Aktan Uslu

Aktan Uslu

Çiftçi, Şayir… fark etmez. Atama adaylar direnemez

Çiftçi, Şayir… fark etmez. Atama adaylar direnemez

Yurdum insanı olarak en büyük zaaflarımızdan biri, meseleleri değil kişileri tartışmaktır.

Şahsım adına o zaafa zaman zaman düşmek istemesem dahi, düştüğüm olmuştur.

Ya da gözardı edilemez bir toplum gerçeği var ki

Naçizane bir gazeteci bir yorumcu olarak ne haber yapıp ne yorumlarsam yorumlayım..

Esas olan okur algısı.

Bugüne kadar belediye başkanları Bünyamin Çiftçi ve Hamza Şayir dahil kişilerin adının geçtiği eleştirel yorumlarımda asıl maksatlarımdan biri meseleyi tartıştırmak ama gel gör ki hayli zor.

Ve toplumun ne yazdığımdan ne algıladığı ayrıntısında şahsımı en çok ters köşeye uğratan vaka…

İsim vererek eleştirdiğim kişilerin alt kimliklerine dair en ufak bir atıfta bulunmamama rağmen

Hemşerileri tarafından onları savunma amaçlı getirilen yaklaşım veya atar giderlerde..

Şahsımı, onların memleketlerinden sebep eleştirdiğime yönelik oluyor.

Yanıt vermekte en zorlandığım okur veya katılımcı tepkisi.

Çünkü asla ve asla tartışmak dahi istemediğim konular…

Bana ne hangi aktif siyasetçinin nereli olduğundan ama..

Ama Gebze’de kentleşmenin önündeki en büyük engellerden birini.. mikro milliyetçiliği tartışalım.

Haydi, hemşeri derneklerini tartışalım.

Yok…

Onları, meseleyi tartışacak bir kişi bile yok!

**

Benim bu yorumdaki asıl konum, takıntı haline getirdiğim konum.

Ön seçim…

Parti farkı gözetmeksizin seçim dönemlerinde milletvekili, belediye başkanı ve meclis üyesi adaylarının..

Üye katılımlı ön seçimle belirlenmesi.

Elbette sokaktaki karşılık da önemli.

Üçten fazla aday adayı olması halinde ilk üç üzerinden kamuoyu araştırması yapılması.

Bürokrat aday mı atanmalı..

Yine parti farkı gözetmeksizin 657 garabetinden ötürü aktif siyaset yapmamasından sebep partisinin tabanında karşılığı mı yok..

İktidar değil misin..

Kaldır 657’yi.

Kaldı ki..

AKP iktidarı ile artık Valiler, Kaymakamlar ve bürokratların çok büyük kısmı artık devlet memurluğunu bir kenara bırakıp hükümet memurluğu yapmıyor mu zaten..

Gizli kapaklı olanı serbest bırakın, olsun aleni.

Bürokrat da gönül verdiği partisinde mesai saatleri dışında gidip yapsın siyasetini!

Di mi yani..

Bu kadar basit çözümler için bile naçizane şahsımın önerisine, dinlemeyecek, dinleyecek olsa bile uygulamayacak iktidar… Öneri almak için ben gibi sıkı muhaliflerine kadar düştüyse..

Vay zaten o iktidarın haline..

Vay ki vay, memleketin haline!

**

Peki..

Atanmış aday olunca ne oluyor!

Hamza Şayir..

Nuh Çimento’nun ÇED toplantısı için meclis toplantısında muhalefete çağrıda bulunuyor: “Ben geleceğim. Birlikte gidelim…”

CHP’li İlçe Başkanı Kerem Aydemir, “Gelmeyecek” diyor.

Hamza Şayir, “Geleceğim” diyor.

Sonra ÇED toplantısına bir iki gün kala..

Bir ortamda telefon “Zaarrr” çalıyor.

Hamza Şayir oradaki vatandaştan, KBB Başkanı Tahir Büyükakın’ın aradığını söyleyip uygun bir yere geçmek için müsaade istiyor.

Birkaç dakika sonra dönüyor.

“ÇED toplantısına gelmeyeceğim.”

Yalanlanmadığından esasla o söylenti gerçektir.

Büyükakın, Şayir’e “Gitmeyeceksin” diye emir, talimat vermiştir.

Şayir, uygulamıştır.

Çünkü her ne kadar seçim günü, sandıktan çıkan aday gibi gözükse de onu adaylığa atayan erkin emrine amadedir.

Halkın değil…

Vahşi kapitalizmin yerini..

Ezim ezim ezilerek yerine getirmiştir.

İtibarını kaybederek, emri yerine getirmiştir.

Tek sorum var Hakim Bey…

Bir belediye başkanlığı için, değer miydi?

Yaksaydın gemileri de olsaydın ya kahraman, be adam.

AKP indirseydi seni oradan..

Bir sonraki seçimde de..

Hatta bağımsız aday olarak..

Halkla birlikte

İndirseydin vahşi kapitalizmi oradan.

Ama sen de haklısın Hamza Şayir..

Varlığını; vahşi kapitalizmin çıkarları doğrultusunda güncelleştirilip “Hakiki İslam” diye kakalanan “Çakma İslam”a…

Bir de zırt pırt sığındığın çakma “Milliyetçiliğe” borçlusun!

 

Aktif siyasetteki varlığı ticari kalkınmadan ibaret olan Hamza Şayir..

Sen de haklısın.

Vahşi kapitalizm gereği..

Ahlak mı… Hak getire

Haydi Allah rast getire

**

Ve Çayırova’ya döndüğümüzde.

Nokta atışıyla Sazlıdere’ye yöneldiğimizde..

Sazlıdere’de Küçük Sanayi Sitesi olarak kurulacak alanı dönemin belediye başkanı AKP’li Ziyaettin Akbaş (2009-2014), belediye için istemiş. Dönemi ve süresi, yetmemiş. (Belgesi var. Dileyene gösteririm. Belge fotoğrafı yayınlamayı çok estetik bulmuyorum.)

AKP aday değiştirmiş. AKP’li Şevki Demirci seçilmiş. (2014-2019) Belediyede devamlılık esas. Akbaş’ın isteğini değiştirmemiş. O da aynı bölgeyi, belediye için istemiş. Hatta.. Hatta proje üretmiş. Halka sunmuş. Dönemi ve süresi yetmemiş. (Belgesi: Google’da bile tonla var)

AKP yine aday değiştirmiş. AKP’li Bünyamin Çiftçi seçilmiş. (2019 – tamamlayabilirse- 2024) Çiftçi de aynı tutumu sürdürmüş ama…

… ama Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum aynı yeri Bakanlık için isteyince, “Tak şak” diye verivermiş.

Niye veri verirmiş..

Çünkü adaylığına parti tabanı değil, erk karar vermiş.

Kaldı ki AKP hiç olmazsa 20’nci yılında..

Umudu kestim memlekete demokrasi getirmesinden, partisine demokrasiyi getirseydi de ön seçim yapsaydı..

Bünyamin Çiftçi en güçlü adaylardan biriydi yani o sandıktan birinci çıkabilirdi.

İlk üç için kamuoyu araştırması da yapılacaksa hatta daha kesin konuşayım..

İlk üçte kesin yer alırdı.

Bu arada..

Belediye başkanı seçildikten önceki Bünyamin Çiftçi, ilk üçte kesin yer alırdı, diyorum.

Belediye başkanı seçildi ve maskeli balo, anlaşılan o ki bitti.

Bugün memlekette erken seçim kararı alınsın..

AKP’de adayını üyenin tasarrufuna bıraksın.

Bünyamin Çiftçi de aday adayı olsun.

Sonuncu çıkabilir..

Ama daha kesin ifade istenecek olursa..

Son üçteki yeri, kesindir.

Bilmem farkında mıdır..

Etrafındaki şakşak takımının sanal ve yalan cennetinden sıyrılıp AKP üyesi, tabanı şahsında halkın tepkisinin farkında mıdır..

Ve Bünyamin Çiftçi..

Hasbelkader halkın oyuyla seçilen Bünyamin Çiftçi…

Halka atabileceği en büyük kazığı atmış..

Bence… Yargıysa yargı buyursun gitsin…

Çayırovalı’ya edebileceği en büyük ihanetlerden birini etmiş..

Halka rağmen halkın yerini vahşi kapitalizme pas çekmiştir..

Bakan Kurum’un İzmit toplantısını hele ki Şayir, anlata anlata bitiremiyor.

Kul hakkına çok hassasmış..

Geçiniz kul hakkını..

Barınma hakkından bihaber be adam..

Ha pardon ya…

Emperyalizm ve vahşi kapitalizmin çıkarları doğrultusunda güncelleştirilen İslam zemininde, çok hassas olduğu, şekil o ki doğrudur..

Yiyin beyler yiyin..

Vahşi kapitalizm sürdükçe

Aksırıncıya tıksırıncaya kadar..

Yiyin

**

Peki..

AKP her iki ilçede başka aday gösterseydi ve kazansaydı ne olacaktı..

Aynısı olacaktı çünkü o da sonuçta atanmış aday olacaktı.

Ve naçizane rica ederim ki..

Yorumun içeriğine, biçimine, kimi atar giderlerime dair her türlü hakaret içermeyen tepkinize açık olmakla birlikte…

Hatta…

Hatta önemsediğimden ötürü yanıt vereceğimi taahhüt etmekle birlikte..

En değer verdiklerimin üzerine yemin ederim ki ne Şayir’in ne Çiftçi’nin nereli olduğuyla uzaktan yakından ilgili değilim..

Naçizane her ne tepki gösterecekseniz gösterin ama lütfen..

Karslı diye taktın… Giresunlu diye taktın…” demeyin..

de ne derseniz deyin!

Memleketin selameti için tüm siyasi partilerde ön seçim şart diyorum..

Başka da bi’şi demiyorum…

Bu yazı toplam 1397 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Aktan Uslu Arşivi