Toplumsal tedirginlik hızla yükseliyor. Uluslararası para piyasalarında yaşanan dalgalanmalar hepimize yeni maliyetler getirdi. Çok sesli olmaktan uzaklaşıyoruz. Sendikalar, sivil toplum örgütleri faaliyetlerini yapamadıklarından şikayetçi. Perşembe günü Birleşik Metal Sendikası Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın yaşadıkları sıkıntıları bizimle paylaştı. Sendika olarak düzenlemeyi düşündükleri dört ayrı faaliyet OHAL yasakları kapsamına girdiği için valilik tarafından yasaklandığını ifade etti. Neydi bu faaliyetler derseniz, toplu sözleşme yapılan işyerlerinde işveren ile sendika arasındaki gelişmeleri üyelerine anlatmak ve aktarmak. Durum apaçık ortada. Sendikaların faaliyetleri anayasa ile belirlenmiş. Toplu sözleşme şimdilik anayasa güvencesi altında.  Öyleyse bir sendika üyeleri ile sosyal ve siyasal gelişmeleri değerlendirmek gibi önemli bir yükümlülüğü ve sorumluluğu vardır. Ne zaman OHAL, Buhale dönüştü! Farkındaysanız demokratik kitle örgütleri biraz daha köşeye sıkıştırılıyor. Düşünün anayasanın güvencesi altında olan bir sendika 2500 üyesini ilgilendiren bir konuda kapalı salon toplantısı için izin talebinde bulunuyor. Verilen yanıt 31 Aralık’a kadar tüm faaliyetlerin durdurulduğu söyleniyor. Bu durum gösteriyor ki, artık sendikalar toplu sözleşme yapamayacak.  Toplu sözleşme yapması bile OHAL’in iznine tabii olacak. İlgililere sesleniyorum; Ne olur, bu ülkeye bu demokratik geleneklere zarar vermeyin...! İnsanlar düşüncelerini demokratik yollarla ifade etmeli. Aksi halde hepimiz zarar görürüz. Herkes, her yurttaş, her kurum anayasal hakkını kullanmak istiyor. Bu haklar hiç bir yöneticinin iki dudağı arasında değildir. Unutmayalım, halen daha hukuk devletiyiz. Bu antidemokratik uygulamalardan hepimiz zarar görürüz. Keyfi uygulamalar bu ülkeyi geriye götürür. Ekonominin yükünü sadece çalışanların sırtına yüklemek insani değil. Sendikalar, sivil toplum kuruluşları susarsa iyi bir sonuca varamayız. Birleşik Metal Sendikası 2500 işçisinin toplu sözleşme sürecindeki işyerinde uyuşmazlık konularını üyeleri ve kamuoyuyla paylaşmak istiyor. Bunun OHAL ile ne ilgisi olabilir! Ayrıca 400 işçiyi ilgilendiren bireysel emeklilik sistemi konusunda bilgilendirme toplantısı için izin talebinde bulunuyor. Ancak buna da müsade edilmiyor. İstanbul’da veya Türkiye’nin başka bir şehrinde yasak olmayan bilgilendirme toplantıları Kocaeli’nde neden yasak olduğunun bir izahı olmalı...! FETÖ için getirilen OHAL gördüğünüz gibi BUHAL’e dönüşmüş durumda! Tüm yasaklar sivil toplum örgütlerine yönelmiş durumda. Günlerdir yaşananları anlamaya çalışıyoruz. Demokratik devletin(!) aklı bu olmamalı! Her şeye yasak getirirseniz tüm kötülüklerin önü açılır...! Umarım bu zor günleri ortak akılla aşılır.   Ancak görünen tablo bizi daha zor günler beklediğini göstermektedir.