Aktan Uslu

Aktan Uslu

Yeni Haber’in “Yeni”si sözde değil özde olmalı

Yeni Haber’in “Yeni”si sözde değil özde olmalı

Hoş görünüze sığınarak, bugün günlerden biz…

Öte yandan, atar gidersiz köşe yazısı mı olur, asla olmaz.

Önce atar gider!

**

Bu gazetenin ismi, Gebze Haber idi.

Ancak ola ki soracak olursanız mesleğimizin “duayeni” bir zevat..

ANAP döneminde ANAP..

Milli Görüş döneminde FP/RP

2002’den sonra ona ne şüphe ki AKP

Ola ki CHP ne kelime solun solunun solu… TKP (Türkiye Komünist Partisi) iktidara potansiyel TKP

Kısaca her dönemin iktidarı zevat; bir gün yargının kapısını çaldı:

Gebze’nin isim hakkı bende. Başka gazete kullanmamalı…”

Dedi.

Uzaklarda aramayın yakınlarımızda; ilimizde, komşumuz Sakarya; yakınımız Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Düzce, Bolu

Aynı kentte, aynı ilde ilçede kentinin ismini taşıyan sayısız örnek varken

Gebze Haber oldu mu size Yeni Haber..

Neyse. Yeter bu kadar atar gider.

Bir soran olursa bildiğiniz gibi değil muhafazakar; rekabette ise ahlak fakiri, yoz, yobaz, çağdışı zihniyet için okuru da meşgule değmez!

**

Eylül ayı, hazan ayı. Yaprak döküm ayı!

Bizim için bu eylül ayı, silkinme toparlanma ayı oldu.

Eylül’ün 12’si… 12 Eylül askeri darbesinin 40’ncı yıldönümü.

Gerek okunma, gerekse katılma bazında sınırları açan, bizleri çok mutlu eden bir ilgi.

Bugün… Yarın… Çarşamba…

İstanbul, İzmit ve Ankara’da asgari 8 (sekiz) konuğumuz ile..

Genelden ve gerek bölge, gerekse il sınırları dışında olsa dahi yerelden konuklarımız ile..

Darbenin siyasete, üretime, kültür sanata, emeğe, spora… etkilerini..

konuşacağız da konuşacağız.

Öyle ki..

Dizi yayına 14 Eylül’de girdi. Hazırlıkları 1 Eylül’de başlamıştı.

İkinci hafta şöyle bir yalpalar gibi olduk.

Bugün, şimdi..

En kısa sürede dizinin saha çalışmalarına ara verecek..

Tabiri caizse stoku eritecek..

Erimeye yakın yine sahaya ağırlık verip gerekirse darbenin 41’nci yılını da karşılayacağız.

İsim isim açmayacağım..

Hani bana da gelecektin..”

Ne zaman yayınlanacak yahu” diyen herkes.

Biraz daha sabır.

Ve tek günle de kalmayacak.

BMİS Gebze 2 No’lu Şube Başkanı Selçuk Çifçi’yi biri yarım sayfa, üç ayrı günde ağırlamıştık.

Bugün KBB Başkanvekili Yaşar Çakmak’ı yine ağırladık. Bitmedi.

Yeri gelecek, dizi harici diğer sayfalara aktaracağız.

Yeri gelecek..

Bugün 12 sayfayız.

İlerleyen süreçte erimeyi süratleştirmek için beş sayfa dizi yayınlayacağız!

**

Bugün 12 sayfayız derken, bir nevi deneme yayını.

Amacımız, her pazartesi 12 sayfa..

Deneme yayınında eksik gediği gördük. İyi de oldu.

Ve ilave sayfaların tamamını Gebze Belediye Meclisi ekim ayı olağan toplantısı birinci oturuma açtık.

Gebze Belediye Meclisi bunu hak ediyor mu?

Kesinlikle hak ediyor.

Çünkü Gebze bir ülke olsa

Orası Gebze Büyük Millet Meclisi.

Belediye meclislerinde bölgemizin diğer üç ilçesine de asla kayıtsız kalmadık.

Aynı güne denk gelse dahi..

Dilovası.. Darıca.. Çayırova. Oradaydık!

Ve hala Darıca ve Çayırova Belediye Meclisleri’nin haber konularını eritemedik.

Ama hiçbiri bayatlamadı.

Öyle ki..

Dilovası’nda Dilovalı.. Darıca’da Darıcalı gazeteci.

Ne yazık ki yoktu.

Bir de bizim meclis haberlerine bakış ve yaklaşımımız refiklerimizden farklı.

Önceliğimiz, özellikle site haberciliğinde, “Haberi en önce kim girdi!”

Biz aştık o s..d…k yarışını.

Anında siteye girmesi gereken üç konu vardı.

Dilovası ve Çayırova’da CHP Grupları’nın meclisi terki ile Dilovası’nda sözel şiddetin fiziksel şiddete dönüşmek üzere olduğu, kavganın eşiğinden dönülen an..

Bizde de anında yer aldı.

Yine eskisi gibi..

Telefon haberciliği ile!

**

Dikkatli okurumuzun gözünden kaçmayan..

Önemli kısmının takdir ettiği ve teşvikimizi arttıran..

Tüm bu hamlelerin tek sebebi, nedeni, gerekçesi Gebzeli gazete/site okurudur.

Madde madde açmayacağım..

Gebze Yerel Basını’na yönelik, eylül öncesine kadar bizi de kapsayan her ne kadar eleştiri, sitem varsa kulak kabarttık.

Tüm yaptığımız özü itibariyle, özetle budur.

Gazetecilik de bu mudur…

Yine takdir kamuoyunun ama

Galiba budur.

 

**

Pek seve isteye olmasa dahi..

Yeni Haber ismindeki “Yeni” kelimesini kelime, sıfat olarak bırakmak istemedik.

Yeni kelimesinin altını doldurmak, hakkını vermek istedik.

Sözde değil, özde yeni olalım.. Dedik.

Bu mu dur..

Galiba birazcık, budur…

Bu yazı toplam 957 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi