İsmail Kadı

İsmail Kadı

...YA SEN!

...YA SEN!

Papatyalar vurur beni

Gelincik tarlasında kan cümbüşü
Bir lokma sevdaysa ereğim
Yarin sitemlerinden bu saatte kanadığımı
Anlamak hiç de zor değil...

Sırtımı sana dönebilmeliyim korkmadan, kaygılar içinde olmadan.
Canımdan bir parçasın diyebilmeliyim canımı almadan.
Sarılabilmeliyim tüm insanları kardeş bilerek...Onlarla güzel günlere birlikte yürüyebilmeliyim...

Kardeşlik, yardımlaşma, barış, isteklerimizin düzene girmesi, kaprislerden, çıkarlardan arınmak, sabrın ve hoşgörünün paylaşımlarda şekillenmesi, harama uzak, helale aşırısız yakın, kısaca insanın hak ettiği insanca yaşam içinde yaşamak...
Ben bunları düşünüyorum...Ya sen...

Dünya Erenler Sofrası ise,bu sofradaki lokmaların insanlara eşit dağıtılmasını, adetli olunmasını, açlıktan ölen bebelerin olmamasını
inandığım tüm değerler emreder...Bunlar beni kanatıyor...Ya sen kanıyor musun?

Çıkarları için cana, kana susamış insancıkların çocuklara, kadınlara,
yaşlılara attıkları her bombada, her kurşunda ben ölüyorum...
Ya sen ölebiliyor musun?

Bir zeytin tanesinin namusunda buluşmak ve paylaşmak...Ben bir sevda kırıntısını paylaşmak istiyorum ...Ya sen?

 

kaç mevsim kar yağdı omuzlarıma
bilmem...
her gün kaç kez vurulurum sırtımdan
bir sevdaysa eğer hesap
bin yılın çocuğuyum ben
ya kavgaların namusu...
SEN düşün...

Bu yazı toplam 1128 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi