Yanı başımızda süre gelen iç savaşlar ve işgaller mazlum ulusları bu hale getirdi.

Önce Irak’ta kimyasal silah yalanı bahane edilerek Irak işgal edildi.

Ardından yaklaşık 1 milyon mazlum insan öldürüldü.

1,5 milyon kadına Irak’ta tecavüz edildi.

Bunlar yaşanırken hiç kimsenin sesi çıkmadı.

Oyunun ikinci perdesi Suriye’de sahnelendi.

Orada da yaklaşık 500 bin civarında Suriyeli öldürüldü.

Bunların büyük bir bölümü asker, kadın ve çocuklardan oluşmakta.

Yaklaşık 7 milyon Suriyeli ülkelerini terk etti.

4 milyon civarında Suriyeli Türkiye’de zor koşullar altında yaşamlarını sürdürmekte.

Diğerleri ise komşu ülkelerde perişan halde zorunlu göçe tabi tutulmuş.

Suriye’nin geldiği bugünki acıklı durumu konuşmakta yarar var.

Filistin’in 1948 yılından beri yaşamış olduğu işgalin bir benzerini bugün Suriye yaşamakta.

Eğer Suriye dağılırsa Filistin’in başına gelenlerin aynısı İsrail tarafından Suriye’de gerçekleştirilir.

Gelelim pazartesi günkü İsrail’in binlerce Filistinliye ateş ederek 58 masum insanın katledilmesine;

Amerika, İngiltere, Suudi Arabistan, Katar’ın oluşturduğu ittifak Filistin halkının yaşamış olduğu toprakları tamamına göz koymuş durumda.

Yaklaşık iki ay önce İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırılarına İran hariç tüm bölgedeki islam ülkeleri “oh iyi oldu” demeçleri vermişti.

Bugün 58 Filistinli kendi topraklarını işgal eden İsrail’e karşı tepki gösterdikleri için öldürüldü.

Bu durum Irak’ta, Suriye’de de Sudan’da da hergün yaşanmakta.

Hiç kimse timsah gözyaşı dökmesin.

İsrail’e ABD’ye, İngiltere’ye, Fransa’ya karşı bölge ülkelerinin hatta bu coğrafyanın insanlarının yapabileceği çok sayıda yaptırım güçleri var.

Bunların hiç biri telaffuz bile edilmiyor.

Sadece toplumun gazı alınıyor.

Bu coğrafyayı kim kurtaracak derseniz tek çıkış yolu “islam kardeşliği” değil “insan kardeşliği”dir.

1970’li yıllarda Filistin halkına Dünya’nın dört bir yanından destek yağıyordu.

Ne zaman ki, Filistin kurtuluş örgütüne karşı Hamas kuruldu veya kurduruldu Filistin halkı bölündü ve kaybetti.

Bugün Ortadoğu coğrafyasının yaşamış olduğu trajedi Filistin’de başlatılan bölünme modeli olarak kullanıldı.

Batı’nın bölgemizdeki işbirlikçi yönetimleri siyasal islamı, ılımlı islamı, yeşil kuşak projelerini çöpe atmadığı sürece müslümanlar insan kardeşliği temelinde yan yana gelmeyi başaramazsa bu acı ve göz yaşları uzun süre devam eder.

Filistin halkı için ağlayanlar Suriye halkı için üzülmeyi gerçekleştiremezse bu acılar hiç dinmez ve kanıksanır hale gelir.