Üniversitede okurken her öğrencinin unutamadığı bir veya birkaç hocası mutlaka vardır.

Bende üniversitede de okurken unutamadığım ve kendilerinden ders almaktan her zaman onur ve gurur duyduğum hocalarım var.

Üniversitede ders aldığım merhum Prof. Dr. Ünsal Oskay bu hocalarımın başında gelir.

Merhum Prof. Dr. Ünsal Oskay’ın ardından beni en çok etkileyen ve geçici bir sürede asistanlığını yaptığım merhum Doç. Dr. Atila Türk de eğitim hayatımda bana çok önemli bilgiler kattı.

Her iki hocamı da saygıyla bir kez daha anıyorum.

Üniversitenin son sınıfında iken geçici bir sürede asistanlığını yaptığım merhum Doç. Dr. Atila Türk ile gecenin ilerleyen saatlerine kadar üniversitedeki odasında sohbet ederdik.

Sohbet dediğime bakmayın.

Atila Türk hocam uzun uzun iletişim tarihini, ateşin tarihini ve daha nice önemli konularda bilgiler verirdi.

Zaman zaman sorular sorup istediği cevabı alamadığında da bana kızardı.

Hiç unutmam bir akşam yine oturup sohbete dalarken Atila Hocam: “Söyle bakalım kan olmadan olmayan üç olay nedir?” diye sordu.

Soru karşısında başladım düşünmeye.

Düşün düşün düşün bir türlü bulamadım.

Gecenin ilerlediğinin farkına varan Atila Hocam,  “Hadi sen eve git. Yarın sabah yine erkenden gelip odayı havalandır ortalığı toparla” dedi.  

Ertesi gün yine her zamanki gibi Atila Hocamdan erkenden üniversiteye gidip odasını açıp bir güzel havalandırdım.

Odayı topladıktan sonra öğlene doğru Atila Hocam geldi.

Hal hatır sorup her zamanki gibi sade Türk kahvesi eşliğinde sigarasını içen Atila Hocam bana dönerek, “Evet söyle bakalım dün sorduğum sorunun cevabını buldun mu?”

Tüm gece düşünmüştüm.

Ancak sadece bir tane bulabilmiştim.

Kurban kesme dışında bir olay bulamadım hocam dedim.

Her zamanki o bıyık altındaki gülüşü ile bana bakan Atila Hocam; “Aferin ama diğer ikisi nedir?” diye sorunca benden cevap alamayınca anlayarak, “İyi dinle. O zaman. Üç şey kansız olmaz. Bir kurban, iki devrim üç de bide genç adam olacaksın gerdek kansız olmaz” dedi.  

Atila Hocam bunları söyledikten sonra başladık karşılıklı gülüşmeye.

Bu hikâyeyi neden mi anlattım?

Malum göreve geldiği günden beri Gebze Belediye Başkanı Sayın Zinnur Büyükgöz sessiz devrim yaptık deyip duruyor.

Hocalarımdan öğrendiğim devrim kanlı olur sessiz devrimi ilk kez duyuyorum.

Devrimi duymamanın nedeni sessizliğinden olmasın.