, ölümler artarken bu konunun zamanı mıh" diyenler çıkacaktır.

Herkes gibi ben de tedirginim ve #EvdeKal çağrısına pek uymamakla birlikte gereken bireysel önlemleri alıyorum.

Gelelim konumuza...

'Bir koyup beş alma" deyimini, yakın siyasi tarihimize armağan eden birinci Körfez harekatı döneminin Başbakanı Turgut Özal'dı. O gün bu gündür, burnumuzu Ortadoğu bataklığından çıkartamıyoruz.
Tabi, bu deyimin ekonomideki sonuçları da içaçıcı değil ve hiçbir zaman olmadı, olmayacak da...
Bunu, TBMM 2020 Yılı Bütçe Teklifi görüşmelerinde gördük, şimdi de bütçenin dağılımı ve kullanımında net olarak görüyoruz.

Bu yılın bütçe görüşmeleri 6 Kasım 2019’da başlayıp 23 günde tamamlanmıştı. Söz konusu görüşmelerin Sayıştay Raporları, Kamu Denetçiliği Kurumu, Ticaret Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Devlet Denetleme Kurulu, Rekabet Kurumu ve Helal Akreditasyon Kurumu Bütçe Teklifleri bölümleri ilgi çekiciydi. 

Çünkü; 

Muhalefet milletvekilleri “ödenek üstü harcamalar” başta olmak üzere çok sayıda aksaklığa ve eksikliğe yönelik eleştirilerde bulunurken, AKP’li milletvekilleri ise 17 yıllık iktidarları boyunca yumurta hesabı üzerinden “alım gücünün arttığını” öne sürüyordu.
İyi de;
Dolaylı vergiler ile vatandaşın sırtındaki yük bugüne kadar hiç eksilmedi. Kaldı ki, vatandaşa hergün yeni yükler getiriyor.
Bir yandan memura, emekliye yüzde 4 gibi bir zam yapıyorlar. Diğer yanda ise düşük gelirli, orta gelir düzeyinde vatandaşın cebine koyduklarının beş mislini vergi ile geri almayı planlıyorlar.
Sonra da, çıkıp "Tüyü bitmemiş yetimin hakkını en iyi biz savunuruz" diyorlar.
Evet, özcesi vatandaşın cebine bir koyup beş alıyorlar.
Kendi bütçeleri ve cepleri ne durumda dersiniz ?
Devletimiz, onların cebinden hizmet bedeli olarak üç ya da dört alırken, yerine tek bir kalemde bile yirmi koyuyor.
Buna da çıkıp adalet diyorlar...
Şimdilerde, çalışanların VERGİDE ADALET talebi var. Ne dersiniz, bu talebi duyan olur mu ?
Emeklilerin milli gelirken adil pay alma talebi de var. Ne dersiniz, bunu da duyan olur mu ?
Hiç sanmam...
"Bir koyup, beş almayı"bir  planlayanların bu taleplere yanıt vermeye hiç niyeti yok.
O yüzden, taleplerin elde etmek isteyenlerin mücadeleden başka şansı yok. Hem de, her zamankinden daha çok ve kararlı.
Yoksa, emeğiyle geçinenler 2023'ü göremeyecek bile...

Bu yazı toplam 2839 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
BARBAROS TANTAN Arşivi