İsmail Kadı

İsmail Kadı

SİL BAŞTAN YENİDEN...!

SİL BAŞTAN YENİDEN...!

 

Bir ülkenin eğitim sistemi bu denli yaz-boz tahtasına dönerse herkes haklı olarak geleceğinden endişe duyar.

Eğitimde hakikatten durum hiç iyi değil.

Bunu neye dayanarak söylüyorum; Salı günü gazetemizde su tesisatımızı onaran usta ile sohbet ediyoruz.

Sınırlı imkanları ile oğlunu merdiven altı tabir edilen bir kursa yazdırmış, parasının önemli bir bölümünü ödemiş.

Geri kalan kısmını da taksitlendirmiş.

Okulların açılmasına bir gün kala devletin en zirve yerinde bulunan siyaset büyüğümüz TEOG sınavlarının kaldırıldığını açıkladı.

Haklı olarak vatandaş şöyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldı;

Eğer sistem değişikliğine gidileceği kararı alınmışsa okullar açılmadan bu karar neden önceden açıklanmadı.

Sadece orta öğretim değil üniversitelerin durumu da iç açıcı değil.

Yüksek okullar dökülüyor.

Kalite yerlerde sürükleniyor.

Belki birileri çıkar der ki; “Hiç mi iyi okul yok”

Elbette onlarca iyi okul var onlara diyecek sözümüz yok.

Sıradan liseyi bitiren öğrenci üniversiteye giremiyor.

Girse bile diploması işe yaramıyor.

Gençlerin pek çoğu “okusam ne olur, okumasam ne olur”? düşüncesinde...

Yüksek okul bitirmeyi zaman kaybı olarak görenler var.

Bu duruma nasıl gelindi;

İktidar eğitimi bina yapmak, derslik açmak, bedava ders kitabı vermek, sınıflara akıllı tahta koymak olarak görüyor.

Tıpkı her ile bir üniversite kurup yüzlerce fakülte açıp içerisine akademisyen koyamadığı gibi!

Sıkıntı sadece bunlarla sınırlı kalmadı.

İktidar iyi eğitimciler yetiştirmeyi hedefine almadı.

Eğitime ve insana yatırım yapılmadı.

Sıradan vatandaş bile çocuğunun başarısını arttırmak için en iyi donanımlı eğitimcileri aradı, onlandan çocuklarına ders almak için çırpındı.

İktidar ise başarılı eğitimcileri düşüncesini beğenmediği için sistemin dışına çıkmaya zorladı!

Pek çok başarılı eğitimci yapılan baskılar sonucu erken emekli oldu.

Bir kısmı özel eğitim kurumlarına geçti...

Milli Eğitim kendine biat etmeyen eğitimciyi yok saydı!

Matematik, fen bilimleri, felsefe, sosyoloji, türkçe, ingilizce gibi önemli eğitim dallarına değer vermedi.

Fen liseleri çoğalmadı.

Anadolu liselerinin kalitesi yükseltilip, ülke geneline yayılmadı.

Bedava ders kitabı ile günü kurtarmaya çalıştı.

İktidar 15 yıl önce bunun iki yılını geçtik, 13 yıl önce öğretmene ve akademisyenlere yatırım yapsaydı bu tablo ortaya çıkmazdı.

Bizim sektörümüz üzerinde eğitim veren okullardan Darıca Aslan Çimento Matbaacılık ve Grafik Tasarım Bölümü mezunları 2005 yılından sonra bize yetiştirilmek üzere staj ve iş için öğrenci göndermedi.

Önce okulun müdürü özel bir okula geçti.

Daha sonra öğretmenler bizlerle temaslarını kesti.

Şimdi bakıyorum, pek çok okulda grafik tasarım bölümü açıldı.

Ancak bizim sektörümüze yönelik yetiştirilen öğrenci çıkmıyor.

Bir ülkede eğitim üretim için yapılmazsa böyle tablo ile hep karşılaşırız.

Sevgili Duayen Gazeteci Oktay Akbal’ın 1946 yılında yazmış olduğu bir kitapta şöyle diyordu; “Önce ekmekler bozuldu, daha sonra herşey bozuldu” demişti.

Aradan 71 yıl geçti biz halen daha yapılan eleştirilerden ders çıkartmış değiliz...

Bu yazı toplam 1155 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Kadı Arşivi