Kudurarak ya da çıldırarak ölen insan göreniniz var mı ağzından zehirli salyalar akarak ölmek ölümlerin en kötüsüdür insan düşmanının bile böyle işkenceler çekerek ölmesini istemez ben kudurarak ölenler görmedim ama çıldıran insanlar gördüm mesela Rus yazarı Dostoyevski sara hastasıdır bu hastalığın nerede ne zaman geleceği belli olmaz arasıra bu hastalıkla yoklanan yazar büyük acılar çeker kudurarak ve çıldırarak büyük işkenceler içinde ölen insanlar bir dönemin en tehlikeli hastalığı sayılan kuduz hastalığıdır kuduz köpeklerden kedilerden ve farelerden insanlara bulaşır günümüzün kanseri gibi tedavisi yoktur bu hastalığı kendine dert eden konuya özgü araştırmalar yapan Pasteur adında bir bilim insanı vardır insanlığı bu beladan kurtarmak için gece gündüz çalışmaktadır birgün bir dostuyla sohbet sırasında dostuna kuduz mikrobu varsa onu doğada yok edebilecek bir canlı mutlaka vardır ben bunun peşindeyim bu ilacı bulabilirsem başta insanları sonra da bütün canlıları bu beladan kurtaracağım pasteur deneylerini özellikle kudurmuş köpekler üzerinde yapıyordu onların salyalarını toplayıp inceliyordu üç yıl yoğun bir çalışmadan sonra bir tür serum elde ede serumu önce köpeklerde dener ve büyük bir başarı elde eder hayvanları bu hastalığın pençesinden kurtardığı için çok sevinçlidir sıra insanlar üzerinde denemeye gelmiştir bir türlü bulduğu serumu insanlar üzerinde denemeye yanaşmaz o günlerde dokuz yaşında bir çocuğun kuduz bir köpek tarafından ısırıldığı haberini alır keşfettiği serumu bu çocuk üzerinde denemeye karar verir ve dener iki gün sonra çocuk tamamen iyileşir ve böylece dünya insanlığı öldürücü bir beladan kurtulmuş olur sevgili okurlar düşünce akıl mantık vicdan böyle büyük bir şeydir en önemli olan şey de bu aklı ve düşünceyi tüm dünya insanlığının mutluluğu için kullanmaktır aklın ve düşüncenin çözemeyeceği hiçbir şey yoktur evrende pasteur bunu dünya insanlığı önünde kanıtlamıştır aklına ve kendisine güvenmeyenleri bunun dışında tutmak gerekir pasteur 1822 de Fransa’da doğar babası yoksul bir fabrika işçisidir bu yüzden çocukluğu yoksulluk içinde geçmiştir daha on beş yaşındayken hayatını insanlığın mutluluğu için adamış biridir kuduz aşısını bulmadan önce şarap ve biradan gelen zararlar üzerinde çalışmıştır sevgili okurlar bütün bunları yazmak söylemek kolay bu yazıyı yazarken sık sık kendime sen insanlık için ne buldun ya da ne yaptın derken buluyorum insan olarak insanlığa bir faydan var mı bence yok bu insanlığı sevmiyorum önemsemiyorum anlamına gelmez kahvede okey oynamak boş söz söylemek dedikodu yapmak kolay bir insan ülkesinin ve dünyanın sorunlarıyla ilgilenmiyorsa ya da sorunları uzaktan seyrediyorsa hâla hâla üretmeden tüketiyorsa ne insanlığa ne de kendi ülkesine bir faydası olur yurttaş olmak iyi insan olmak insanlığın mutluluğu için çalışmak ülkesini sevmek çok önemlidir pasteur bunu yapmış ve bunu da pratik olarak dünyaya göstermiş büyük bir insandır bulduğu ilaç sayesinde Fransa’nın ekonomisine çok büyük bir zenginlik katmıştır aydın ve vatansever yani halk adamı olmanın ünlü olmanın sanatçı yazar edebiyatçı olmanın önemi ülkesine ve dünya insanlığına pasteur’ün yaptığı gibi büyük güzellikler yapmakla eş anlamlıdır bugün bile Fransa’nın pek çok caddesi sokağı parkı onun ismi ile isimlendirilmiştir dünyada onun kadar şanlı şöhretli çok az insan var o Fransa’nın en önemli insanıdır Napolyon bile onun altında beşinci sıradadır bu kadar büyük bir şöhrete üne sahip olması asla kişiliğini bozmamış alçakgönüllüğünden ve merhametinden zerre kadar bir şey yitirmemiştir pişman olduğu tek şey vardır o da uyumaktır bir röportajında daha az uyusaydım kuduza daha erken çare bulurdum insanlık da daha az ızdırap çekmiş olurdu demiş bugünkü dünyamızda bu tür sözleri söyleyecek kaç tane insan vardır insanların genel düşüncesi ülkemizde de öyle çalışmadan emek vermeden düşünmeden zengin olmak sevgili okurlar pasteur yalnız kuduz aşısını bulmadı şarbon hastalığının tedavisini de ilacını da buldu hastalığa yakalanan milyonlarca hayvanı kurtardı Fransa’nın tek gelir kaynağı olan ipek böcekçiliğinin de önünü açmıştır pasteur gibi dünyaya mâl olmuş böyle büyük insanların hayatlarını okuyup onları kendimize örnek almalıyız